Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Hazret-i Mehdi (Aleyhi’r-Rıdvân) çıkmadan önce ticaret yollan kapanacak ve fit­neler çoğalacaktır. Farklı memleketlerden yedi âlim birbiriyle anlaşmaları söz konusu olmaksı­ çzın Mehdî arayışına çıkacaklar ve onlardan her birine üçyüzon küsur kişi biat edecek. Sonra onlar Mekke’de karşılaşacaklar ve birbirlerine Mekke’ye geliş nedenlerini sora­caklar, hepsi de: ‘Biz o adamı aramaya geldik ki, fitneler onun elinde yatışacaktır ve Roma fethi ona na­sip olacaktır. Biz onu kendi adıyla, babasının ve annesinin isimleriyle tanımaktayız. Ordusu da Mekke’dedir’ diyecekler. îşte bu yedi âlim onu ararken Mekke’de bulacaklar, kendisine: ‘Sen felan oğlu felansın’ diyecekler, o ise: ‘Hayır ben ensardan biriyim’ diyerek onların elinden kurtulacak.
“Benim ümmetimde Mehdi olacaktır. (Sizin içinizde kalış süresi) kısa olursa yedidir, değilse dokuzdur. Ümmetim o zaman misline asla nâil ol­madıkları büyük bir nimete mazhar olacak­lardır. Yeryüzü bütün mahsullerini verecek, onlardan hiçbir şey saklamayacaktır. Mal da o gün birikmiş olacaktır. Bir adam kalkıp: ‘Ey Mehdî! Bana ver!’ diyecek, o da: ‘(Alabildiğin kadar) al!’ diye­ cektir.” İbn-i Hacer (Rahimehullâh) bu bapta şunları söylemiştir: “Onun zamanmda iyi kötü herkes o kadar bolluk görecektir ki, evvelce onun bir benzeri işitilmemiş olacaktır. Semâ, yağmurunu bolca gönderecek, yer de mahsûlünden hiçbir şeyi eksik etmeyecektir. Hattâ kendisi bir münâdîye ‘İhtiyacı olan bana gelsin’ diye nida etmesini emredecek fakat (herkes zengin olacağı için) sâdece bir kişi ge­lecektir.”
Reklam
Mehdî çıktığında, başında bir bulut parçası bulunacaktır ki, onda bulunan bir melek: ‘Dikkat! İşte bu şahıs Mehdî’dir, ona uyun! diye nidâ edecektir.’
“Mehdî’nin doğumu Medine’de olacak­ tır. O Rasulullah (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in Ehl-i Beyt’indendir. (Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aley­ hi ve Sellem) onun hakkında şöyle buyurmuştur): Adı benim adım, babasının adı babamın adıdır. Hicret yeri Beyt-i Mukaddes’dir. Sık sakaUıdır, gözleri sürmelidir, parlak dişlidir, yüzünde bir ben vardır. Alnı açıktır, burnu ince ve uzun olup, ortası hafif çıkıntılıdır. Omuzunda Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) peygemberlik mührü gibi alâmet vardır. O, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem)in tüylü yünden mâmul, siyah ve dört köşeli sancağıyla çıkacaktır. O sancakta bir köşe vardır ki, Rasûlüllâh (Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem) İn vefatından beri neşredilmemiştir, Mehdi çıkıncaya kadar da açılmayacaktır. Allâh-u Te^âlâ ona üç bin melekle yar­ dım edecektir ki onlar kendilerine karşı ge­ lenlerin yüzlerine ve arkalarına vuracaklar­ dır. Allah onu otuzla kırk arası bir yaşta gönderecektir.
''Dünyâdan ancak bir gün kalsa bile, el­ bette Allâh-u Te*âlâ o günü uzatacak ve ne­ ticede benim Ehl-i Beyt’imden bir kişi gön­ derecektir ki, onun adı benim adıma, babası­ nın adı da babamın adına denk düşecektir. Yeryüzü zulüm ve haksızlıkla doldurul­ duğu gibi, o onu adalet ve doğrulukla doldu­ racaktır.”
Bakara suresinin 62. ayeti kerimesini tahrif ederek sadece iki şarta inanmakla ehli kitaba korkusuzluk vaat edildiğini söyleyen batıl ehli kimseler, Korkarım ahirette kendi güvencelerini de kaybedeceklerdir. Zira ahiret kurtuluşu ancak Müslümanlara aittir.
Reklam
Kafir, Allah katında sevap bulacağı inancıyla yaptığı bir takım iyi amellerle son derece muhtaç olacağı kıyamet gününde sevap yerine Allah'ın büyük azaplarıyla karşılaşınca, çölde Susuz kalan birinin su sanarak nice gayretlerle kendisine ulaştığında hiçbir şey bulamadığı için uğradığı pişmanlık ve Üzüntüden daha beterine tutulacaktır.
Bu Melunlar hakkında "bunların da Allah'a imanı vardır ve onlarla Amentü de ittifakımız vardır" diyebilenlerin, Allah'a imanı olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü bizim inandığımız Allah, İhlas suresindeki tarif edilen doğmaktan, doğurmaktan ve eşten benzerden münezzeh olan bir zatı müte'âl'dir.
Velev ki Hristiyan ve Yahudiler bu iki şartla (Allah'a iman ve ahirete iman)larından dolayı cennete girecekler Farz edelim. Peki bunlar gerçek manada Allah'a iman etmişler midir? Zira Allahu Teala; "Muhakkak onlar üçün üçüncüsüdür diyerek kafir olmuştur " (Maide 37) "Yahudiler, 'uzeyr Allah'ın oğludur' dediler" Hristiyanlar da 'Mesih Allah'ın oğludur' dediler bu sözlerle Onlar daha önceki kafir olmuş atalarının meleklere 'Allah'ın kızlarıdır' diyen o müşriklerin sözüne benzeyen bir söz söylemektedirler. Allah onları kahretsin.. (Tevbe, 30,31) buyurmuştur.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.