Doğmuş olmak, yaşamak için yeterli neden değildir. Niçin yaşadığını bilmeyen insan, denize düşmüş tahta parçasına benzer. Gideceği yönü, belirleyemez. Şaşkın, sıkıntılı ve çaresizdir..
İnsanca sözcüğü, “insanlığın ortak değerlerinin simgesidir” şeklinde algılanır. Bu anlayış insanı yansıtmaz. Çok yönlü olan insanın tek boyutudur. Biz insana yakıştırmasak da olumlu davranışlarının yanı sıra, olumsuz duygu, düşünce ve davranışları da insancadır. Zıtların sentezidir insan!...
İnsanlara iyilik yapmak için ırk, renk, mezhep, meşrep, meslek, teşkilat, tarikat... yoklaması yapma. Her insan iyilik yapılmaya layıktır. Kime, nerede, nasıl iyilik yapılacağını bil..
Sensiz yaşanmaz sanırdım bu hayatı
Yanılmışım
Yaşanıyormuş
Pek değişen bir şey olmadı
İnsanlar işinde gücünde
Herkes kendi dünyasını yaşıyor
Kimi umutla diri
Kimi yorgun ve küskün
Rüzgâr bildiğin gibi
Bir o yandan esiyor, bir bu yandan
Bahar coşkulu
Yaz bereketli
Sonbahar hüzünlü yine
Güneşte şefkat
Toprakta vefa var
Dağlarda sükûn
Irmakta çağıltı, köpük köpük
Değişen bir şey olmadı
Yaşıyoruz işte
Yaşanıyormuş sensiz
Dost arama sevdasına kaptırma kendini, o yola gidenlerin çoğu boş döndü. Kimi şiirler yazdı yalnızlık üstüne, kimi şarkılar besteledi hüzün kokulu... Kimi de acısını içine gömdü sessizce...
İnsan manzaralarına bakıyoruz
Kimi zengin ve mağrur Kimi aç,
sefil, perişan Kinler görüyoruz,
gözlerde biriken Acımasız Sıkılan yumruklar, gergin insanlar
Kimi yerde cüceler oturmuş,
devlerin yerine
İnsanlar görüyoruz keyifli Buruk, yenik, yitikler de var Sıcacık davranışlar görüyoruz, ara sıra Yüzü ak İçi pak
Gözleri ışıl ışıl, sevgi dolu insanlar
Açı doyuran, çıplağı giydiren yiğitler İnsanlar görüyoruz Düşünce girdabında boğulan Fikirsiz, şükürsüz gezenler de çok Nutuk çekenler Gözyaşı dökenler var kıyıda köşede Soluk soluğa yaşayanlar Hayata kahredip, toplumdan kaçanlar Renkler, sesler, ışıklar birbirine girmiş Sevgiler, hüzünler iç içe Acı, tatlı yan yana birbirinden habersiz