“Zaten her şey unutulur,” dedi, “Fakat biz her şeyi gençliğe bırakacağız.O gençlik ki hiçbir şeyi unutmayacaktır.İstikbal ümidinin aydınlık çiçekleridir onlar.”
"Bizim aydınlar... Neden Anadolu’ya gelip uğramazlar? Neden milletle doğrudan doğruya temasta bulunmazlar? Memleketi gezmeli, milleti tanımalı. Eksiği nedir görüp göstermeli. Milleti sevmek böyle olur. Yoksa lafla sevgi fayda vermez.”
Şerefsiz, istiklalsiz, esir bir milletin çocukları olarak yaşamak yerine efendice ve kahramanca ölmek elbette ki şayanı tercihtir. Bunu anlayamamak ne garip mantıktır?
“Milli kurtuluş yolunda gösterdiğiniz bu nefsi feragatten dolayı hepinizi tebrik ederim. Milli dava ancak bu inanç, bu irade ve azimle tahakkuk ettirilecektir.Yaşaması gereken naçiz şahıslarımız değil, milli kurtuluşu temin edecek olan fikirlerdir.”
“Biz başarılı olacağız. Buna şüphem yok. Acaba zafere kavuştuğumuz zaman bu rical hiç olmazsa utanmak hissini duyabilecek mi? Ne milleti ne vatanı ne de istiklali düşünüyorlar. Rahat yemek ve içmekten huzur içinde ve mevkilerinde kalmaktan başka emelleri yok!”
"Burası Türk vatanıdır. Ne başka bir devlet ne de başka bir bayrak vardır. Rumlar aldatılmıştır. Bu sefer affediyorum. Bir daha devlete karşı gelmeyin. Aksi takdirde, Marmara'yı halkıyla beraber yok eder, tarihe gömerim!"