Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ubeydullah Ahrâr Hazretleri nakleder ki: "Bir aziz zât, Nakşibend Hazretleri'ni vefatından sonra rüyasında görmüş ve ona: -Ebedi kurtuluşumuz için ne yapalım? diye sormuş. Hâce Hazretleri şu cevabı vermiş: <-Son nefeste neyle meşgul olmak gerekiyorsa onunla meşgul olun! Yani, son nefeste nasil ki tamamen Hak Teâlấyı düşünmeniz lâzımsa, hayatınız boyunca da o şekilde uyanık olunuz!"
Osman Nuri Topbaş
Osman Nuri Topbaş
"Söz, yüce bir şeydir. Zamanında ve yerinde olmalıdır." Ubeydullah Ahrâr (r.a)
Reklam
Efendim ben, bir zaman kalbin bedenimizin içinde olduğunu sanıyordum. Gaflete bakın ki herşey onun içindeymiş.. Ubeydullah Ahrar Hz
Türkiye'de ilk güvenoyu
14 Şubat 1909 tarihinde, Kamil Paşa Kabinesi’nin düşürülmesi sırasında kullanıldı. Kamil Paşa’nın yerine sadrazamlığa Hüseyin Hilmi Paşa getirildi. Türk siyasal tarihinde ilk kez uygulanan güven oylamasının sonuçları, çok önemli olayların doğmasına yol açtı. Kamil Paşa’nın düşürülmesi, Meclis’te çok az üyesi bulunan muhalif Ahrar Fırkası’yla İttihat ve Terakki Fırkası’na karşı olanlar için büyük yenilgi olmuştu.
Ubeydullah Ahrar aynı zamanda bir çiftçiydi. Tarlada ziraat yaparken insan eğitirdi. Bir yandan Darüşşifada hastalara bakar ve öte yandan insan eğitir, seyr ü süluk yaptırırdı. Batı'da gelişen Hospitalıen Tarikatı'nın ismi hastanecilikten gelir ve kuruluşunun temelinde Haçlı Seferleri ile Antakya ve Şam'a gelen Hristiyanlann buralarda Müslümanlardan gördükleri ahilik örnekleri yatar.
Aslında gelenekte, bozulmamış, saf hâlinde tatbik edilen o İslam geleneğinde kavramdan ziyade halka inen, hayata yansıyan ameli anlayış söz konusu olmuş ve tercih edilmiştir. Bu yöntemle mesela bir Ubeydullah Ahrar örneğinde olduğu gibi bir yanda ârif öte yanda çiftçi vasfı olan insanlar yetiştirilmiştir.
Reklam
İnsan, kendi tabiatının cehenneminden geçmedikçe gönül cennetine ulaşamaz.
Hâce Ubeydullah Ahrâr (ks)
Büyüklerin himmet ve bereketiyle, bu Nakşî silsilesi kıyamete kadar varlığını sürdürecektir.
Hak Teala, kalbi bir şeye bağlanmadan durmayacak şekilde yaratmıştır.
Reklam
efendim, ben bir zaman kalbin bedenimizin içinde olduğunu sanıyordum. gaflete bakın ki her şey onun içindeymiş. ubeydullah ahrar hz.
Kaside-i İstibdat Yahut Kırmızı İzler
Bir köhne kadit parçası, bir çehre-i menhus. Zulmetler içinde mütereddit, mütelâşi, Daim mütefekkir görünen, kendine mahsus Efkârı sakimane ile âleme karşı Ateş saçarak etmede her gün bizi tehdit Âmali harisanesini eyledi tezyit.. Gördükçe bu mazlumlarını, sinesi mağrur, Tıraklarını aileler kalbine saplar: Mağdurlarının her biri bir kâşede ağlar, Katlandı vatan görmeğe evlâdını makhur... Birçoklarimiız mahpes ü menfada süründük. Ey gazi-i mecruhu vega dideye döndük. Ey kanlı eliyle vatan âmaline hail Ey enmile-i sürb u cinayata delail Teşkil eden ey köhne kadit, katili efkâr, Ey katili şübban-ı vatan, katili ahrar, Ey varlığı bir millet için bâdi-i zillet. Ey çehresi ifrite veren dehşeti vahşet, Zindanları, menfaları, mahpesleri doldur, Zinicir-i esaretle bütün hisleri dondur. Temsim-i nefes, nefyi ebet, sonra denizler. Her girdiğin evlerde durur kırmızı izler. Kâbus-i hiyanetle vatan can çekişirken Âtimizi dendan-i harisin kemirirken Bir gün Rumeli dağları envara boyandı Hürriyetin enfasi ile herkes uyandı.
Sayfa 204 - Şanlı Ordu Gazetesi 24 Kasım 1908Kitabı okudu
Allah'ın rızâsına giden bütün yolları inceledim. En kestirme yolun, insanları sevindirmek olduğunu gördüm... Ubeydullah-ı Ahrar (k.s.)
Maalesef Mevlânâ hâlâ birçok dindar tarafından kabul edilmemektedir. 17 Aralık geldiğinde Mevlâna'yı Şeb-i Arus ayinleriyle anmak kötü bir şey değildir ancak bununla yetinilmemesi gerekir. Bunun dışında Mevlânâ'nın bir insan yetiştirme modeli vardır ama bu usul üzerine mektepler açılamamaktadır. Mevlevi eğitim sistemi bugün Amerika'da, Rusya'da, Avrupa'da dahi ilgi görmektedir. Bugün Hintli bir Yogi Avrupa'da kendi sistemi üzerine bir okul açabilmektedir ancak bizde metafizik temelli okul açılamamaktadır. Hâl böyle olunca din sadece kuru bir kavram düzeyinde kalmaktadır. Aslında gelenekte, bozulmamış, saf hâlinde tatbik edilen o İslam geleneğinde kavramdan ziyade halka inen, hayata yansıyan ameli anlayış söz konusu olmuş ve tercih edilmiştir. Bu yöntemle mesela bir Ubeydullah Ahrar örneğinde olduğu gibi bir yanda ârif öte yanda çiftçi vasfı olan insanlar yetiştirilmiştir. Ubeydullah Ahrar aynı zamanda bir çiftçiydi. Tarlada ziraat yaparken insan eğitirdi. Bir yandan Darüşşifada hastalara bakar ve öte yandan insan eğitir, seyr ü süluk yaptırırdı. Batı'da gelişen Hospitalıen Tarikatı'nın ismi hastanecilikten gelir ve kuruluşunun temelinde Haçlı Seferleri ile Antakya ve Şam'a gelen Hristiyanlann buralarda Müslümanlardan gördükleri ahilik örnekleri yatar.
Sayfa 156Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.