Râyete meyi ederüz kamet-i dilcû yerine Tuğa dil bağlamışuz kâkül-i hoş-bû yerine. Heves-i tîr ü keman çıkmadı dilden asla Naveg-i gamze-i dil-dûz He ebru yerine. Sürerüz tığımuzun zevk u sefasın her dem Sîm-tenlerle olan lezzet-i pehlû yerine. Gerden-i tevsen-i zîbâda kutâs-ı dilbend Bağladı gönlümüzi zülf ile gîsû yerine. Severüz esb-i
" 'Çengelköydeki eskiciden almıştım bu takımı. Bu kırılan son tabağıydı. Çeyizini satan bir gelininmiş. Satmak zorunda kalmış. Çok üzülmüştüm alırken de. Keşke bu gece kırılmasaydı. Gelinin ahı çıktı.' Çıktı mı acaba? Mutlaka çıktı. 'İşte ah böyledir, kendi zamanını bekler, bekler. O gün geldi mi de mutlaka ama mutlaka çıkar.' "
Reklam
Ahh...
~ Zamanla değil, bir yerde Benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum Geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten Ağır ağır yanan bir tuğla harmanını Billurdan sarkaçlarıyla. Kalbim, serseriliğim benim... ~
Sayfa 467
320 syf.
10/10 puan verdi
·
35 günde okudu
Bu kitap hakkında sayfalarca yazabilir, günlerce konuşabilirim. Bazı kitaplar ilaç gibidir. Sizi adım adım iyileştirir. Yaşama sevincinizi kat be kat arttırır. Doğan Hocamı tanımadan önce insanlar neden bu kadar kaba ve öfkeli diye sorardım kendime. Onu okuduktan sonra fark ettim ki kendi öfkelerimin bile farkında değilmişim. Onu tanıyıp anladıkça başkalarını bırakıp kendi içime yönelmeye ve kendimi tanımaya başladım. Âhh dedim, meğer yıllardır kendimle tanışmamışım. Ekip nedir? İç tanıklık nedir? Denetim odaklı korku kültürü nedir? Gelişim odaklı sevgi kültürü nedir? Biz nedir? Nasıl biz oluruz? Yaşayan değerler nedir? Yaşamayan sadece konuşulan değerler nedir? Hak, adalet nedir? Kurumlar nasıl yönetilir? Bunun gibi daha birçok sorunun cevabını buluyorsunuz. Yazdığı her cümlenin bilimsel dayanağı var. Hiçbir şey havada kalmıyor. Her şeyi zihninize bina örer gibi tuğla tuğla yerleştiriyor ama bunu yaparken "Ben profesörüm, doğruyu ben bilirim." şeklinde değil, evimizde bilge bir dede var gibi anlatıyor. Canım hocam "Nurlar içinde uyu." dedim, uyandığım her sabah. Yepyeni bir ben inşâ etmemde Doğan Hocam mimardır. O, gitti. Ama kitapları ve yaptığı programları bizimle. Vakit kaybetmeyin okuyun derim. Yudum yudum için, derim. Hayat hepimiz için hem sürprizlerle dolu hem de zorlu bir yolculuk. Doğan Hocam gibi bilgeleri kutup yıldızı bilip hayatı daha yaşanılır kılabiliriz. Bu kitap için ne desem az. Doğan Hocamı ne kadar anlatsam yetersiz. Kısaca, okuyunuz :)
Var mısın?
Var mısın?Doğan Cüceloğlu · Kronik Kitap Yayınları · 202127,5bin okunma
Ertuğrul'un ailesiyle Söğüt kışlağında, Domaniç Yaylasında Türkmen töresince yaşarken konuğu olduğu bir Ahi fakihinin telkiniyle Müslümanlığı kabul ettiği yorumuna açıktır. Eşi Hayma'nın da Ertuğrul’a uyduğu söylenebilir. Her ikisinin Müslüman olduklarına, küçük oğullarına verdikleri "Osman" adı da kanıt gösterilebilir. Ama bu "kiçi oğul"un adının, "Ataman," “Otman" veya “Aytaman" iken bir yakıştırmayla sonradan Osman'a dönüştürüldüğü de başka bir savdır. Nitekim, Bizanslı tarihçi Nicephorus Gregoras, "Roma ordularının bu mıntıkadan çekilmesinden sonra, denize kadar olan bütün topraklar Türk satrapların hegemonyasına geçti. Olympos civarını ve bütün Bithynia'yı Atman adında biri ele geçirdi," diyor. Dahası, II. Murad'a kadar ilk Osmanoğullarının "Atmani" olarak anıldıklarını açıklıyor. Kimi sikke, tuğra ve kitabelerdeki tartışmalı "Osman" okunuşları dikkate alınmazsa, karşımıza henüz saf Türkmen yapısını koruyan bir aile çıkıyor.
Sayfa 29 - Alfa Yayıncılık, 1. Baskı: Kasım 2015 {Genişletilmiş, geliştirilmiş yeni baskı}
392 syf.
·
Puan vermedi
Lotus Çiçeği Tekila Leyla kendi hayatını sunar
Van civarında doğup büyümüş ,genç kızlığa adım attığı yaşlarda amcasının mütemadiyen tecavüzüne uğramış,başta babası ve tüm aile efradı tarafından bu rezalet olarak algılanan vahim durumu ört bast etmek için saçma sapan bir evliliğe zorlanmış ve kendisine sunulan aile elinden çıkma senaryo hayatı yaşamayı reddedip İstanbul’a kaçmış,saflığı
On Dakika Otuz Sekiz Saniye
On Dakika Otuz Sekiz SaniyeElif Şafak · Doğan Kitap · 20196 okunma
Reklam
93 öğeden 31 ile 40 arasındakiler gösteriliyor.