Bayrak Edebiyatı Üzerine ;(!)
Bayrak dokunulmazının, hangi yolsuzlukları, hangi şiddeti, hangi suçları nasıl bir başka dokunulmaza çevirdiğini; ülkenin borç batağının, açık pazara çevrilmesinin, eğitim ve sağlıkta­ ki düzeyinin, hukuk boşluklarının, hak ihlallerinin, bayrakla nasıl sarılıp sarmalanarak sorgulanamaz hale getirildiğini bi­liyorum. Tarihinde on altı bayrak olan
Hiçbir aidiyet duygusu bulunmayan bir kişi için önemli olan tek şey hayatta kalmaktır. Hayat, hiçliğin sonsuzluğunda tek gerçek olan şeydir ve bu kişi hayata utanmak nedir bilmez bir umutsuzlukla yapışır.
Reklam
Yuva nedir sizce? Güven duygusu? Huzur? Aidiyet? Sığınak?
Sayfa 343 - Hep KitapKitabı okudu
Zamanın büyük kısmında yanımda olmana duyduğum bu yanlış ihtiyaç aşk mı? Sessizliklerimizde hissettiğim bu güvenlik duygusu aşk mı? Bu aidiyet, bu tamlık?
Sayfa 195 - Doğan KitapKitabı okuyor
Aidiyet sadece belirli bir topluluğa üye olma duygusu değildir ;o, kendine mahsus bir anlama ve anlaşılma duygusudur.
Güven,öyle bir duygudur ki,tahrip edilirse,çocuk ile aile arasındaki aidiyet duygusu zarar görür.
Reklam
Evindeki kullanılmış boş vita tenekesini bile çöpe atmaya kıyamayan, yatağının altında saklayan ahalimiz, devlete ait malların ona buna peşkeş çekilmesini önemsemiyordu, aidiyet duygusu yitirilmişti.
Hiçbir aidiyet duygusu bulunmayan bir kişi için önemli olan tek şey hayatta kalmaktır. Hayat, hiçliğin sonsuzluğunda tek gerçek olan şeydir.
...eğer birey, aklını ve sevme yeteneğini geliştirmemişse, özgürlüğün ve bireyselliğin ağırlığını taşıyamaz, kendisine aidiyet ve köklülük duygusu veren yapay bağlara sığınıp kaçmaya çalışır.
Video oyunları akıl almaz bir şiddete gömülü, televizyon yapımlarında sinek gibi insan öldürülüyor, gün geçmiyor ki dışarıdaki dünyadan bir vahşet haberi ulaşmasın. Ümitsiz bir dünyada hak aramanın yegâne yönteminin şiddet olduğunu düşünerek yetişen bir kuşak karşısındayız. Onları hayata bağlayacak, bir yön ve anlam duygusu verebilecek şey, birlikte yapacağımız konuşmayı zenginleştirmek, onlarla hikâyeleri ve hayalleri paylaşmak olabilir. Çocuklarımıza hikâye anlatmalı, onları hikâyelerle emzirmeliyiz. Anlattığımız hikâyeler onları anonim bir dünyada yurtsuz kalmaktan kurtaracaktır. Onlara bir aidiyet hissi verecek; başları sıkıştığında, uzaklarda üşüdüklerinde, bu hikâyelere iltica edebileceklerdir. Bir hikâyeyi paylaşmak aynı hayallerle ısınmaktır, birlikte düş görme temrinleri yapmaktır.
Reklam
Aidiyet duygusu.. Ne cok kıymetli
Eski yurduma ansızın duyduğum bu yakınlık... beni şaşırtmıştı...Bu toprakları çoktan unuttuğumu düşünüyordum. Oysa unutmamışım.
5 destek alanı
1. Pratik Destek: Sizi pratik, somut yollarla destekleyenlerden gelir. Zor zamanlar boyunca sizi randevulara götüren, bakım ratasyonları düzen­ leyen, beslenme planlaması ve hazırlığı için yardım eden vb. kişilerdir. 2. Bilgilendirici Destek: Tavsiye alabileceğiniz, seçenekler ve kararlar hakkında konuşabileceğiniz kişilerden gelir. Fikirlerine güvendiğiniz ve yürekten inandığınız insanlardır. 3. Motivasyonel Destek: Bu dünyada sizin değerli olduğunuzu olum­ layanlar, yapmaya çalıştığınız değişikliklerin önemini görmenizi ve bunu devam ettirmek için ihtiyacınızın olan motivasyonu sağlayanlar­ dan gelir. Kanser hastaları açısından, bu kişiler size -sadece bir hasta olduğunuzu değil- bütünlüklü bir insan olarak niteliklerinizi hatırla­ tanlardır. 4. Toplumsal Destek: Grup bağları ve sosyal entegrasyon hem bir aidiyet duygusu hem de başkalarına yardım etme kudreti sağlar ki bu da kişi­ nin evrendeki değerliliğini pekiştirir. 5. Duygusal Destek: En derin sıkıntılarınızı ve sevinçlerinizi paylaşabile­ ceğiniz, koşulsuz sevgi ve rahatlık sunan kişilerden gelir.
Aynı Havayı Hissetmek
Bir cemaate, bir dünya görüşüne, bir dine, bir aileye, bir ülkeye ait olmayı hepimiz isteriz. Modernite tecrübesi bireysel özgürlüğü, yani kişinin kendi hayatını ve kimliğini özgürce yaşayabilmesini temel düsturlarından biri olarak vazetse de ait olma duygusunun önüne geçemez. Aidiyetin bize sağladığı emniyeti ikame edebileceğimiz ne vardır ki şunun şurasında? Aidiyet sadece belirli bir topluluğa üye olma duygusu değildir; o, kendine mahsus bir anlama ve anlaşılma duygusudur. Aynı lisanı konuştuğum insanların arasında rahat ve huzur içinde olmamdan daha tabii ne olabilir? Ait olduğum topluluk dünyayı benim anlayabileceğim şekilde anlamlandırır ve benim sözlerimi, onun ötesinde, o sözlerle neyi kastettiğimi anlar. Bu beni rahatlatır. Çünkü, dünyayı anlamlandırma biçimim ait olduğum topluluk tarafından onaylanmaktadır. Yalnız ve biçare değilim, benim gibi düşünenler olduğuna göre, yanılma ihtimalim de az. Üstelik bu dünyada en çok ihtiyaç duyduğum şeyi gerçekleştiriyorum, diğer insanlarla ilişki kuruyorum, yaşadığımı, var olduğumu onaylatıyorum.
Sayfa 11
Nereliyim acaba? Bunu kendime de sorar, bir cevap bulamam. Coğrafyaya, mekâna dair bir bağlanma, bir aidiyet duygusu yok bende.
Aidiyet duygusu some problem (:
Gittiğim her yerden az evvel çıkmış gibiyim Nereye bakarsam bakayım bulamıyorum kendimi Olduğum hiçbir yerde değilmişim gibi geliyor Olmadığım her yerde de varmışım gibi...
Geç Şiir' i
Resim