Gerçek anlamda özgür olman için hiçbirşeye sahip olunmaması gerekmez mi, herşeyini kaybettiğin o gün tamamen özgür olursun. bunu gerçekten istediğimize emin miyiz. Birşeylere sahip olmak, en azından birşeyin bir parçası olmak önemli değil mi? O ait olma hissi, aidiyet güdüsü.... Ö. TÜRK
İnsanların, çocukluk yıllarının geçtiği coğrafyaya duydukları duygusal bağ ve aidiyet hissi yer çekimi gibidir.
Sayfa 17Kitabı okudu
Açıkça belirtmekte fayda var: Sohbet merkezli iletişim, bazı şeyleri feda etmeyi gerektiriyor. Bu felsefeyi benimsediğinizde, aktif bir ilişki içinde olduğunuz insan sayısının azalacağı kesin. Gerçek sohbet için ciddi zaman ayırmak gerekir ve bu zamanı ayırmayı seçeceğiniz insan sayısı takip edebileceğiniz, retweet'leyebileceğiniz, "beğen"ebileceğiniz, arada bir sosyal medyada yorum yapabileceğiniz veya bazen bir mesajla dürtebileceğiniz insan sayısına nazaran çok daha az olacaktır. Tüm saydığım faaliyetleri anlamli iletişim yöntemleri olarak görmeyi bıraktığınızda, sosyal çevreniz daralıyor gibi gelebilir gözünüze.
Ne var ki daralma hissi, yanılsamadan başka bir şey değil. Bölüm boyunca söylediğim gibi, değerli olan sohbettir; insan olarak arzuladığımız ve gelişmem için ihtiyaç duyduğumuz topluluk ve aidiyet hissini sohbet ederek sağlayabiliriz. Öte yandan irtibat, anlık olarak cazip gelse de ihtiyaçlarımızı gidermeye kadir değildir.
Sayfa 139 - metropolis yayıncılık
Aidiyet hissi fıtri bir ihtiyaçtır. Eğer çocuk bunu ailesiyle karsılayamıyorsa mutlaka yerine başka birini bulur. İşin daha da korkunç olan kısmı ise kişinin aidiyet duygusunu içinde tamamen öldürüp kimseyle bunu karşılamak istememesidir.
