“Etrüsklerde aile bağları kuvvetli ve aile hayatı önemli idi. Birçok Etrüsk mezarında bulunmuş karı-koca heykelleri ve bunlardaki yüz ifadeleri, esler arasındaki karşılıklı şefkati göstermesi bakımından, bunun delili sayılmaktadır. Etrüsklerde aile hayatı, aile dışında da devam ederdi. Çünkü Etrüsk kadını her yere kocası ile birlikte gider ve onun meslekî meşguliyetleri dışında hayatına iştirak ederdi. Kendilerinde harem-selâmlık hayatı mevcut olduğu için, Yunanlılar ve Latinler buna pek şaşardı.”
( Nuh’un büyükbabası Enok ) _Meleklerin Düşüşü ve Masonluk_ _İnsanoğulları çoğalınca, güzel ve alımlı kızları oldu. Melekler, göklerin çocukları onları görüp şehvet hissettiler. Birbirlerine dediler ki: “Gelin insanların arasından kendimize eşler seçelim ve onlardan çocuklarımız olsun.” Liderleri Semyaza onlara dedi ki: “büyük bir günahın cezasını
Reklam
ABİDİN NESİMİ 1911’de Bingöl'ün Kiğı ilçesinde doğdu. İlkokulu Mercan Sultanisinde, Orta ve Liseyi İstanbul Erkek Lisesinde okudu, Yüksek Öğrenimini İTÜ’nün (o zamanki adıyla Yüksek Mühendis Mektebi) Su Şubesinde yaptı. 1937-1949 yıllarında serbest çalıştı, 1949‘da Bayındırlık Bakanlığı hizmetine giren Abidin Nesimi evli ve 3 çocuk
Aile ve toplulugun mutluluğumuz üzerinde para ve sağlıktan daha fazla etkisi var gibi görünüyor. Sıkı bağlara sahip ve destekleyici ailelerle topluluklarda yaşayan insanlar, sorunlu aileleri olan ve hicbir zaman ait olacakları bir topluluk bulamamış insanlardan belirgin şekilde daha mutlular. Evlilik özellikle önemli bir konu. Defalarca yapılan çalışmalar iyi evlilikle yüksek öznel mutluluk arasında ve kötü evliliklerle mutsuzluk arasında çok yakından ilişki olduğunu ortaya koymuştur.
Kişinin, ruhu çocuk kalan bir insanın yanında sıkılması mümkün değildir. Böyle biri, yüreği çocuk kaldığı ve çocuk ruhlu bir yapıya sahip olduğu için moralinizin bozuk olduğu sırada sizi güldürmenin bir yolunu bulur. Onunlayken kendinizi hayatın akışına bırakırsınız. Onun için klişe güzellik anlayışı önemli değildir. Mutlu olabilmek ve edebilmek için meşru olan her şekle girilebilir. "Başkaları ne der?" kaygısı da gütmez. Sadece sevdiklerinin düşüncesine önem verir. Onları mutlu etmek kolaydır. Küçük şeylerle mutlu olabilirler. Mutlu oldukları zaman da neşelerini gözlerindeki parıltıdan görebilirsiniz. Sevdiklerinin arkasından giderler, onları yarı yolda bırakmazlar. Çünkü sevdikleri insanı kaybetmek istemezler. Değer verdikleri insanlardan az da olsa ilgi beklerler. Sevildiklerinden emin olmak isterler. Çünkü aile bağları kuvvetlidir.
Sayfa 366
Modernite, Kadının Çalışmasını ister Modernite, toplum üzerinde pek çok değişikliği kadın rolü üzerinden gerçekleştirdi. Ne yazık ki Türkiye'de de aksi söz konusu değildir. Kadının özgürleşmesi, modernleşmenin en önemli dinamiği olarak kabul edildi. Bunun sonucunda da kadın evdeki kimliğinden uzaklaştı. Kadının çalışması, bir ihtiyacın karşılanmasından öte, bir propaganda unsuru olarak desteklendi. Kadın çalışmaya özendirilerek ona çalıştığı taktirde toplumda statüsünün daha iyi olacağı hissettirildi. Sadece ev hanımı olan ve annelik rolünü üstlenen kadın da küçümsendi. Fakat Türkiye'de çalışan kadın evdeki rolünü terk edemediği için yeni rolünü, eski rolleriyle birlikte devam ettirmek zorunda kaldı. Böylece sorumluluğu iki katına çıktı. Bu durum ailede; özellikle karı-koca arasındaki bağları zayıflatıcı bir etkiye sahip oldu. Kadının toplumdaki rolünün genetik eğilimler dikkate alınmadan değiştirilmesi, gerek kadın gerekse erkek kimliğine zarar vermiştir. Bundan aile kurumu da nasibini almıştır.
Reklam
111 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.