Kurban ettiğimiz nedir?...
Bir koç, Bir kurban kesici, Bir kasap, Ve Kurban Bayramı. Daha derin anlamlar yüklü olmalıdır bu ibadette. Koçlar kesilir ama kurbanlık olan mü’minin nefsidir, zihnidir, malıdır, şöhretidir, yaşadığı sistemidir. Asıl olan var, çıplak gözle izleneni var. Ve bir de gerçek var. Zihinlerimizi, zihinlerimizin ürünlerini Allah’a kurban etmemiz gerekiyor. Bedenlerimiz, aile efradımız, maddi imkânlarımız, köyümüz, evimiz bizi ve onları yaratan Allah’a kurban edilmeye hazır olmalıdırlar. Biz ve onlar kurbanlık olarak beklemeliyiz. Yaşadığımız hayatı yönlendiren ve otoritesi altında tutan sistemleri Allah’a kurban edilebilir kıvamda tutmalıyız. Nefsimiz ve nefislerimize yatırım olarak bulundurduklarımızı ilk kurban edilecekler listesinde bulundurmalıyız. Şehvetlerimiz ve şehvetlerimize yapılmış yatırımlar hazır kurbanlıklarımız olmalıdır. İhtiraslarımız, beklentilerimiz birer kurbanlığımızdır. İman bunu gerektiriyor. Kelime-i tevhidin sırrı budur. ‘Allah’tan başka hiçbir ilah yoktur’ kanunu bunu anlatır.  Kurban bayramımız mübarek olsun🌼🌼🌼 Kurban olmak ile kurban etmek arasındaki mümince çizgide durabilmek ümidiyle🤲🌺
▪️ Meşhur Fransız edibi Pierre Loti Osmanlı Aile yapısının Muntazam Ahlakını bizlere anlatıyor...  ▪️“Dünyanın hiçbir evinde, bir erkek hanımına bu derece saygılı ve hayran olamaz! Bu gerçeğin sırrı, Türk evinin, kadını tarafından hazırlanışındadır.  Evin sahibesi olan kadının giyinişi, başındaki örtüden ayaklarında bulunan nefis işlemeli kumaşlı terliklere kadar ahenk içindedir. Kadın evine o kadar düşkün, temizliğine o kadar meraklı, kocasının ev hasretini giderecek öylesine bir zekâ ve eğitime sahiptir ki, evin erkeği akşamüzeri büyük bir hasretle kapıdan girer. Kadının temizliği maddi planda bir çiçek kadar saftır. Bu madde temizliği kadının nefs tezkiyesi temizliğinden gelir. O kadın içki, kumar ve dış dünyayı bilmez. Kavga gürültü nedir bilmez. Gönlünü Allah'a, kocasına, çocuklarına bağlar. Zihnini fuzuli şeylerden koruduğu için rahat ve huzurludur. Dolayısıyla ahlâklıdır. Böyle olunca yuvasının hürmete şayan, şerefli bir unsuru olur.”
Reklam
VIII. Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti Madde 26 – Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet Resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir. Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir. 15 (Mülga fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Haber ve düşünceleri yayma araçlarının kullanılmasına ilişkin düzenleyici hükümler, bunların yayımını engellememek kaydıyla, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin sınırlanması sayılmaz. (Ek fıkra: 3/10/2001-4709/9 md.) Düşünceyi açıklama ve yayma hürriyetinin kullanılmasında uygulanacak şekil, şart ve usuller kanunla düzenlenir.
Bazen Şiiri -1-
Hiç birisinin sana sahip olduğunu düşündüğün oluyor mu ya da bir şeyin? - Evet, evet fark ettim bunu. Her fark ettiğimde de gitmek istedim. Bazı insanlar aile kurmaya önem verirler, yani buna değer verirler. Bazıları ise başka birtakım şeylere, değer verirler. Bunlara değer verirken niye değer verdiğini düşünmez birey, toplumun içinde erimiş olan birey. Hem toplum koleje girmeyi bir değer olarak sunduğu için artık o kişiliğini yok sayma halidir.
İzlememiz Gereken +200 Film
1- Yağmur Adam (Otizm) 2- Benim Adım Sam (Zeka geriliği olan bir baba ve kızı) 3- Sol ayağım (Fiziksel engeli olan bir adam) 4- Guguk Kuşu (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 5- Aklım Karıştı (Psikiyatri kliniğinde geçen olaylar) 6- Akıl Oyunları (Şizofreni) 7- Wilber Ölmek istiyor (İntihar ve Depresyon) 8- İçimdeki Deniz (Ötenazi isteyen bir
Dünyanın en ünlü yazarı pek bilinmeyen bir şair: Agatha Mary Clorissa Miller Christie! 15 Eylül 1890 İyi ki doğdun Agatha! 15 Eylül 1890’da doğar polisiye edebiyatının “Demir Leydi”si Agatha Mary Clarissa Miller Christie Mollawan. Başlangıçta sadece çok kısa bir süre Mary Wearmacott takma adıyla çok da başarılı olmayan aşk romanları ve
Reklam
334 öğeden 171 ile 180 arasındakiler gösteriliyor.