Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
512 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Fantastik öğelerle bezenmiş bir aksiyon
Marcus Sakey'den bir şaheser. 1980 yılından sonra doğan çocukların bazıları özel yetenekler ile doğmaktadır. Bu çocukları "Görkemliler" olarak adlandırırlar. Kitabımızın kahramanı, aynı zamanda bir ajan olan Nick de onlardan biridir. İki çocuk babası olan Nick en tehlikeli görkemlilerden biri olan John Smith'in peşine düşer. Bu koşturmacanın içinde bir taraftan da ailesine vakit ayırmaya çalışır. Üstelik eski karısı da hala ona karşı duygusal olarak bağlıdır. Nick bu arda kendisi gibi görkemli olan başka bir kadınla tanışır. Shannon isimli bu güzel kadına aslında kitabı okurken sinir oldum ama sonuçta görkemli olan bir başka görkemliyi anlayabiliyor. Natalie ise, yani Nick'in eski karısı, normal bir insan. Ben hep Nick ile Natalie tekrar birleşsin diye diye okudum kitabı ama yazarın başka planları var belli ki. Kitap Martı Yayınları tarafından yayınlanmış. Martı'nın kitapları genelde güzel oluyor, yazı puntosu da çok yerinde. Bu hızlı okumayı garantiletiyor. Kitabı ben çok beğendim. Fantastik öğelerle bezenmiş aksiyon severler kaçırmasın. Keyifli okumalar :)
Görkemli
GörkemliMarcus Sakey · Martı Yayınları · 201473 okunma
Matrix'in ilk filminde Ajan Smith'in Morpheus ile paylaştığı ilginç bir tespit söz konusudur. İnsanın canlıları sınıflandırmasında, kendisini memeli sınıfına koymasının hatalı olduğunu öne sürer. Çünkü yeryüzündeki bütün memeliler muhtaç oldukları doğa ile mükemmel bir denge içerisindedirler. Ama insan öyle değildir. Bulunduğu yeri sonuna kadar sömürür, yok eder ve kendisine yeni sömürülecek yerler arar. Canlılara baktığımızda bu tarz yaşayan bir canlı daha söz konudur. O da virüslerdir. İnsanlar da tıpkı virüsler gibi çoğalır, yok eder ve kendisine yeni yok edilecek yerler arar.
Reklam
Matrix'in ilk filminde Ajan Smith'in Morpheus ile paylaştığı ilginç bir tespit söz konusudur. İnsanın canlıları sınıflandırmasında, kendisini memeli sınıfına koymasının hatalı olduğunu öne sürer. Çünkü yeryüzündeki bütün memeliler muhtaç oldukları doğa ile mükemmel bir denge içerisindedirler. Ama insan öyle değildir. Bulunduğu yeri sonuna kadar sömürür, yok eder ve kendisine yeni sömürülecek yerler arar. Canlılara baktığımızda bu tarz yaşayan bir canlı daha söz konusudur. O da virüslerdir. İnsanlar da tıpkı virüsler gibi çoğalır, yok eder ve kendisine yeni yok edilecek yerler arar.
188 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Gelecekbilim Kongresi İncelemesi
Mavi hap mı kırmızı hap mı?
Gelecekbilim Kongresi
Gelecekbilim Kongresi
,
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem
’in 1971 yılında yazmış olduğu bir kitap ama kitap incelemesine geçmeden önce
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem
hakkında biraz yazmak istiyorum.
Stanislaw Lem
Stanislaw Lem
1921 Polonya doğumlu Yahudi bir yazar. Yahudi olması sebebiyle 2. Dünya Savaşı sırasında bir süre toplama kampında tutuldu. Savaş sonrasında ise tıp eğitimini tamamlayıp
Gelecekbilim Kongresi
Gelecekbilim KongresiStanislaw Lem · Alfa Yayınları · 2020245 okunma
Modern Batı'dan yeni Batı'ya geçişle birlikte Batı'nın şiddet yöntemleri de belirli bir dönüşüme uğramış, fiziksel şiddet terk edilmemekle birlikte ondan ziyade derin ve görünmez şiddet türleri uygulanmaya başlanmıştı. Artık karşımızda “Deus vult!”? naralarıyla üzerimize saldıran, haç işaretli üniformalarından kolayca ayırt edebileceğimiz eski Batı'nın demir zırhlı şövalyeleri veya modern Batı'nın düzenli “kurşun askerleri” değil, kravatlarıyla ve döpiyesleriyle bize gülümseyen, kulağımıza “iyiliğimizi istediklerini ama bunun için atmamız gereken bazı adımlar olduğunu” fısıldayan yeni Batıl: aktörler vardı. Popüler kültür, kitle iletişim araçları, ekonomi, akademi ve uluslararası örgütler büyük ölçüde, tarihte hiç olmadığı kadar tektipleşmiş biçimde bunların kontrolündeydi. Söylemleri, kıyafetleri, fikirleri, akıl yürütme biçimleri, hayat tarzları, psikolojileri aynıydı ve bunları ötekilere de dayatıyorlardı. Âdeta Matrix filminde Ajan Smith karakterinin yaptığı gibi ellerini insanların bedenine sokarak kendilerini klonluyorlardı. Bu klonlama sürecine de “küreselleşme” adını vermişlerdi. Bu şekilde yeni Batı tek taraflı bir etkileşime girdiği tüm insan topluluklarını ve bireyleri dönüştürüyordu ki bu dönüştürme de bir tür yok etme evlemi olarak tezahür ediyordu.
Ajan Smith insan türünün tanımı
Burada bulunduğum sürede fark ettiğim bir şeyi belirtmek isterim; türünüzü sınıflandırmaya çalışırken fark ettim. Aslında memeli değilsiniz bu gezegendeki tüm memeliler etrafındaki her şeyle doğal bir uyuma sahiptir siz insanlar değilsiniz bir bölgeye taşınır ve çoğalırsınız tüm kaynaklar tüketilene dek hayatta kalmanızın tek yolu başka bölgelere yayılmaktır. Aynı yayılma prensibini uygulayan başka bir organizma vardır “ virüsler” İnsanlar hastalıktır “ bu gezegenin kanseri” siz bir salgınsınız biz de tedavisiyiz
Sayfa 101 - Ajan Smith
Reklam
Ajan Smith'ten Matrix
Burada geçirdiğim vakitlerde keşfettiğim bir şeyi paylaşmak istiyorum. Sizin türünüzü sınıflandırmaya çalıştığımda fark ettim ve sizin aslında memeli olmadığınızı anladım. Bu gezegendeki her memeli, çevresiyle içgüdüsel bir denge kuruyor ama siz insanlar bunu yapmaktan imtina ediyorsunuz. Bir yere yığılıyor ve doğal kaynakları tüketene kadar çoğalıyor, çoğalıyorsunuz ve hayatta kalabilmek için tek çıkar yolunuz başka bir yere göç etmek oluyor. Bu gezegende aynı yolu izleyen bir başka organizma daha var. Hangisi biliyor musunuz? Virüs! İnsanoğlu bir hastalık... Bir kanser
Sayfa 189 - Africano Yayınevi
Ajan Smith - Matrix
Seninle burada geçirdiğim süre içinde öğrendiğim bir şeyi paylaşmak istiyorum. Türlerinizi sınıflandırma düşüncesine kapıldığım bir gün, aslında sizin memeli olmadığınızı anlayıverdim. Bu gezegendeki her memeli, içgüdüsel olarak kendini kuşatan çevresiyle doğal bir denge oluşturur ama siz insanlar bunu yapmıyorsunuz. Siz belirli bir alana yerleşip çoğalıyorsunuz. Sonunda doğal kaynaklar tükeninceye kadar devam ediyorsunuz. Hayatta kalmak için yapabileceğiniz tek şey, oradan ayrılıp başka bir alana yerleşmek oluyor. Bu gezegende aynı yöntemi kullanan bir başka organizma daha var. Ne olduğunu biliyor musun? Bir virüs. Yani insan türü bir hastalık. Siz bu gezegende kanser gibisiniz, bir tür salgın ve biz de bunun ilacıyız.
“İslam'da cemaatle beraber olunması tavsiye edilir. Cemaatle beraber olmak "hakla", "hakikatle" beraber olmaktır! Tek başına olsa bile, hakikatle beraber olan cemaattir. Hakikatten kopmuş olanlar, milyonlarca da olsa tefrikadadır.” “Bugün maalesef tüm İslâm âlemi emperyalist güçlerin sultası altındadır. Kuş uçurtmazlar,
Matrix'in ilk filminde ajan Smith'in morpheus ile paylaştığı ilginç bir tespit söz konusudur. İnsanın canlıları sınıflandırmasında, kendisini memeli sınıfına koymasının hatalı olduğunu öne sürer. Çünkü yeryüzündeki bütün memeliler muhtaç oldukları doğa ile mükemmel bir denge içerisindedirler. Ama insan öyle değildir. Bulunduğu yeri sonuna kadsr sömürür, yok eder ve kendisine yeni sömürülecek yerler arar.
Reklam
Zaten sevgi gibi zavallı bir kavramı ancak insan zekası icat edebilirdi. - Ajan Smith, Matrix Revolutions
Lovelock- Tabiat ana üzerine
Belki de biz (Matrix teki ajan Smith in dediği gibi) Gaia (yeryüzü) için ölümcül bir patojeniz.İklim tahribatı ve karbon emisyonları nedeniyle dünyaya ölümcül biçimde zarar veren bir kanser ya da virisüz.Biz bozuk bir bilgisayar parçasıyız ve şimdi sistem lanetli bir şekilde yavaş çalışıyor.
Neo, 55 pembe bulamaçtan ve Matrix'in kanalizasyonlarından kurtulduktan sonra uyanır ve sorar, "Gözlerim neden acıyor?" Morpheus yanıt verir, "Çünkü onları daha önce hiç kullanmadın." Neo, tıpkı Platon'un mağarasından yeni çıkan biri gibi ışıktan rahatsız olur; çünkü hakikati görmek ne kolay, ne de rahat bir iştir.
110 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.