Bu güne ithafen Mehmet Akif Ersoy o,güzel insan!
Uzun uğraşma ile yazdım arkadaşlar ÇEŞİTLİ BELGESEL VE YAZILARDAN ALINTILAR BULUNUYOR eksikler varsa affedin lütfen,yoruma yazıp bizi bilgilendirin saklı kalmamalı.
Savaşın 2 büyük kahramanı varsa Bunlardan biri M.Kemal AtaTürk'tür..(Siyasi,Strateji ).Manevi anlamda ise M.Akif Ersoydur.Herkez'in onu İstiklal Marşımızı yazan şair olarak tanır
Noktalama İşaretleri
Nokta ( . )
1. Cümlenin sonuna konur: Türk Dil Kurumu, 1932 yılında kurulmuştur.
Saatler geçtikçe yollara daha mahzun bir ıssızlık çöküyordu. (Reşat Nuri Güntekin)
2. Bazı kısaltmaların sonuna konur: Alb. (albay), Dr. (doktor), Yrd. Doç. (yardımcı doçent), Prof. (profesör), Cad. (cadde), Sok. (sokak), s. (sayfa),
Akif Makale
Mehmet Akif, 1908’de II. Meşrutiyet’in İlanı’nın ardından yazdığı ve II. Abdülhamit için
“Ne mel’unsun ki rahmetler okuttun rûh-i İblîs’e!” dediği “İstibdad” şiirini “Kardeşim Midhat Cemal’e” diyerek yakın dostu Mithat Cemal’e ithaf etmişti.
Bu ithaf sadece bir şairin yakın dostuna yaptığı bir jest değildi.
Mahkeme üyeliğinin ardından noterlik
ŞEHİTLER ÖLMEZ!!,
”Eğer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, şunu bilin ki, Allah’ın mağfireti ve rahmeti onların topladıkları bütün şeylerden daha hayırlıdır.” (Âl-i İmrân, 157)
”Her kim, bugün düşmandan yüz çevirmeyip sebât eder, şehit düşerse, Cenâb-ı Hak elbette onu cennete koyacaktır. Bugün şehit olanlara Firdevs Cenneti hazırdır. Hücûm ediniz, hamle ediniz!” (Hz. Muhammed)
”Şahsınıza fenalık eden bir düşmanı affediniz. Lakin vatanınıza, milletinize fenalık eden bir kimseyi asla affetmeyiniz.” (Hz. Ali)
”Vatan için ölmekse kaderim, böyle kaderin ellerinden öperim.” (Mehmet Akif Ersoy)
”Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber, Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.” (Mehmet Akif Ersoy)
”Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır.” (Mithat Cemal Kuntay)
”Kan dökmeyi seven bir millet değiliz, ancak söz konusu vatan ise dünyanın şah damarını keseriz.” (Muhsin Yazıcıoğlu)
”Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor.. Bir hilâl uğruna Ya Rabb ne güneşler batıyor…” (Mehmet Akif Ersoy)
İstiklal Marşı ve Akif'e dair birkaç kelamım
Büyük Millet Meclisinin 12 Mart 1921 günkü toplantısında Türk devletinin millî marşı "İstiklal Marşı" olmuştur.
Mehmet Akif şanlı bir direniş ile, hasta bir adamın sinesinden çıkan genç bir milletin mücadelesi ile birleşip satırlarından kan damlayan şiiri millete bedelsiz verip hediye ederken Türk milletin hafızasındaki yerini ilelebet muhafaza etmiş oldu. Yazık ki o büyük şairin peşine hafiye taktık, gözetledik, kendi milletinden tecrit ettik ve vefat ettiği gün tabutuna sarılacak bayrak bile sonradan bulunarak üzerine serildi. Bayrak için yaşamış bir insanı az kalsın rahmeti rahmana bayraksız uğurlayacak kadar öz değerlerini yitirmiş bu milletin üniversiteli genç evlatları olmasa belki cenazesi de ortada kalacaktı. Büyük Akif seni unutmayacağız!
Sen;
Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
Günler şu heyulayı da er geç silecektir,
Rahmetle anılmak ebediyet budur amma,
Sessiz yaşadım kim beni nerden bilecektir
demiştin.
Biz seni İstiklal Marşından, Süleymaniye Kürsünden, Asım'dan bilip ve severiz ve seni arz durdukça rahmetle anacağız.
Allah'ın rahmeti seninle, ruhun şad mekanın cennet olsun...