Devrimlerin en cesur zihinlerinin bile doğrudan açıklakmakta tereddüt ettiği en büyük tutkulara bile ulaşabilecek konumdayız. Kanseri, akıl hastalıklarını ve yaşlılık ve metabolik çöküşle gelen tüm rahatsızlıkları tedavi edebiliriz. Dünyayı fosil yakıtlar üzerindeki anlaşmazlıklardan kurtaracak yeni enerji üretme yolları bulabiliriz. Gezegenin üzerinde yol almanın daha hızlı yollarını keşfedebilir, hatta bundan tamamıyla kurtulmanın bir yolunu bularak yeni sınırlara ulaşabiliriz. Ancak kendimizi araştırmaya zorlamadan ve bilmeyi talep etmeden bu sırların hiçbirini öğrenemeyeceğiz.
Sayfa 115Kitabı okudu
Devrimlerin en cesur zihinlerinin bile doğrudan açıklakmakta tereddüt ettiği en büyük tutkulara bile ulaşabilecek konumdayız. Kanseri, akıl hastalıklarını ve yaşlılık ve metabolik çöküşle gelen tüm rahatsızlıkları tedavi edebiliriz. Dünyayı fosil yakıtlar üzerindeki anlaşmazlıklardan kurtaracak yeni enerji üretme yolları bulabiliriz. Gezegenin üzerinde yol almanın daha hızlı yollarını keşfedebilir, hatta bundan tamamıyla kurtulmanın bir yolunu bularak yeni sınırlara ulaşabiliriz. Ancak kendimizi araştırmaya zorlamadan ve bilmeyi talep etmeden bu sırların hiçbirini öğrenemeyeceğiz.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Zihinsel rahatsızlıkların en feci, en kolay şekil değiştiren ve en gizemlisi olan paranoit şizofreninin ilk belirtilerini Nash otuz yaşında gös termeye başlamıştı. Gelecek otuz yıl süresince Nash ciddi yanılsamalar ve halüsinasyonlar görecek, duygu ve düşüncelerinde düzensizlik ler yaşayacak ve iradesini kaybedecekti. Dünyada "beyin kanseri" de denilen bu hastalığın esaretindeki Nash, matematiği bırakmış, numerolojiye merak salmış ve kendisinin "gizli ve önemli bir mesih" olduğuna inanmıştı. Birkaç kere Avrupa'ya kaçmış, isteği dışında bir buçuk yıl ka dar hastaneye yatırılmış, kendisine her türlü ilaç ve şok tedavisi uygulanmış, rahatsızlığındaki umut verici hafiflemeler sadece birkaç ay sürmüş ve sonunda bir zamanlar parlak bir öğrencisi olduğu Princeton Üniversitesi'nin, garip giyimli, kendi kendine mırıldanan, tahtaya esrarengiz mesajlar yazan üzgün bir hayaleti haline gelmişti.
67 syf.
·
Not rated
·
Read in 6 hours
Kitap Tezer Özlünün otobiyografi kitabıdır. Tezer özlü Türk edebiyatının nostaljik prensesi olarak da tanır. Hayat öyküsü itibari ile insanlara öğreteceği çok şey vardır. Bu hayatında 3 evlilik yapmış, klinikte yatmış, intihar etmeye yeltenmiş ve ölümü de göğüs kanseri yüzünden olmuştur. "Ölüm düşüncesi izliyor beni. Gece gündüz kendimi öldürmeyi düşünüyorum. Bunun belli bir nedeni yok. Yaşansa da olur yaşanmasa da. Bir kaygı yalnız. Beni, kendimi öldürmeyi denemeye iten bir kaygı" kitap'ın ilk başlarında böyle cümleler kurmuş ve intihara teşebbüste de bulunmuştur. Zaten yaşamayı seven bir kadındır. " Aksine yaşamayı seviyorum. Yüzlerce yıl yaşamak istiyorum" diyor bir cümlesinde. Kitapta çocukluğundan başlayıp olgunluk yıllarına kadar olan dönemi anlatıyor. Ailesi açısından baskıcı bir ortam olduğunu düşündüm. Belki de bir çocuk için baskıcı ortamda büyümekte hayatında çok olumsuz durumlara yol açmış olabilir. Daha sonra cinsellikten açıkca bahsettiği, evden uzaklaşma çabası, yaşadığı taciz olayı, elektroşok yapıldığı günler, kendini yalnız hissettiği zamanları, sevgileri, sevgilileri... Birçok konudan bahsediyor. Bence akıl hastanesinde yatma sebeplerinden birazının da başından geçen taciz olayı olduğunu düşünüyorum. "İşte yıllar sonra, onlar akıllığımıza açılacak kapıların kilitlerini ellerinde tutuyorlar. Bu cümleyi o olayı anlattıktan sonra yazmış.
Çocukluğun Soğuk Geceleri
Çocukluğun Soğuk GeceleriTezer Özlü · Yapı Kredi Yayınları · 201816.5k okunma
·
Not rated
-------------SPOİLER---------- Kitabı okumadım ancak filmini 2 kere izledim. Biri küçükkendi diğeri de bu yaz aldığım bir derste, hocanın bizden filmi oyun teorisi ve nash dengesi kapsamında incelememizdi. Zamanla bu yazımın bilgisayardan silineceğini bildiğimden buraya atmak istedim. Bunu hem ileride kitabı okuduğumda farklı neler hissetmiş
Yeşil Yol
Yeşil YolStephen King · Altın Kitaplar · 20217.9k okunma
HAYATIN ÇIĞLIKLARI Doktorun odasından çıktığımda moralim oldukça bozuktu. Kolesterolüm yüksekmiş. Diyet yapmalıymışım. Elimde yememem gerekenlerin listesi ve reçeteyle yürürken hayatımda hiçbir zaman diyet yapmadığımı düşündüm. Dahası, şimdiye kadar bana dayatılan hiçbir yasağa gönül rızasıyla boyun bile eğmemiştim. İçimdeki asi ruh burada da
Reklam
Kanseri olan bir kadının her sabah çarşıya gitmesi, kansere karşı ekmek alması, yumurtanın çürük olmamasına dikkat etmesi, evde yemek vakti sofrayı kurarken çatalın tabağın solunda ve bıçağın da sağ yanında olmasına hâlâ önem vermesi küçük iş mi? Düşün bir kere kadın ölümle saklambaç oynuyor. ... Sende kanser olsa ne yapardın? Sokaktan geçenleri kıskanmaz mıydın? Bir sonraki soluklarını düşünmeden nasıl da yaşamasını biliyorlar diye düşünmez miydin? En küçük kıpranışlarına hayretler içinde bakmaz mıydın, yaşamanın başkalarında bunca kolay olabileceğine akıl erdirebilir miydin?
Sayfa 46 - Kırmızı Kedi Yayınevi 1.Baskı Ocak 2020
70 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.