Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hikmet Kıvılcımlı – Memleket Davalarından İşsizlik
A- İşsizlik Nedir? Türkiye’de, otuz yıldır, halk yığınlarının hayatını kanser gibi kemiren bir hastalık var: İşsizlik… İşçi Sınıfının bütün çırpınışları: İlk dernek ve sendika davalarından, son grev tartışmalarına ve yerli malı kampanyalarına kadar bütün hareket ve mücadeleleri hep aynı noktada başlayıp, aynı noktada bitiyor: İşsizlik:
Akıl ve Gönül münakaşası...
Gönül: Baksana efendim, birileri kalbinizin uyuyan duygularına düstursuz giriyor. Siz bunu bilmezsiniz lakin buna aşk derler. Akıl: Kalbine düstursuz girene hemen aldanacak mısın? Bekle bakalım. Kimdir, necidir, nereden ne şekilde peyda olmuş? Onu iç dünyana kabul et ama hemen aldanma, onu her türlü elekten geçir sonrası Allah kerim... Zaman geçer ve adam gönlünü kendisine, aklı hesaba pek de katmaksızın kılavuz eder. Her şey iyi gider ama zaman ilerledikçe işler tersine biner. Sükut-u hayal, üzüntü ve çaresizce bekleyiş alır yerini umudun, sevincin ve ileriye dönük saadetin... Gönül: Efendim beklemek lazım, acele ettik sanki. Ona da şans vermek, yaşadıklarını anlamak lazım... Bekleme diyemiyorsa umudumuz olmalı, onun halinden anlamalı ve sadakatimizi son demine kadar, bizi huzurundan kovana kadar göstermemiz lazım. Akıl: Demedim mi sana? Aldandın, fazla güvendin ve üzülüyorsun şimdi de. Yetmezmiş gibi, elinden geleni yaptığın halde, hâlâ umut mefhumuna bel bağlayıp gerçek hayata yüz çeviriyorsun. Elinden geleni fazlasıyla yapmadın mı? Tahayyülü zor adımlar atıp, fedakarlıklar yapmadın mı? Sevgi karşılık ister. Güneş olmadan çiçek yaşayamazsa sevgi de karşılığını almadan solar. Sana düşen son kez(o da gönlünü susturmak adına) diyeceğini deyip kader deyip, hayırlısı buymuş, eyvallah diyerek yoluna devam etmek...