Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
_Muhteşem bir şey, bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor. _Kozmos’un keşfi, kendi kendimizin keşif yolculuğudur. _Hayal gücü bizleri çoğu zaman bilinmedik diyarlara götürür ve o olmadan hiçbir yere ulaşamayız. Kuşku da bize, düş ürünüyle gerçek arasındaki farkı bulmamızı ve varsayımlarımızı sınamamızı sağlayan yolu açar. Bütün o buluşlarla keşifler,
_Asıl mesele, şimdiye dek kimsenin görmediğini görmek değil fakat daha çok şimdiye dek kimsenin düşünmediği bir şeyi düşünmektir. Dolayısıyla bir filozof olmak, doğa bilimcisi olmaktan çok daha fazla şey talep eder. _Orta çağlar bize tecrübe etmeksizin düşündüğümüzde nereye gideceğimizi gösterdi. Yaşadığımız yüzyıl da düşünmeksizin tecrübe
Reklam
Şimdi geriye dönüp baktığımda, mutlak anlamıyla ele alırsak, akıl yürütme algılamadan, harekete geçmekten çok daha kolaydır ve bu, evrim kavramlarının mantığıyla açıklanması zor olmayan bir durumdur. İnsanın (ve atalarının) hayatta kalması, yüz milyonlarca yıl boyunca fiziksel dünyada görmeye ve hareket etmeye dayanıyordu ve bu mücadele içinde beyninin büyük bir bölümü bu görevleri yerine getirmek üzere etkin bir biçimde organize olmuştu. Öte yandan bu becerilere tüm insanlar ve hayvanlar sahip olduğu için biz bunların değerini bilemedik; bu sıradan bir şeydi. Öte yandan satranç oyunundaki gibi rasyonel düşünme, belki yüz bin yıl kadar önce, yani daha sonraki dönemde edinilmiş bir beceridir. Beynimizin bu görevlere ayrılmış bölümleri yeterince iyi organize olmamıştır ve mutlak anlamda çok becerikli değildir. Ama kısa zaman öncesine kadar bunu görebileceğimiz bir rakibimiz yoktu.
Sayfa 226Kitabı okudu