Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Tüm davranış, tutum ve düşünce biçimleri sınıflı toplumun ürünü olan, sınıflı toplumsal ilişkilerce belirlenen insanlara bakıp sınıfsız toplum insan doğasına aykırı sonucuna varan birinin akıl yürütme biçimine, nedenleme yeteneğine, soyutlama gücüne güvenilmez. O düşünemiyordur. İyi geceler dostlarim
Kant'a göre delilik, sadece düzensizlik ve akıl yürütme kuralından sapma değil, fakat, aynı zamanda pozitif usdışılık, bir başka deyişle, farklı bir kural, ruhun içine girdiği tamamen farklı bir bakış açısıdır.
Reklam
Mantıklı akıl yürütme, ancak bir durumun duygusallığı belli bir kritik ölçüyü aşmadığı sürece başarılı olabilir. Eğer duygusal ısı bu kritik derecenin üstüne çıkarsa, aklın etkinliği yok olur ve yerini sloganlar ve hayali dilek-fanteziler alır.
Bana göre, doğru akıl yürütme yoluyla hep aynı sonuca, yani adaletin her yerde güçlünün çıkarından ibaret olduğu sonucuna varılır.
Çoğunlukla başkalarının zihinleri hakkında akıl yürütme becerimiz öyle hızlı ve kolay bir şekilde işler ki, onu kullandığımızı bile zar zor fark ederiz, hatta başkalarının zihnine ilişkin varsayımlarımızın yanlış olabileceğini değerlendirmek için şöyle bir duraklarız.
“Bütün bilimler içerisinde en geniş kapsama ulaşan sadece felsefedir. Onun akıl yürütme yöntemi, diğer herhangi bir bilim dalının ya da bütün bilim dallarının kullandığı yöntemle aynıdır. Ve işte bu aynı akıl yürütme yöntemi, yani tümevarımcı yöntem sayesinde, felsefe, tüm diğer bilimleri tek bir büyük bilim halinde kaynaştırır. Spencer’ın dediği gibi, herhangi bir bilim sayesinde ulaştığımız veriler, kısmen bir araya getirilmiş bilgilerdir. Felsefe ise bütün bilimlerin katkısıyla toplanan bilgileri bir araya getirir. Felsefe, bilimlerin bilimi, tabiri caizse bilimlerin efendisidir.”
Reklam
Sevgi ve Onay İhtiyacı
“…Hoşuna gitmeyen durumlarda, o durumu oluşturan süreçteki payını görmemek, insanın elinden düzelme şansını alan, kendisini olduğu gibi kalmaya mahkûm eden korkunç bir akıl yürütme hastalığıdır.”
Sayfa 67 - TimaşKitabı okuyor
Farklı ve birbirine uymayan fikirlerinin aşkla ne ilgisi vardı? Bunlar zihinsel süreçlerdi. Oysa aşk, aklın ötesinde, üstündeydi. Martin aşkı asla küçük görmezdi. Aşka tapıyordu. Akıl vadisinin ötesindeki dağların zirveleriydi aşkın memleketi. Varoluşun yüce bir hali, yaşamın zirvesiydi ve çok ender bulunurdu. Sevdiği bilimsel filozoflar ekolü sayesinde aşkın biyolojik önemini öğrenmiş ve aynı rafine bilimsel akıl yürütme süreci sayesinde insan organizmasının en yüksek amacını aşkla elde ettiği, aşkın asla sorgulanmadan hayatın en büyük mükâfatı olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna varmıştı. Böylece âşıkları tüm öteki varlıklardan çok daha fazla kutsanmış sayıyor; dünya işlerinin üstünde, paranın, servetin ve muhakemenin fevkinde, halkın takdirinin ve alkışının yukarısında, hatta bizzat hayatın bile ötesinde olduğunu telakki ettiği “Tanrı’nın çılgın âşığının”, hayatını “bir buseye” feda edebileceğini düşünmekten büyük zevk alıyordu.
Sayfa 222 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
İnsanın her an düşünmesi, kendisine yerli yersiz çok temel sorular sorması, yazgısı konusunda sürekli kuşku duyması, yaşamaktan yorulması, düşüncelerinden ve kendi varlığından bitip tükenmesi, arkasında varlığının dramının ve ölümünün simgesi olarak kan izi veya dumanlar bırak­ması —işte bunlar ne kadar mutsuz olduğunuzu gösterir, öyle ki düşünme sorunu midenizi bulandırır, akıl yürütme gözünüze bir cehennem azabı gibi görünür. Hiçbir şeyine yerinmememiz gereken bir dünyada yerinecek ne çok şey var aslında. Ben de kendime soruyorum, bu dünya gerçek­ten yerinmemi hak ediyor mu diye.
Aşkın biyolojik manasını ve insanın, daha duru bir akıl yürütme yöntemiyle en ulvi amacına aşkla eriştiğini, aşkın insana bahşedilen tartışmasız en büyük ödül olarak addedilmesi gerektiğini öğrenmişti.
Reklam
"Kibir," dedi keşiş, konuklarına; "iyilik için yaratılmış bir meleği yok etti, insanın alın yazısından çarpıp takıldığı engeldir o. Bütün kötülüklerin anası olan kibrin karşısına hiçbir akıl yürütme çıkarılamaz. Çünkü kibirli kişi, doğası gereği duymayı reddeder o mantıklı nedenleri."
James Joyce ve Toni Morrison sözel ve edebi ifadede, Auguste Rodin ve Michelangelo görsel ve mekansal akıl yürütmede, Bach ve Beethoven işitsel sezgide ve Einstein ve Hawking de matematiksel ve mantıksal akıl yürütme­ de zirveye çıktılar.
Tanrı'ya ulaşmanın tek mümkün ve gerçek yolu budur...
Plotinos için Platon, herhangi bir tanrısal vahiy almış olduğu veya esrarlı bir ithama dayandığı için değil, sürmüş olduğu yüksek ahlaki hayat ve sahip olmuş olduğu büyük akıl yürütme gücü sayesinde en yüksek bilgeliği temsil etmiştir. Böylece onun geleneğiyle akıl arasında herhangi bir çatışma söz ko­nusu değildir. Plotinos'a göre Gnostiklerin felsefeyi ve aklı reddetmelerinin nedeni ahlaksız veya akıl-dışı kibirleri ile sabırsızlıklarıdır. Onlar varlığını id­dia ettikleri 'uydurma vahiyler'e dayanarak büyüklük havasına girmekte, kendilerini Yunan geleneğine ait bilgelerden üstün, tanrısal dünya ile özel bir ilişki içine girme gücüne sahip özel, imtiyazlı varlıklar olarak görmektedirler. Oysa Plotinos için tanrısal olana ulaşmanın böyle kısa veya ucuz bir yolu ol­madığı gibi, onun bilgisini elde etmenin Gnostiklerin ileri sürdükleri türden teknik, esrarengiz bir yanı da yoktur. Bunun için yapılması gereken insanın erdemli olması, ruhunu antması ve aklını da düzgün veya uygun bir biçimde kullanmasıdır. Tanrı'ya ulaşmanın tek mümkün ve gerçek yolu budur ve bu özelliklere sahip olan herkes tanrısal olana ulaşarak kurtuluşa erişebilir.
Sayfa 51 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
"Bu doğru!" diye dayattığınız ne varsa bilimsel yöntem, akıl yürütme karşısında patates edilir. O yüzden öznel gerçekleriniz sadece sizi ilgilendirir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.