Lavrens'in (Kral) Faysal'ı keşfi
Lavrens, Hicaz’da isyanı geliştirmek için kendi akıl, zekâ ve kabiliyetine güveniyordu. Lâkin bir de Arapların içinden kendisine yardımcı olacak bir ‘Şef’e ihtiyacı vardı. İhtiyar ve baba Şerif Hüseyin faal bir şef olamazdı.
Oğullarından Abdullah’ı tombul ve rahatına çok düşkün, Ali’yi saf, Zeyd’i soğuk, durgun ve heyecansız buldu. Sadece Faysal’ı beğendi.
Lavrens hatıralarında bu konuda şöyle der: “Beni dikkatle süzen, beyaz ipekler giyinmiş bir şahsiyet gördüm. İlk bakışta anladım ki, Arabistan’da aradığım ve benim kendisine hizmet için gelmiş olduğum adam, yani Arap isyanını zafere ulaştırabilecek (şef) gücünü haiz ve bizim hizmetimizden ve yardımımızdan çekinmeyecek akıllı adam, bu idi.
Bu zat bana sordu: “Ordugâhımızı nasıl buluyorsunuz?” Ben de: “Güzel, fakat Şam’a pek uzak. ” dedim. Şam kelimesi orada bulunanların içine bir kılıç gibi saplandı. Hepsinde bir kıpırdama oldu. Kaskatı kesildiler ve bir dakika nefeslerini tuttular. Hepsi, uzak zaferin hayaline dalmış gibi oldular. En nihayet Faysal bana dönerek güldü ve: “Elhamdülillâh Türkler daha yakın!” dedi.
Sayfa 59 - Yağmur Yayınları/ 4. Basım/ 2006Kitabı okudu
Çinliler, "Akıllı bir adam yalnız kendi tecrübelerinden, daha akıllı bir adam başkalarının da tecrübelerinden yararlanır," demişler.
Sayfa 35Kitabı okudu
"Akıllı adam dilindekini kalbine götüren; ahmak adam da kalbindeki kini diline getirendir."
Şairin dediği gibi:
"Şu gençliği, hayatın sonuna koysalardı da, adam akıllı yaşasaydık.."
-Günaydın erkenci tayfa