Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Hayatını hiçe saymayıp riskleri göze alamayanlar asla hayatın değerini anlayamazlar." "Sorgulamayan bir zihin ön yargıların esiri olmaya mahkumdur.." "Bazen ne kadar karşı koyarsak koyalım, hayat bizi hiç istemediğimiz yerlere sürükleyebiliyor." "Herkes çevresinde yaşananlara kulaklarını tıkamış, bencilce bir yaşamın tutsaklığına esir düşmüştü." "Dışarıda hızla akıp giden bir hayat vardı ama sanki kendi içimde zaman durmuştu."
"Akıp giden zamana"
Yüz üçüncü süre olan 'Asr Sûresi, çocukların ve yeni Müslümanların ilk öğrendiği, Kuran'ın en kısa sürelerinden biridir. Ayrıca Kur'ân'ın tedvin edilmiş hâlindeki son ilahi kasemi içermektedir: Akıp giden zamana! (el-asr) Şüphesiz insan hüsran içindedir (husr) Bundan ancak iman edip salih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır. (sabr) (103:1-3) İlk âyette Allah (cc), el-'asr üzerine yemin eder. Bu kelime sıklıkla "zaman" olarak tercüme edilir, ama aslında akıp gitmiş ya da hâlen akan bir zamanı ifade eder. Sıkmak veya preslemek anlamına gelen ve aynı zamanda bir meyvenin içindeki suyun ('asir) sıkılmasını tarif etmek için kullanılan aşarı kökünden gelir. Resmedilen imaj, zamanın hem sınırlı bir kaynak olduğu hem de tamamen "sıkıldıktan" sonra, daha fazlasının elde edilmesinin mümkün olmayacağıdır. Bu kelime aynı zamanda güneşin iyice zevale döndüğü ve gündüzün yakında sona ereceği ikindi vakti için de kullanılır. Bu kasem, tüm süreye ciddi bir aciliyet duygusu katar: Her bir insan hüsran içindedir ve durumunu düzeltme zamanı hızla tükenmektedir (103:2). Sûre, kişinin kendi sini bu hüsrandan kurtarmak için zamanı tükenmeden önce yerine getirmesi gereken dört şartla bitmektedir.
Reklam
102 syf.
·
Puan vermedi
hızlı akıp giden zamanda bireyin kendi iyiliği için sakin olmak... öyle hızlı bir yaşantıya sahibizki hayatımızda yaşadığımız olaylar, hissettiklerimiz, isteklerimiz, alışkanlıklarımız, etrafımızda bulunan insanlar ve onlarla sürdürdüğümüz ilişkiler o kadar çeşitli ve değişken ki bizde bıraktığı etkileri göremiyoruz bazen. kendimize kulak vermeye ve düşünmeye vakit olmuyor yeri sıra. kitabı okurken bireyin zaman için de o olgunlaşma ve yaşlılığa evrilen o süreçte kendi hayatının o hızına ve koşuşturmasına bir dur deme yavaşlama ve seçici olma halidir aslında .tabi en nihayetinde zaman ile alışkanlıklarımızda değişim, kurulan insanlar ilişkiler ve o hızlı yaşamın akışında kaçırdığımız bazı şeylerin farkına varma kendi içimize dönme farkındalığıdır. ben kitabı okurken, bunlar zaten sende var sen bunların farkındasın zaten dedim kendi kendime:) ama eğer o sakin olmak farkındalığı yoksa size ışık olabilir.
Sakin Olmak
Sakin OlmakWilhelm Schmid · İletişim Yayınları · 20231,005 okunma
Dönüp duran bir çark Akıp giden bir zaman Yine, yeniden bir sabah "Günaydın, yaşamak..." -Nazım Hikmet-
288 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Hyunam-dong kitabevi incelemesi
Kitabı bir gün de bitirdim. Benim için su gibi akıp giden, zihnimi dinginleştiren ve kalbime sıcaklık yayan bir kitaptı. Kitabı okuduğum da kendimi hayatın kargaşasından, bütün stresinden uzak bir şekilde hissettim. Kitapta geçen birçok söz kalbime işledi çünkü o sözler hayata karşı sergilememiz gereken tutumdu. Zamanla beraber memnuniyetsiz, hırslı, başarı avcısı biri haline gelerek kendi benliğimizden uzaklaştık. Toplumun bize dayattıklarını hayallerimiz ile karıştırdık ve asıl gerçek olan kendi hayallerimizi, yazarın da dediği gibi kendi kalbimizden, benliğimizden doğan şeyleri unuttuk. Bizi biz yapan da bunlar değil miydi zaten? Bunları Unuttuğumuz da o gülümseyen ruhlar, solmaya başladı. Kalbimizin sesine, onun konuştuğu dile sağır olduk ve başka bir dil konuşmaya başladık. 19 yaşındayım. Kalbimin sesini duymak istiyorum ve bunun için çabalıyorum. Buhranlar yaşadığım bir dönemden geçtim ve bu çok uzun sürdü. Özüme uyanıp kendimi kucaklamak istiyorum. Böylece hayatı kucaklayabilirim. Sadece Hafif esintili eriyen giden bir bahar günü değil, her zaman kendi hyunamdong kitabevimde özümle yaşayacağım. Kitap sayesinde bunları daha erken fark ettim. Bu yüzden kitabı okumanızı birçok açıdan tavsiye ederim. Okuyacağanıza pişman olamayacağınız bir kitap. Ben artık başucu kitabımı buldum 🩷. Umarım sizde bulursunuz.
Hyunam-Dong Kitabevi
Hyunam-Dong KitabeviHwang Bo-reum · Athica Yayınları · 2024197 okunma
296 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Ahmet Ümit'in 1998 yılında yayımlanan, polisiye/cinayet türündeki romanlarından biri. Ancak buradaki tek konu bu değil bu kez. Moskova'da başlayan ve devam eden bir cinayet serüvenini, soruşturmasını kapsıyor roman. Fakat cinayet bir kenara dursun, Türk devrimciler ve komünizm kitabın ana konularından. Moskova'ya eğitime giden TKP
Kar Kokusu
Kar KokusuAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 20197,4bin okunma
Reklam
"Bir kötülük, dalgaya dönüşmüş bir kötülük, dile getirilemez, kavranılması imkansız bir kötülük dalgası alanda kaynamaktaydı; bu kötülük elli bin, yüz bin ağızdan kusuluyordu, bu kötülüğü herkes duymaksızın, hatta kötülük olduğunun bilincine bile varmaksızın birbirine haykırmaktaydı; buna rağmen yine herkes, cehennemi çağrıştıran bir
Dönüp duran bir çark Akıp giden bir zaman Yine,yeniden bir sabah.. "Günaydın yaşamak...." ....///Nazım Hikmet
"İki insan için zamanın geçişi öyle değişik olabilir ki... Duydukları dostluğa göre değişir bu. Birinin açısından hızla akıp giden zaman, ötekinin açısından ağır ağır akar..."
Kapitalizm derin psikolojik düzlemde gerçekten de ölümle ve ölüm korkusuyla çok alakalıdır. Arkaik boyutu burada da ortaya çıkar. Birikim ve büyüme histerisi ile ölüm korkusu birbirini do­ğurur. Sermayeyi akıp giden zamana da benzetebiliriz, çünkü pa­rayla bir başkasını kendimiz için çalıştırabiliriz. Sonsuz sermaye, sonsuz zaman yanılsaması yaratır. Sermaye birikimi ölüme karşı işler, mutlak “zaman yokluğu”na karşı çalışır. Sınırlı yaşam sü­resine karşı, bir sermaye zamanı biriktirilir.
Sayfa 29
Reklam
Akıp giden zaman icinde bir kafesteyim, her türlü ameldeden ahesteyim kabrim beni beklerken, ben dünyalik hevesteyim, uyandır artık Ya Rab belkide son nefesteyim. Haramdan kazanılan aş aşdan sayılmaz hak için akmayan yaş yaşdan sayılmaz, secdeye varmayan baş başdan sayılmaz, günah arıya benzer ağzı ballı kuyrugu zehirlidir alacagimiz tadı degil verecegimiz hesabı düsünmek duasıyla Muhammed Rumi
Çünkü kederin sebebi daima aynıdır: Meyvesini veremeden akıp giden zaman.
ANILAR GERÇEK MİDİR ? Elbette gerçektir bizde sürdüğü için, elbette gerçek değildir yaşanan zamanın dışına düştüğü için . Anılar… Günde kim bilir kaç kez gidip geldiğimiz , alın kırışıgımızda saklı dünyamız. Bugünümüzü biçimleyen, yaşamın içimizde ve dışımızda süren tortusu. Kaç kişiyle paylaşılırsa paylaşılsın herkese özel olan duygu. Bir daha yinelenemez olan. Yaşarken seçip istemesek de sonradan sahiplendiğimiz, durdukça değerlenen yaşantı parçacıkları. Kimi gün kederle, kimi gün hazla kirpiklerimiz takılan geçmiş zaman ölüleri . Bizim ömrümüzü, öznel tarihimizi oluşturan ayrıcalığımız. Akıp giden zamanı bize gösteren, dönüp dönüp kendimizi seyrettiğimiz ayna.
Sayfa 38 - Kırmızıkedi
Dönüp duran bir çark.. akıp giden bir zaman.. Yine, yeniden bir sabah.. “Günaydın yaşamak” (Nazım Hikmet)
Belki de hızla akıp giden şey zaman değildi, bizdik. Ve ölümü değil ama hayatı alt etmenin yolu, virgül gibi yavaşlamaktı… Yolda olmak ne kadar önemliyse, bazen de sadece durmak gerekiyordu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.