sadece bir düşünce olarak var olmak! tek aklıma gelen bu yaşama acımdan kurtulmak için...
Efendi: Aşık olacağın kadın bu değil mi? Jacques: Aşık olduğum için bana kim ne söyleyebilir? Âşık olmak veya olmamak insanın elinde midir? Aşık olduktan sonra, âşık olmayanlar gibi davranmak mümkün müdür? Alnıma yazılmışsa, sizin bana söyleyeceğiniz her şeyi söyleyecekleri, beni tokatlayacakları, kafamı duvarlara çarpacakları, saçlarımı çekecekleri kesindir, ne bir fazla ne bir eksik; bu işlerin hepsi başıma gelecek ve nihayet kurtarıcım da boynuzlanacaktır. Efendi: Senin gibi düşünülürse, her cinayet vicdan azabı çekmeden işlenebilir. Jacques: Söyledikleriniz benim kafamı da öteden beri kurcalamaştır. Fakat bütün bunlara rağmen yüzbaşımın şu sözünü daima tekrarlıyacağım: Şu dünyada başımıza gelen iyi veya kötü her şey alnımıza yazılmıştır. Bu yazıyı silecek bir çare biliyor musunuz efendim? Olduğumdan başka biri olabilir miyim? Daima olduğum gibi kaldığıma göre başka türlü davranabilir miyim? Hem kendim olarak kalıp hem de bir başkası olabilir miyim? Dünyaya geldiğim günden beri başka biri gibi davrandığım bir an var mıdır? İstediğiniz vaazı verin; belki doğru düşünüyorsunuz; ama alnıma yazılanları beğenmemi nasıl düşünebilirsiniz? Efendi: Aklıma bir soru geliyor: Kurtarıcın alnına yazıldığı için mi boynuzlandı, yoksa kurtarıcına boynuz takman senin alnına mı yazıldı? Jacques: İkimizin alnına da yazılmış olmalı. Bu, âdeta yavaş yavaş açılan büyük bir kâğıt rulosuna benzer...
Reklam
İnsandan ve bütün canlılardan iğreniyorum. Kendimdense nefret etmekten yoruldum ve bu konuda hiçbir şey hissetmiyorum. Oksijenle alışverişi olan her yaratık midemi bulandırıyor. Gözkapaklarımı derime kaynak makinesi ile yapıştırmak istiyorum. Bir canlı daha görmemek için! Ellerimden, ayaklarımdan korkuyorum. Kalabalıklardan korkuyorum. Tek isteğim bütün düşündüklerimi içinde barındıran beynimi bedenimden yırtıp uzay boşluğuna fırlatmak. Bedenim olmadan, sadece ve sadece var olduğumu bana hatırlatacak olan zihnimin uçmasını istiyorum. Buna ruh diyenler de var. İlgilenmiyorum isimlerle. Sadece hiçliğin içinde bedensiz bir zihin olmak istiyorum. Sadece bir düşünce olarak var olmak! Tek aklıma gelen bu, yaşama acımdan kurtulmak için. Sonsuz hiçlikte yüzen bir düşünce. O kadar! Ölmek mi gerek bunun için? Belki evet, belki hayır. Ölünce tamamen yok olma ihtimali de var. Düşüncenin de, zihninde gömülüp çürüme ihtimali. Onun için ben hâlâ nefes alıp verebiliyorken gerçekleştireceğim zihnimi yok etmeyi. Bedenim yokmuş ve üzerinde durduğum dünya sonsuz bir hiçlikmiş gibi var olacağım… Sadece bir zihin. Çevresinde de yiyen, yediklerini boşaltan, uyuyan bir et!
Bir gün içimde samimi duygularla sanki yokmuşum gibi yürümek istemiştim. Tarihte kendinden haberi olmayan biri olup olmadığını düşünüyorum. Biri hiç kendini keşfetmeden birazcık bile kurcalamadan geberip gitmiş olabilir belki. Tarih bu nihai olarak. İçinde her türlü saçmalık var. Ayaklarım uyuşuyor. Küçük adımlar atıyorum iler geri. Bazen aklıma gelen fikirlere ricalarda bulunuyorum. Siz beni kapının önünde bekleyin lütfen, ben sizi çıkarken tekrar alıp aklıma koyacağım. Kabul ediyorlar. Bu tuhaf. Sıkıntılar bile karşılık bekliyor. Bir anlaşılmak isteği almış gidiyor bu duvarlarda. Kimse beni anlamıyor, kimse beni anlamıyor. Sanırım, bu bir tür kibre varıyor sonunda ve duvarlar herkesten farklı olduklarını ilan edip hemen üstünlüğe ve vurdumduymazlığa salıyorlar kendilerini. Sertleşiyorlar. İkircikli bir yapı zannediyorum. Riyakârlıklarını mütevaziliğe iltica ettiriyorlar zorla. Ellerinde kılıçlar. Çığlıklar eşliğinde zapt ediyorlar. Beceremiyorum, diyemiyor da. Bir kanca yırtıyor boynumu.
Bu benim:)
"Uykularım dehşet dolu saatlerdir. Bazen kramplar girer, bazen midem ağrır, bazen bedenimin her yanının gerildiğini hissederim, bazen de aklıma gelen düşünceler, genellikle kötü, geceleri gelen o karanlık düşünceler, kimi zamanlar bütün gece uyumadan uzanırım; bazen ilaç alarak iki-üç saat uyuyabiliyorum."
Sayfa 73 - Çeviri: Aysun BabacanKitabı okudu
ÖYLE BİR HİKÂYE Sinemadan çıktığım zaman yağmur yine başlamıştı. Ne yapacağım? Küfrettim. Ana avrat küfrettim. Canım bir yürümek istiyordu ki... Şoförün biri: – Atikali, Atikali! diye bağırdı. Gider miyim Atikali'ye gecenin bu saatinde, giderim. Atladım şoförün yanına. Dere tepe düz gittik. Otomobilin buğulu, damlalı camlarında kırmızı,
Reklam
Yüreğimin yap dediğini aklım yapma der. aklımın soylu bulduğu yüreğimce dalkavukluktur; yüreğimin doğru bulduğuysa aklıma suç. bir yanım bahar rüzgarı gibi uçarı, tez canlıdır, öteki yanım kış soğuğu gibi katı, ağır kanlıdır. bir yanım içimden gelen seslere kulak verir, öteki yanım bildiklerime.
perde
şimdi seninle şu perdeyi ortasından cart diye ikiye ayıralım mı hayırlı bir şiddet için arkasındaki iskeleye adım atalım mı aç gözlerin görmek istemediği makina dairesine girmeye var mısın sonsuza kadar el ele kimvurduya gitmeye hazır mısın tehlikeli ama el öpmeye dizilmiş şairlerin yanına varalım mı beyinlerinde hangi kimya tepkimeleri
Sayfa 150Kitabı okudu
Boyun devrilsin Troy
Daha birkaç hafta önce benim dünyadaki tüm zevklerden daha tatlı olduğumu söylüyordun, senin için hepsi feda olsun, diyordun. Öyleyse şimdi bu bir tek şeyden vazgeçmez misin benim hatırıma? Zevkten çok dert zaten bu. Ne olur, vazgeç, Frank. Gel, gene aklını çeleyim, başını döndüreyim senin; güzelliğimle, tatlı dilimle, aklıma gelen her şeyi yapayım seni evde alıkoymak uğruna. Sen de peki de, karına bu akşam, peki de!"
"Beni dinleyin!" dedi Harry kızgın kızgın, çünkü şimdi hem Ron hem de Hermione sırıtıyordu. "Beni dinleyin bir, tamam mı? Öyle söyleyince süper görünüyor, ama hepsi şans eseriydi - yarısında ne yaptığımın farkında bile değildim, hiçbirini planlamadım, aklıma gelen şeyi yaptım ve neredeyse her defasında yardım aldım -"
Reklam
Eve girdiğimizde önce şaşkın bir vaziyette odanın ortasında kalakaldım. Evimi daha önce görmüş olması bir yana birlikte yaşadığımız onca şeyden sonra bile böyle hissediyor olmam çok tuhaf. Komik ama erkek arkadaşını ilk defa evine çağıran liseli bir kız gibi mahcubum. Jamie hala spada bu durumda ev tamamen bize kalıyor. Damien da benim
Sayfa 149
…geçmişi ve birlikte yaşadığımız hayatı düşününce ilk aklıma gelen hep sana söylemediğim şeyler; hatıralarım hep olmamış olanlara dair.
Sayfa 33 - Can yayınları, 1. Baskı, Fransızca aslından çeviren: Ayberk ErkKitabı okudu
Boşu boşuna konuşuyordum. Aklıma gelen düşünce­ ler birbiriyle bağlantılı değildi. Gırtlağımdaki sesi işit­ sem de kelimeleri anlamıyordum. Bu sesler kafamda başka seslerle karışıyordu.
Sayfa 88 - Ayrıntı yayınlarıKitabı okudu
"Uykularım dehşet dolu saatlerdir. Bazen kramplar girer, bazen midem ağrır, bazen bedenimin her yanının gerildiğini hissederim, bazen de aklıma gelen düşünceler, genellikle kötü, geceleri gelen o karanlık düşünceler; kimi zamanlar bütün gece uyumadan uzanıyorum."
Sayfa 73 - Ayrıntı Yayınları
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.