İstanbul Sözleşmesi'ne Dair
Evet, başlığı doğru okudunuz ama ben sözleşme maddelerini,amaçlarını aksine tek tek açıklamayacağım,yapan arkadaşlar ziyadesiyle gerçekleştirmiş,etkinlik yapan farkındalık yaratan,herkese teşekkürü bir borç bilirim,şiddet konusunda ortak paydada buluşuyor olmamız çok kıymetli. Benim ileti oluşturma sebebim sözleşme üzerinden komplo teorileri
Hiç gerek yok..! Hayal edip boşu boşuna aklında düşünceler oluşturup, onlara yatırım yapmaya. Ben hayalleri bırakalı çok oldu.. Ben duvarlarla konuşurken, anlaşılamamanın acısına alışalı çok oldu Ben göz yaşlarına boğulurken kayıtsız kalanlara sevgisiz kalmayı oğreneli cok oldu. Ben çabalarken, çabalamanın gereksiz olduğuna tanık olalı çok oldu. Bir küçük sevgi kırıntısı için dilencilik yapmayı bırakalı çok oldu. Hiç gerek yok.. Kapılar kapansın.. Çok geç...
Reklam
Ötesi saçakların buz kırgını soğuk fırtınalar boranlar yara doğru sanrılar durulur duyulmaz vakitlerden kehribar şehr-i sefahatti kol kanat gerilmiş kuşaklar tetikte
her gün bir yenisi eklenen, eklendikçe önemsenmeyen, önemsenmedikçe çığ gibi büyüyen utanç tablosudur. daha geçen gün aç susuz bırakılıp, eve kapatılıp dövülerek işkence edildikten sonra bir otobüs durağına bırakılan kadın öldü, bugün birlikte yaşadığı sevgilisinden ayrılmak isteyen kadın bacaklarından vuruldu ve hayati tehlikesi var, ve yine bugün eşinden boşanmak isteyen, bir apartmanda kapıcılık yaparak yaşamaya çalışan kadın kocası tarafından bıçaklanarak öldürüldü. bunlar son birkaç gündür aklımda kalanlar ve tabii ki sadece bildiklerimiz, bilmediklerimiz cabası. ölmese de gururu ayaklar altına alınmış, çocuklarının yanında bir hiçmiş gibi davranılmış, ezilmiş, söz hakkı olmayan, başları önlerinde korkuyla yaşayan yüzlerce kadın. nasıl bir dünya yarattınız, kimsiniz nesiniz ki bunu yaşatmayı kendinizde hak görüyorsunuz? ben utanıyorum böyle bir ülkede, bu umarsızlığın içinde yaşamaktan. ama bunu değiştirmeye gücü olanlar utanmıyor, sıkılmıyor, umursamıyor, caydırmıyor, cezalandırmıyor, korkutmuyor, ancak laf. istiyorum ki insan yerine konmasınlar, ruhlarındaki katıksız cahil vahşetin karşısındaki çaresizliği yaşasınlar, bir an bile olsa yaşayarak öğrensinler.
Hay 1000 Knut Hamsun!
Geçenlerde boş bir vakit buldum. Dedim ki şu
Knut Hamsun
Knut Hamsun
'ın
Açlık
Açlık
kitabına bir inceleme yazayım. Oturdum, biraz araştırma yaptım sonra da aklımda kalanları (4 sene önce okuduğum için) güzelce yazıya geçirdim. Buraya yazacaktım. O kadar güzel oldu ki birkaç defa okudum. Ama tahmin edin ne oldu? Yazdığım kağıdı kaybettim. Hay bin kunduz!
BABALAR GÜNÜ KUT'LU OLSUN.
Hz. Ali’nin, oğullarına vasiyeti: Şehit olacağını anlayan Hz. Ali (k.v), oğulları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i yanına çağırarak onlara vasiyet etti: “Size Allah’a karşı takva sahibi olmanızı tavsiye ediyorum. O size yönelse dahi siz dünyaya yönelmeyin. Kaybettiğiniz hiç bir şeye ağlamayın. Her zaman hakkı ve hakikati söyleyin.
Reklam
311 öğeden 221 ile 230 arasındakiler gösteriliyor.