Oğuz Kağan Destanı:Kim Bu Oğuz Han?
Yiğitlerden bir yiğit, zeki bir idareci, cesur bir asker, Türkiye Türklerinin atası; Oğuz Kağan’ın, destanlara konu olan yaşamını sizin için irdeledim. Şaka şaka… bize okulda öğrettiler. Ben de aklımda kalanları –elbette sağlam kaynaklar eşliğinde- sizinle paylaşmaya devam ediyorum. Oğuz Kağan Destanı’nın bilinen iki versiyonu var. Biri Uygur
teşekkür ediyorlar, çok yaşıyorlar, işe geç kalmıyorlar çeyrek altını önemsiyorlar, küresel ısınmayı ve beş çaylarını ortadoğu’yu ihtiyaç halinde seviyorlar, gökdelenleri her haliyle eve geç gelmeyi borsaya bağlıyorlar, geriye kalanları astrolojiye “konuşan tartı”lardan korkmuyorlar bir de, -ben bazen korkuyorum- artis diyorlar erken
Reklam
13 Yaşım
Sana hiç yazmadım ve şimdi çok zorlanıyorum. Bu dördüncü başlangıcım. İlkin sadece üç cümle yazabildim sana, sonrasında seni övdüğüm satırlar oldu, yırtıp attım o kağıdı da... Sen benim 13 yaşımın erkek kavramının en yücesi idin. Boyun o kadar uzundu ki, "baban kaç yaşında" dediklerinde, "90" dediğimi hiç unutmadım. Benimle
open.spotify.com/track/0FnxFwotC... Oturdum ve düşündüm bugün Senden aklımda kalanları Unutulmaz sandığım ama unuttuğum Bütün güzel zamanları...
Zor zanaat yaşamak..
İntihar eden doktor Mustafa Yalçın’ın mektubundan... “Hayattan keyif alamıyorum. Daha önce de defalarca bu durumu yaşadım ama bu daha farklı. Gelecekten umudum kalmadı. Gelecekte bu hayattan keyif alacağımı sanmıyorum. Yaşamak için sürekli çabalıyorum, zorluklar içinde boğuşuyorum. Artık bu beni yoruyor. Mutlu olmak çok anlamsız geliyor. Artık
416 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.