Gelelim sana, hiç bu kadar susmak istememiştim... Bizim mevzular belliydi de, kafamız karışıktı işte biraz. “Kendi düşmanına kıyamadığında, dostuna hainlik üzerine konuşmaktan da caymalı insan.” demişti Sara hatun. Yani insan ki; omuz omuza yürür, uzun uzadıya böyle yollarda yan yana akar, süzülür ve gider ya hani. Demem o ki, oğlum Mehmet, “Aynı
Kuluna göz verdin, “Gör Beni’’ dedin, Dil verdin, “Bilene sor Beni’’ dedin, Gönül verdin, “Hayra yor Beni’’ dedin, Gördüm, sordum, yordum, Sana yöneldim. Nice dervişlerle, uzun söyleştim, Kör kör bakan, kullarınla eğleştim, İyi, kötü, ne verdiysen paylaştım, Aldığım hisseyle, Sana yöneldim. Bolca bolca verdin, gönül aşımı, Müjdelere yordun, şu
Reklam
Sana Yöneldim
Kuluna göz verdin, “Gör Beni’’ dedin, Dil verdin, “Bilene sor Beni’’ dedin, Gönül verdin, “Hayra yor Beni’’ dedin, Gördüm, sordum, yordum, Sana yöneldim. Nice dervişlerle, uzun söyleştim, Kör kör bakan, kullarınla eğleştim, İyi, kötü, ne verdiysen paylaştım, Aldığım hisseyle, Sana yöneldim. Bolca bolca verdin, gönül aşımı, Müjdelere yordun, şu
Ocak ayının başında
Ayşe Ümit Karabacak
Ayşe Ümit Karabacak
'ın 30 gün yazı planına başlamaya karar vermiştim ama her gün yazmak yerine aklıma geldikçe yazıyordum. Üçüncü planın sadece ilk gününü yazmışım ve bugün ikinci günden devam etmeye, "Geçtiğimiz yıl hayattan en iyi öğrendiğin şey." kısmını yazmaya karar verdim. Bu yazıyı geçen yıldan öğrendiğim
Gökyüzü bu gece çıldırmışcasına tüm şimşekleriyle vuruyordu yeryüzüne.Dışarıdaki zifiri karanlığı yaran şimşekler ortalığı gündüze çeviriyordu. Maviye boyanmış pencere pervazları çamurla sıvanmış boz duvarlara çarpıyor, gevşemiş camların arasında yol bulan rüzgar, uğultuyla camların kasalarına vuruyor, içerdeki güveni sarsıyor ve sanki kendinden emin bir adam edasıyla pervasızca ıslıklar çalıyordu içerde. Annemin beyaz bir çarşaftan bozma pencereye ilistirdigi bez havalanıyor, yanımdan hiç ayrılmayan beyaz benekli kedimin huzursuzluğu ortalığı bir korku filmine çeviriyordu adeta. Dizlerimi karnıma çekip, iki elimin avuçları birbirine gelecek şekilde bacaklarımın arasına sokuşturuyordum istemsizce. Kardeşlerimle bir arada hep beraber o küçük göz odada uyuduğumuz geceler geliyor aklıma. Bir aradayken korku aklımıza bile gelmezdi, büyüğümüzden başlayarak şarkılar türküler söyler, bazen de munzurluklar yaparak nenemin bizlere anlattığı uyduruk korkunç hikayeler anlatarak ablamla diğer kardeşlerimi korkutmaya çalışırdık. Annemlerin odasının kapısında ağlamakta çare bulan kardeşimin sesiyle yarı uykulu ve yapmacık bir sinirle duyulan babamın sesi hepimizi yerine çivilerdi. Babamdan hiçbirimiz korkmaz ama hepimiz çok çekinirdik. Hiçbirimize tek bir tokat dahi vurmuşluğu olmamıştı, hepimize karşı ayrı bir sevgi duyar ve sadece bize karşı değil, sevgisini, merhamet ve sefkatini kimseden esirgemezdi. Vicdanlı, duyarlı, herkesle anladığı dilden konuşan babacan bir yapısı vardı ve yıllar geçmesine rağmen kendisine ektiği bu sevgi çiçekleri her gün biraz daha büyürdü.
Selim Servan Demirel
Selim Servan Demirel
Gökyüzü bu gece çıldırmışcasına tüm şimşekleriyle vuruyordu yeryüzüne. dışardaki zifiri karanlığı yaran şimşekler ortalığı gündüze çeviriyordu. Maviye boyanmış pencere pervazları çamurla sıvanmış boz duvarlara çarpıyor, gevşemiş camların arasında yol bulan rüzgar, uğultuyla camları kasalarına vuruyor, içerdeki güveni sarsıyor ve sanki kendinden emin bir adam edasıyla pervasızca ıslıklar çalıyordu içerde. Annemin beyaz bir çarşaftan bozma pencereye ilistirdigi bez havalanıyor, yanımdan hiç ayrılmayan beyaz benekli kedimin huzursuzluğu ortalığı bir korku filmine çevirmişti adeta. Dizlerimi karnıma çekmiş, iki elimin avuçları birbirine gelecek şekilde bacaklarımın arasına sokuşturuyordum istemsizce. Kardeşlerimle bi arada hep beraber o küçük göz oda da uyduğumuz geceler geliyor aklıma. Bi aradayken korku aklımıza bile gelmezdi, büyükten başlayarak şarkılar türküler söyler, bazende munzurluklar yaparak nenemin bizlere anlattığı uyduruk korkunç hikayeler anlatarak ablamla diğer kardeşlerimi korkutmaya çalışırdık. Annemlerin odasının kapısında ağlamakta çare bulan kardeşimin sesiyle yarı uykulu ve yapmacık bir sinirle duyulan babamın sesi hepimizi yerine çivilerdi. Babam dan hiç birimiz korkmaz ama hepimiz çok çekinirdik. Hiç birimize tek bir tokat dahi vurmuşluğu olmamıştı, hepimize karşı ayrı bir sevgi duyar ve sadece bize karşı değil, sevgisini, merhamet ve sefkatini hiç kimseden esirgemezdi. Vicdanlı, duyarlı, herkesle anladığı dilden konuşan babacan bir yapısı vardı ve yıllar geçmesine rağmen kendisine ektiği bu sevgi çiçekleri her gün biraz daha büyüyordu...
Selim Servan Demirel
Selim Servan Demirel
82 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.