İnsan olanın başına her şeyin gelebileceğine ihtimal verirdi. Fakat, doğruluk ve namusunun bir gün çocukları tarafından bir büyük ayıp, affedilmez bir kabahat gibi başına kakılacağını hiç aklına getirmemişti.
Novoye Vremya'da intihar eden genç bir kızın çok dikkat çekici, uzun bir mektubu yer aldı. 25 yaşındaydı, soyadı Pisareva’ydı. Bir zamanlar hali vakti yerinde olan bir toprak sahibinin kızıydı, Petersburg’a gelmiş, kendini geliştirmeye vermiş ve Ebe Okuluna girmiş. Sınavları geçmiş ve zemstvo sağlık merkezinde iş bulmuş, mektubunda paraya hiç
Yazardan okuduğum ilk eserdi ve genel olarak sevdim diyebilirim fakat en çok verdiği mesajları sevdim Cahilliğin, sevgisizliğin, iletişimsizliğin ileride ne denli hatalara sebep olabileceğini açıkça gösteriyor bizlere.
Şoför Mustafa ilk olarak Gece Postası’nda 16 Ekim 1963 - 19 Şubat 1964 tarihleri arasında 125 tefrika olarak yayımlanmış.
"Ben doğa insanının zeki, çevik ve en önemlisi de TUTARLISINI severim." Post Mortem
Tutarlılıktan dem vurarak başladım ama ilk tutarsızlığı kendim yapacağım. Ne de olsa ben doğa insanı değilim, kapital düzenin bir parçasıyım :) Daha evvelki incelemelerimde, SPOILER vermenin zararları konulu göndermeler yapıp, kendim de SPOILER verme
Oğlan bir kök parçası yiyiyor, kızda elini uzatıp almak istiyor ve ikisi birden bağırmaya başlıyorlar. Anne yanlarına gelince iki çocukta ona gülümsüyorlar. Oğlan elindeki kökü kendiliğinden annesine uzatıyor, kadın bunu ikiye bölüp tekrar oğlana veriyor. Oğlan şaşkınlıkla elinde şimdi iki parça kök olduğunu görüyor, bir an ikisine de baktıktan sonra bir tanesini kız kardeşine veriyor. Biz anne baba benzer bir durumda nasıl d
avranırız? Paylaşmayı öğretmek üzere bir parça ekmeği bölüp çocuklara kendimiz paylaştırsak, kendimizi örnek olmuş hissetmez miydik? Bunu yapmayı çocuğa bırakmak hangimizin aklına gelirdi? İki üç yaşındaki bir çocuğun böyle bir şeyi yapacağını,hatta kavrayabileceğini düşünmeyiz. Toplumumuza hakim olan ön yargılara göre davranmayı yeğliyoruz ve böylece kendi gerçekliğimizi sınırlıyoruz. İnsan "doğasının"bu şekilde deforme olan "gerçekliği" böylelikle sürekli devrediliyor.
NEVŞEHİR İLE İLGİLİ BİLGİ...
MUTLAKA OKUYUN DERİM...
Yıl 1943. Genç Mustafa'nın tayini kütüphaneci olarak Ürgüp Tahsin Ağa Kütüphanesi'ne çıkar.
Devlet memurluğu o dönemde süper bir şey, çünkü özel sektör falan yok.
Bizimki kütüphanede heyecanla okurları bekler; bir gün olur, beş gün olur, gelen giden yok. Etraftakilerle konuşur,