İslâm Bilim Tarihini Düşünmek
✾ ✾ ✾
Batı, 17 ile 18 yüzyıllardan günümüze kadar dünyaya bakış açısı ve bu bakış açısı için mücadelesi, hâkimiyet kurmak ve sahip olmak kavramları ile bütünleştiler. Her konuda/alanda kendileri dışında kalan coğrafyalara müdahale etmeye çalıştılar. Bizim konumuz olan İslâm coğrafyasında bilim, teknik,
Diri (sağ ve hayatta) olanları uyarsın ve kafirlere de (azap) sözü gerçekleşsin diye 71.ayet… Sürekli vurguladığı hayatta olanlar için indirildiği gerçeği… Kalbi ölmüş olanlara bile tesirinin olacağıyla ilgili verilen hadisler. Okumanın(kıraat), aklın devrede olduğu bir anlama eylemiyle gerçekleştiğini vurguluyor. “Vahiy-evren-hayat-ahiret bağlamında ki konularla ilgili ayetlerin içeriğini , tefsirini olabildiğince detaylandırarak hem dinleme, hem okuma fırsatı bulabildiğim kıymetli hocamın kaleminden , fikrinden , zikrinden istifade etme fırsatı bulduğum tefsiri… Rabbim okuyan herkesi nasiplendirsin …
Yasin SuresiMehmet Okuyan · Üniversite Yayınları · 202112 okunma
Öncelikle NFK’den bahsetmek gerekirse; 1940 öncesi NFK ile 1940 sonrası NFK iki ayrı kişiliktir ve neredeyse birbiriyle alakası yoktur. Mina Urgan da “Bir Dinozorun Anıları” adlı kitabında 1940 öncesi NFK ile yaşadığı anılardan bahsetmiş. Mina Urgan’ın tanıdığı NFK’yi, yine Mina Urgan’ın kaleminden biz de tanıyalım, bakalım
Bilim açıklar, akıl ve felsefe düşündürür, din ise anlamlandırır. Dinin verdiği anlam, bilimin açıklamasını, aklın ve felsefenin düşüncesini göz ardı etmez. Zira bilim Rabbimizin kâinata yerleştirdiği ayetlerin tefsiri; akıl ve düşünce de onun insana en büyük ihsanıdır.
…..Elhasıl: İnkâr ve redde gitmek için şu on aslı tekzip ve iptal etmek lâzım gelir. Şimdi insafın varsa bu on usûlü kemal-i dikkatle düşündükten sonra, o aklın hilaf-ı hakikat gördüğü bir hadîsin inkârına kalkışma! "Ya bir tefsiri ya bir tevili ya bir tabiri vardır." de, ilişme!
Malik b. Dinar Hazretleri Bir Gün Bir Sabîye (Küçük Çocuğa) Rastladı. Çocuk, Toprak ile Oynuyordu Bâzen Gülüyor ve Bâzen de Ağlıyordu. Malik b. Dinar Buyurdu; İçime O Çocuğa Selâm Vermek Doğdu. Nefsim Kibirlenip Selâm Vermekten Vazgeçti. Ben Nefsime Şöyle Seslendim, “Ey Nefsim! Aleyhisselâtû Vesselâm Efendimiz Hazretleri Küçük Büyük Herkese Selâm
....
“ Zira bilim açıklar, akıl ve felsefe düşündürür, din ise anlamlandırır. Dinin verdiği anlam, bilimin açıklamasını, aklın ve felsefenin düşüncesini göz ardı etmez.
Zira bilim Rabbimizin kâinata yerleştirdiği ayetlerin tefsiri; akıl ve düşünce de onun insana en büyük ihsanıdır.”
Kur'an ve Sünnet'e uyulması gerektiği tezinden hareket ederek aklı nakle tâbi kılmıştır. Çünkü söz konusu anlayışa göre dinde ana prensip vahye uymaktır. Mutlak ve mükemmel bir bilgi kaynağı olmayan aklın, nakle hâkim olması veya naklin akla tâbi kılınması durumunda tabiatıyla vahye ihtiyaç kalmayacaktır. Halbuki insan, bilgisi vazgeçilmez bir kaynak olmasına rağmen sınırlı, dış etkilere açık ve geleceği keşfetmekten yoksun bir varlıktır. Dolayısıyla her zaman vahyin desteğine muhtaçtır.
Gören gözün varsa haydi bunu sana veren Allah yolunda kullan. Elin mi var tutan, ayağın mı var yürüyen, kulağın mı var duyan, kalbin mi var hisseden, aklın mı var anlayan, kavrayan? Haydi onu sana verenin istediği yerde kullan.
Kur'an, "nur" olarak nitelenmektedir. Zira Kur'an'sız insan karanlıklar içerisindedir. Nereden gelmiştir? Nereye gidecektir? Bu soruların doğru cevabını Kur'an'da bulur, böylece şaşkınlıktan kurtulur. Aklın cevabına ulaşamayacağı gaybi konularda yolu aydınlatan Kur'an'dır. Aslında bu nur, hayatın her safhasında insanın yolunu aydınlatmaktadir. ( Teğabun Suresi tefsiri )