Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Günlerden bir gündü, öyle sıcak, öyle tatsız, vasatın altında zamanları kovalıyordu akreple yelkovan.
ekmek kırıntısına muhtaç karıncayım nasıl karnım doyar avuçların olmadan? sevgili! söylesene ne kadar ayrı kalabilir bir akreple bir yelkovan..
Reklam
'Şeytanla meleklerin savaştığı yerde, çoktan uykusundan uyanmış zaman. Kadranı dövmeye başlamış akreple başbaşa güreşen yelkovan.'
Sayfa 325Kitabı okudu
Özge&M urat
Özgürlüğüm tek imtihanım aslında, tek köleliğim Zamanın donduğuna sende şahit oldum ben Gemiler yanaşırken gönlümün limanına, gözlerim yine seni arar Ekvatorda kış masalıydı benimkisi, çabuk bitti Masmavi gözlerinde, fazla açıldım(farkında olmadan), derinlerinde boğuldum, kayboldum Umudun baharlarını getirdin güzden, kalbim müebbet yedi, sana hapsoldum Rahat uyuyamıyorum, başlamadan biten hikayemizin çiçekleriyle soldum Akreple yelkovan birbirine tutunmuş, saat 5’i 5 geçiyor yine, geç kaldık hayata Tozlanmış hayallerim, öldürülmüş, celladıyla oradan oraya savruldum … -H.A-
Akrep ile Yelkovan
Akreple yelkovanı durduramıyorum Sen gittiğinden beri… -H.A-
"An, anı kovalıyor, anlar sonsuzlukta eriyor. Çarşamba perşembeyi, perşembe cumayı sürüklüyor. Kasım, aralık oldu, aralık ocak, ocak şubat olacak. Şubat da mart. Ve biz, karanlığın içinde şu vapur gibi zamanı yara yara ilerliyoruz. Nereye? Bir zamansızlık ülkesine doğru... Karşıda sahil göründü. Esrarlı ve karanlık. Yaklaştıkça yaklaşıyoruz. Ah şu vapur bir dursa... İyisi, geri geri gitse... Akreple yelkovan, yollarını şaşırıp ters işlemeye başlasalar. Gün kadranı perşembeden çarşambaya dönse, neticeden sebebe doğru ters bir akış başlasa... Başladı diyelim ne olacak? Vapur geri geri gitse, ulaşacağımız sahil, bu sefer de ilk kalktığımız zamansızlık ülkesi olmayacak mı? İster öne git, ister geri; dünyanın denizleri biter efendi."
Sayfa 9 - YKY Yayınları
Reklam
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Gregor Samsa bir sabah kötü bir rüyadan uyandığında, kendini yatağında korkunç bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” Daha ilk cümlesiyle bile kitabın sonunu merak ettiren bir konu… Sayfalar ilerledikçe Gregor’un hayatına bir böcek olarak devam etmeye çalışmasına ve ailesinin, yakın çevresinin bu durum karşısındaki bocalamalarına tanık oluruz.
İnsan bekledikçe-bu dediğim gerçek-akreple yelkovan daha yavaş hareket etmeye başlıyor.
On İkiye Bir Var
"An, anı kovalıyor, anlar sonsuzlukta eriyor. Çarşamba perşembeyi, perşembe cumayı sürüklüyor. Kasım, aralık oldu, aralık ocak, ocak şubat olacak. Şubat da mart. Ve biz, karanlığın içinde şu vapur gibi zamanı yara yara ilerliyoruz. Nereye? Bir zamansızlık ülkesine doğru... Karşıda sahil göründü. Esrarlı ve karanlık. Yaklaştıkça yaklaşıyoruz. Ah şu vapur bir dursa... İyisi, geri geri gitse... Akreple yelkovan, yollarını şaşırıp ters işlemeye başlasalar. Gün kadranı perşembeden çarşambaya dönse, neticeden sebebe doğru ters bir akış başlasa... Başladı diyelim ne olacak? Vapur geri geri gitse, ulaşacağımız sahil, bu sefer de ilk kalktığımız zamansızlık ülkesi olmayacak mı? İster öne git, ister geri; dünyanın denizleri biter efendi."
Sayfa 54 - Yapı Kredi Yayınları 1.Baskı 2016
Reklam
Akreple yelkovan, uğursuz bir süratle evvele doğru işliyorlardı. Hangisi geçmiş zamanın hangi kısmına kaptırmıştı gönlünü bilmem, akrepten şüphelendim.
Saatler geçip gidiyordu. Saate baktığımda çok anlamsız geliyordu. Akreple yelkovan, acımasızca saniyeleri deviriyorlardı.
Sayfa 64
İnsan bekledikçe-bu dediğim gerçek-akreple yelkovan daha yavaş hareket etmeye başlıyor.
657 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.