Gönül kıranlar acaba niçin Kâbe'ye giderler! Buna şaşılır! Aksakallı bir koca bilmez hâl nice Emek vermesin hacca bir gönül yıkar ise Yunus Emre
Güvendiğin dağlara kar yağmasın. Kaba gölgeli ağacın kesilmesin. Coşkun akan tatlı suyun kurumasın. Kadir Mevla kimseyi namerde muhtaç eylemesin. Aksakallı babanın mekânı cennet olsun. Ak perçemli annenin mekânı cennet olsun. Âmin diyenlerin Allah yüzüne baksın. Allah kimseyi ümitsiz bırakmasın. Günahımızı adı güzel Muhammed’in yüzü suyu hürmetine bağışlasın. Huzurunda dua ettik, kabûl olsun. Hanım hey...
Sayfa 43
Reklam
Varoluş İtirafı
Genç adam, dış dünyada bulamadığı neyse, nelerin kırıklığı, nelerin hevesiyle, katılmak için dergâhın kapısını çaldı. Binlerce gecenin ve yakarışın esrarında süzülmüş, aksakallı, incecik, uçuk bir İsa tasviri gibi* bir derviş açtı kapıyı. Genç içinde yapraklı bir göl, gölgeli bir sesle dergâha katılmak istediğini söyledi. Derviş, dalgınlıktan öte gözlerle baktı gence. Bir şey söylemeden usulca kapattı kapıyı. Şaşkın kalıverdi tanrı heveskârı. Kısacık, uzunca, bir zaman sonra kapı açıldı. Derviş, elinde su dolu bir kova, bir şey söylemeden gencin önüne koydu. Sonra bin yıllık bir bilginin karşılığını bulmak ister gibi baktı yüzüne. Genç, bu sırrı binlerce yıl önceden biliyormuş gibi incecik bir gülümsemeyle yanı başındaki gül ağacından bir yaprak kopardı, suyun üstüne bıraktı. Derviş, üstündeki esrara yakışan bir gülümseme, aradığı yanıtı bulmanın sessiz sevinciyle, dergâhın kapısını ardına kadar açtı. Derviş, harflerin sesiyle büyüyü bozmadan, genci incitmeden "doluyuz" demiştir. Genç, bilgeliği görmüştür, inceliği görmüştür, içerdeki dünyayı görmüştür. Kendi sığlığında boğulan dünyadan, doğru yere geldiğine bir daha inanmıştır. "Ben taşırmam" demiştir. Kapı, sessiz bir alfabeye, onun çağrışım yüklü cümlelerine, dışarının kaybettiği bir sonsuzluğa açılmıştır.
Asır te­red­düt edi­yor, de­dim. Her in­san, hat­ta se­nin ka­pı­cın bi­le dev­ri­nin ifa­de­si­dir. Onu yir­mi da­ki­ka söy­let, “an­la­mı­yo­rum, an­la­mı­yo­rum, za­ma­ne baş­ka!” di­ye­cek­tir. Öteden beri ze­ki adam­lar te­red­düt et­miş­ler­dir. Sep­ti­sizm ye­ni bir fi­kir ha­re­ke­ti de­ğil­dir. Fa­kat şüp­he­mi­zi ve te­red­dü­dü­mü­zü
Tevazu ile gelsin, kimde erlik var ise. Merdivenden iterler, yüksekten bakar ise. Kim ki yüksekte gezer, er geç yolundan azar Dış yüzüne o sızar , içinde ne var ise. Aksakallı bir koca, hiç bilmez ki hal nice Boşa gitmesin hacca, bir gönül yıkar ise. Gönül Çalab'ın tahtı, Çalab gönüle baktı İki cihan bedbahtı kim gönül yıkar ise. Bir kez gönül yıktınsa kıldığın namaz degil, Yetmiş iki millet de yüzünü yumaz degil. Yol odur doğru vara, göz odur Hakk'ı göre, Er odur yerde dura, üstten bakan göz değil Doğru yola gittinse, er eteğin tuttunsa, Bir tek hayır ettinse, biri bindir az değil Yunus sözleri çatar, balını yağa katar, Çok kıymetli mal satar, cevherdir o, tuz değil. (Yunus Emre)
180 syf.
4/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitabımızın ana karakterleri kitaba adını veren Felâtun Bey ile Râkım Efendidir. Felâtun Bey, Mustafa Merâki Efendinin oğludur. Çok zengin ve alafranga düşkünü olan Meraki Efendinin bir de kızı vardır ki Mihriban Hanım. Annesi Mihriban hanımı dünyaya getirdikten sonra vefat etmiştir. Mustafa Meraki Efendi'nin asıl ismi Mustafa Efendidir.
Felâtun Bey ile Râkım Efendi
Felâtun Bey ile Râkım EfendiAhmet Mithat Efendi · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201822,6bin okunma
Reklam
Her insanın hayatında ne yapacağını bilemediği, dibi gördüğü, çaresizlikten elinin kolunun bağlandığı bir an vardır. Ve böyle anlarda birinin yardımına yetişmesini, kendisine akıl vermesini ister. İşte tam da böyle bir anda çıktı karşıma Aksakallı Dede.
Bismillahirrahmanirrahim Övgü ve ihtiramın ziyadesi, Yüce Yaratıcı'nın nimetine mazhar ve "Sizi yeryüzün dehalîfe kıldık" buyruğu fehvasınca adaletle hükmeden sultanların yegâne efendisi olan; farklı tabakalar arasında ihtilaf vukuunda anlaşmazlığın giderilmesi için "Allah'ın size olan nimeti‑ni hatırlayın: Hani siz
Türkiye'den geldiğimi söyleyince "Siz Filistin'i kurtaracak çocukları doğuracak analarsınız" diyen aksakallı dede, aslında tüm Müslümanlara sorumluluğunu hatırlatıyordu..! Efendimizin (a.s.m.) : "Mescid-i aksa'ya gidin ve orada namaz kılın. Eğer oraya gidemez içinde namaz kılamazsanız, kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin." hadisinde ifade ettiğinden başka bir şey değildi aslında o duâda kastedilen..
Sayfa 82
Çıplak heykeller yapmalıyım çırıl çıplak heykeller. Rüyalarınız için. Ey önünden geçen Aksakallı kasetli. Yırtık mintanından adeleleri gözüken dilenci . Sana önce aşkların tadını kitaplardan tattırmalıyım. Resimler den duyurmalıyım.
İş bankası Kültür Yayınları (2014 )Kitabı okudu
Reklam
Ya arkadaş Dünya, Güneş'in çevresinde bir tur dönüyor diye kırmızı don giymek nedir ya... 😂😂Noel Baba nedir ya? Tamam, Noel Baba dediğimiz kişi de sakallı, aksakallı bir emmimiz.. Sevimli bir kişi.. Bizde yaşlıya hürmet sonsuz ama bacadan girmek nedir ya... Ya sen çalsana kapıyı, biz sana kapıyı açalım, bir tarhana çorbası verelim... Hohoho hohoho nedir ya hohoho ya, o kadar komik mi bu hayat ya?😂😂 🎬Poyraz Karayel youtube.com/clip/UgkxcVm026...
Eski Doğu masallarında aksakallı bir ermiş, rüyasına girdiği er kişiye bir kız tasviri gösterir, içine sevda ateşi düşen âşık da ömrü boyunca onu arayıp durur ya... Benimki öyle olmamıştı, rüyamda bile görmemiştim kızın yüzünü, neye benzediğini bilmiyordum ama gece gündüz onu düşünüyordum.
Sayfa 136 - İnkılâp KitabeviKitabı okudu
Dua edip kutlayayım efendim: Karlı kara dağların yıkılmasın! Gölge veren ulu ağacı kesilmesin! Coşkun akan güzel suyun kurumasın! Her şeye gücü yeten Tanrı seni namerde muhtaç etmesin! Akıyla bozuyla atların koştururken tökezlemesin! Vuruştuğunda kara çelik has kılıcın körelmesin! Cenk ederken renkli mızrağın kırılmasın! Aksakallı babanın mekânı cennet olsun! Ak saçlı ananın yeri cennet olsun! Son nefeste halis imandan ayırmasın! Amin diyenler Tanrı'nın cemaline mazhar olsunlar! Ak alnında beş cümle dua ettik. Kabul olsun! Allah'ın verdiği umudun kırılmasın! Bir araya getirsin, gayret versin! Günahlarını adı güzel Muhammed Mustafa'nın Yüzü suyu hürmetine bağışlasın! Ey efendim!
Arkadaş Aksakallı Dede dediğin umut verir, bizimkisi umutlanma diye akıl veriyor.
800 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.