Piramidin içinde bir gece...
ㅤㅤㅤㅤ Rotasız seyyah (Mehmet Genç) gece boyunca maya piramitlerinin içinde bakın neler yaşamış.. "ZİNDANA İNER GİBİ PİRAMİDE İNİYORUZ. Hostelde tanıştığım biri kadın üç arkadaşla beraber kafaya koyduk, Maya piramitlerinde bir gece geçireceğiz. Aralıksız her gün piramitlerin olduğu bölgeye gidiyoruz, giriyoruz içeri, dalıyoruz ormana doğru,
Heyecanlarımı hep gelecekteki günler için saklamıştım; babam öldüğü zaman yeteri kadar üzülmemiştim, mezarın başında küçük ayrıntılara takılmıştım. Bir ağacı, kuşu filan seyrederken değil, düşünürken sevmiştim. Hayır belki de kendimi yaşanacak güzel günler için saklamamıştım: belki de sadece duygularımda her zaman biraz geç kalıyordum. Babam
Sayfa 66 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Heyecanları­mı hep gelecekteki günler için saklamıştım; babam öldüğü zaman yeteri kadar üzülmemiştim, mezarın başında küçük ayrıntılara takılmıştım. Bir ağacı, kuşu filan seyrederken değil, düşünürken sevmiştim. Hayır belki de kendimi yaşana­cak güzel günler için saklamamıştım: belki de sadece duy­gularımda her zaman biraz geç kalıyordum. Babam öldük­ten iki yıl sonra bir akşam üzeri, biraz üzülür gibi olmuş­tum. Bazı kitapların da yıllar geçtikten sonra anlamlarını sezmeye başladım. Babam ölmüştü. Eski kitapları da okuya­mazdım artık. Bu konularda kendime fazla etki edemedim. Kötü bir öfke kaldı geriye; bahçedeki atların düzenlenmesi­ ne yararı olmayacak acı bir öfke. Bir kenara ittiler beni; işi­miz acele, seni bekleyemeyiz dediler. Oysa yıllarca bekle­mişlerdi beni; acele ettikleri söylenemezdi.
176 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Herkese selamlar Cihan Çetinkaya' nın kaleminden; "
Arafta Yedi Gece
Arafta Yedi Gece
kitabı ile geldim. Yazardan okuduğum ikinci eser. İki kitapta bir birinden farklı, bir birinden etkileyici eserlerdi. Yazarın aklının içinden geçenleri, hayal gücünü merak ediyorum. Bu kurguları nasıl zihninde barındırıyor. Bunları nasıl kurguluyor helal olsun doğrusu.
Arafta Yedi Gece
Arafta Yedi GeceCihan Çetinkaya · Timaş Yayınları · 202435 okunma
176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Ünlü bir tiyatro oyuncusunun evindeki akşam yemeğine on üç konuk davetlidir. Ne var ki konuklar arasında bulunan yumuşak huylu rahip Bay Babbington şansız bir gecesindedir. Adamcağızın yudum yudum içtiği içki çırpınarak ölmesine sebep olur.Rahibin içki kadehi analiz edilince Hercule Poirot'nun tahmin ettiği sonuç ortaya çıkar: Kadehte zehir izine rastlanmamıştır.Şimdi oldukça karmaşık bir durum ortaya çıkmıştır çünkü cinayet işlemek için geçerli bir sebep te yoktur. İkinci bir cinayet üzerine olayı çözmeye çalışan Charles Cartwright, Miss Lytton Gore ve Mr. Satterhwaite'a Poriot da katılır ve acı gerçeği öğrenirler. Bu romanda Hercule çözümün aksiyon tarafında değildi, iskambil kartlarından kule yaparken dostlarının ona aktardıkları bilgiler üzerine düşünürken olayı çözdü... Eser; akıcı ve heyecanlı ilerliyor. Arka arkaya işlenen 3 cinayet sonrası kayıp uşak, cinayet geceleri düzenlenen yemeğe katılan davetliler derken oldukça kalabalık bir şüpheli grubuyla karşı karşıya kalıyor okuyucular. Bence Christie, sonuna kadar çekici ve sempatik olan karmaşık ve inandırıcı bir kötü adam yaratarak harika bir iş çıkarmış. Poirot'ya soruşturmasında yardımcı olan ve hikâyeye biraz mizah ve romantizm katan Egg ve Satterthwaite karakterlerini de sevdim. Üç Perdelik Cinayet sevdiğim kitaplar arasında yerini aldı.Eğer polisiye kitapları seviyorsanız mutlaka okumalısınız.Kitapla kalın.
Üç Perdelik Cinayet
Üç Perdelik CinayetAgatha Christie · Altın Kitaplar · 20211,204 okunma
Halikarnas Balıkçısı- Babasını neden,nasıl öldürdü?
Not: 2. fotoğraf Şakir Paşa ailesidir. Cevat Şakir'in Oxford'a okumaya gidip disiplin sorunları nedeniyle, İstanbul'a dönmesi babasıyla yaşadığı çatışmayı had safhaya ulaştırmıştı. Bu yüzden Cevat, hem babasından uzaklaşmak hem de sevdiği işi yapmak arzusuyla Roma'ya gitmiş ve Güzel Sanatlar Akademisi'ne kaydolmuştu. Bu
Reklam
Dün izlediğim Gönül Dağı dizisinde bir sahne namus konusunda benim aklımda ki sorunun cevabını bulmama yaradı. Sahne şu: "Mezarcı İlyas" karakterinin oğullarından birisinin evine dul ve çocuklu biri sığınıyor rahmetli eşinin abisinden kaçarak. Ama kaçtığı evin Mezarcı İlyas'ın oğlunun evi olduğunu bilmiyor. Mezarcı İlyas'ın
Oğuzcum 14.bölümü noktalama işaretleri koymadan yazmış tam 76 sayfa
Ölü mevsimin mort sezonuna rastladınız beni daha önce görseydiniz daha önceleri neredeydiniz neden bana gülmeden cesaret verdiniz gülseydiniz dağılırdı derdiniz bilseniz ne rahat ederdiniz gülerdim tamam oldu artık size sen diye hitap edebilirim yorulmak bilmezdi gücünün son noktasına gelinceye kadar durmazdı vatandaşlarıma benzemiyorum kendimi
Sayfa 473 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Heyecanlarımı hep gelecekteki günler için saklamıştım; babam öldüğü zaman yeteri kadar üzülmemiştim, mezarın başında küçük ayrıntılara takılmıştım. Bir ağacı, kuşu filan seyrederken değil, düşünürken sevmiştim. Hayır belki de kendimi yaşanacak güzel günler için saklamamıştım: belki de sadece duygularımda her zaman biraz geç kalıyordum. Babam öldükten iki yıl sonra bir akşam üzeri, biraz üzülür gibi olmuştum. Bazı kitapların da yıllar geçtikten sonra anlamlarını sezmeye başladım. Babam ölmüştü. Eski kitapları da okuyamazdım artık. Bu konularda kendime fazla etki edemedim. Kötü bir öfke kaldı geriye; bahçedeki otların düzenlenmesine yararı olmayacak acı bir öfke. Bir kenara ittiler beni; işimiz acele, seni bekleyemeyiz dediler. (Oysa yıllarca beklemişlerdi beni; acele ettikleri söylenemezdi.) Bu kötü hayatı sanki doğmadan önce de yaşamıştım; kendime yakıştırdığım yaşantıları doğmadan önce de okumuştum. Kötülüklerimin bile kendime, öz varlığıma ait olduğuna inanmıyordum. Belki yüzyıllardır, yüz binlerce insan böyle kasvetli bir tabiatın ortasında, gizli mezheplerden tehdit mektupları alıyordu.
korkuyu beklerkenKitabı okudu
Ölü mevsimin mort sezonuna rastladınız beni daha önce görseydiniz daha önceleri neredeydiniz neden bana gülmeden cesaret verdiniz gülseydiniz dağılırdı derdiniz bilseniz ne rahat ederdiniz gülerdim tamam oldu artık size sen diye hitap edebilirim yorulmak bilmezdi gücünün son noktasına gelinceye kadar durmazdı vatandaşlarıma benzemiyorum kendimi
Reklam
Heyecanları­mı hep gelecekteki günler için saklamıştım; babam öldüğü zaman yeteri kadar üzülmemiştim, mezarın başında küçük ayrıntılara takılmıştım. Bir ağacı, kuşu filan seyrederken değil, düşünürken sevmiştim. Hayır belki de kendimi yaşana­cak güzel günler için saklamamıştım: belki de sadece duy­gularımda her zaman biraz geç kalıyordum. Babam öldük­ten iki yıl sonra bir akşam üzeri, biraz üzülür gibi olmuş­tum. Bazı kitapların da yıllar geçtikten sonra anlamlarını sezmeye başladım. Babam ölmüştü. Eski kitapları da okuya­mazdım artık. Bu konularda kendime fazla etki edemedim. Kötü bir öfke kaldı geriye;
Sevgi
Sevgi ile hoşlanmak aynı şey değildir. Sevgiye bakınca bugün insanlar arasında ne kadar garip bir şekilde yanlış ilerlediğini gören sadece ben değilim diye düşünüyorum. Bir insan birisini bugün sevip bir hafta içinde nasıl olurda sevemeyebilirki. Benim kafam buna basmıyor. Hayatımda çok zor dönemler oldu. Çok zorlu virajlardan geçtim ki illaki
172 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.