"Aşk, bir bedende iki kişi."
“Ey aşk...! bir mucize gerçekleştir şimdi
Şapkandan bir kumru havalansın
Bana öyle büyük ki bu kalp,
Gelsin yüreğime yuvalansın”
Kitabı okurken sımsıcak bir yürek buldum. Yaşam kavgasının molalarında, sıcacık bir poğaça, buğusu üstünde demli bir çay, sevgi ve vefayla beslenmiş hoş bir muhabbet, zifiri
Merhaba. Güne bir inceleme ile başlamak istedim. Bu güne kadar çok sayıda Kafkaokur okumama rağmen inceleme eklememiştim. Bu sayı beni derinden etkiledi. Tomris Uyar ve Nilgün Marmara'nın hatrına ilk Kafkaokur incelemem olsun istedim. 4 şairi (Cemal Süreya, Edip Cansever, Ülkü Tamer, Turgut Uyar) etkileyip şiirler yazdıran Tomrise bir inceleme
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
Geçenlerde Cemal Süreya bir kez daha kurşuna dizildi, bizzat gözlerimle şahit oldum. Bu kurşunları atanların çoğu da arkadaşımdır, sevdiğim
"Ben nerede değilsem orada iyi olacakmışım gibi gelir."
Charles Baudelaire
(9 Nisan 1821 – 31 Ağustos 1867)
Charles Baudelaire, okuma etkinliklerimde adına ve alıntılarına sıkça rastladığım bir yazar olarak merak ettiğim ve tanımak istediğim bir yazar oldu.
Özellikle André Gide nin eserini okurken alıntılanan şiirleri ve alıntılarının
Attila İlhan; kelimenin tam anlamıyla “ bu topraklara ait” bir şair,yazar,romancı,gazeteci, fikir adamı.
Doğu-Batı meselesinin üzerine kafa yoran, hayatı da bizzat bu meseleyle yoğrulmuş, “hangi?” sorusunu çeşitli mevzularda kitaplarıyla sormuş, başka türlü bakabilmiş adamlardandı. Rahmet olsun..
Hani Neşet Ertaş eserleriyle Türkiye’yi nasıl
"Saat 19 Haberlerinde Taylan Özgür'ü vurdular
Bütün yanaklarım sapsarı"
Başka bir alıntı ile başlayacaktım incelemeye lakin bu dizeleri okuduktan sonra Taylan Özgür'ü anarak başlamak istedim. Kendisi 68 öğrenci kuşağının ilk faili meçhul cinayetlerinden birine kurban giden öğrenci liderlerinden biridir. Ablası Hale Kıyıcı ile yapılan
Bazı dizeler vardır, alıp çocukluğuna götürür seni. İstesen de dönemezsin.
Misket oynadığın, salçalı ekmek yediğin, mahalle maçları yaptığın, akşam ezanı zorla eve döndüğün yıllara...
Fahriye Abla şiiri...
Çocukluğumda bütün Türkçe kitaplarında olurdu. O yüzden şairi tanımayan birçok kişi bile en azından Fahriye abla ile tanıştır:
Biliyorum.....
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu bekleyeceksin...
Dudaklarında unutamadığın o isim
Yanıbaşında yırtamadığın o resim
Ve en paslı bıçaklar gibi umutlar yüreğinde Dönmeyeceğini bile bile
Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda Onu arayacaksın
Hasretin mum gibi eritecek seni
Çarpacak yüreğinde dev boyu bir yalnızlık Ve bir batmış geminin kaptanı gibi bakışların ufukta
Görmeyeceğini bile bile
"Dışarda
bir bayrak gibi dalgalanırken adı,
içerde O
ihtiyarladı.."
Benerci için yazılan bu satırları Nazım kendi için de yazmıştır. Dışarıda, hem ülkesinde hem dünyada ünü artarken o yıllarca demir parmaklıkların ardında bekledi. Beklerken umudun adı, devrimin savaşçısı, aşkın da temsilcisi oldu. Nazım Hikmet'in tüm eserlerini okuma
-Sonunda üçümüz de kaybettik
Biliyorum
Sen yine bu akşam o bomboş odanda
Onu düşüneceksin
Onu arayacak titrek ellerin
Onu düşleyecek gözlerin
Deli yağmurlar gibi düşecek özlemin avuçlarına Gelmeyeceğini bile bile
Öyle bir akşamda gel ki...
Bir akşam gel diyorum hani.
Öyle bir gel ki; gitmeler utansın gelişinden.
Yemin ederim dokunmam kılına.
Dokunursam gidersin bilirim.
Öyle bir akşamda gel ki; güneş doğmak istemesin gelişinden.
Yemin ederim kırmam seni.
Eğer üzersem bir daha gelmezsin bilirim.
Bir akşam...
Tek bir akşam be...
Sahi, ne kadar oldu kokunu duymayalı?
Ne zamandır kulaklarımda değil sesin?
Kaç yıl oldu da kalbinden çıktı gözlerim.
Öyle bir akşam gel ki;
Başlayalım yeniden yaşamaya.
Biliyorum seninde ruhun vazgeçmiş hayattan.
Hadi gel tanışalım en başından.
Öyle bir akşamda gel ki;
Unutmuş olalım.
Olur mu..?
(Şairi bulamadım bilgisi olan varsa yazabilir)