"Gönlünün ilcaatine göre hareket etmek sana kaç para kazandırır? İçtihat sahibi olmak, ona göre yaşamak ve yaşatmak istemek sana kaç para kazandırır? Bırak fikirlerini, herkes gibi yap… Mücadele sana kaç para kazandırır? Aleme uymak lazım, kazanç orada!"
"Perihan paraya, servete haris olanlardandı. Yükselişlerini toprak ve binalar alarak takviye etmek isteyenlerden, rahat ve refahlarını koruyacak en büyük kalenin betondan yapılmış bu binalar olduğunu zannedenler, buna iman edenlerdendi."
Okuduğum ilk kitabıydı.Feminist kişiliğiyle edebi kişiliğini bir potada eritmiş nadide kadınlardan.Konu ve karakterler sürükleyici.Genellikle herkes Fosforlu Cevriye ile başlıyor sanırım okumaya ben biraz rastgele başladım.Ayrıca eskiden hiç göz önünde değildi eserleri sonunda artık hak ettiği değeri görmeye başladı.
Mutlak ve ezici bir sessizlik etrafını sarmıştı. Keder ve bezginlik yavaş yavaş Gülter’in üstüne çöküyordu, “İnsanda hiçbir arzu kalmazsa, nasıl yaşayabilir?” diye düşünüyordu.
İhtiyar kadın kendi kendine, Hayat söndürülemez, diye düşünüyordu, onun kendiliğinden sönmesi lazımdır. Tabii bir surette bitmesi lazımdır. Ne ümitsizlik ne cesaretsizlik ne de kin onu söndürmemelidir.
Perihan'ın içini yiyen, onun dünyaya küstüren bir şey daha vardı. Doğduğu ev! Bu evin bulunduğu mahalle çehre değiştiriyor, fakat bu ev eski kara cephesiyle onların arasında dikilip duruyordu.
Suat Derviş kimdir?
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde gazeteciliğe başlayan Suat Derviş Hanım, ülkenin öncü gazetecilerinden biri ve döneminin en üretken yazarlarındandır..
Otuza yakın roman, pek çok hikaye, makale, eleştiri ve çeviriler yayımlanan Suat Derviş'in en bilinen eseri Fosforlu Cevriye'dir. Eserleri yabancı dillere çevrilen ilk Türk yazarlardandır. Adı, toplumcu gerçekçilik ile birlikte anılır
.Avrupa'ya muhabir olarak giden ilk kadın gazeteci, ilk basın sendikasının beş kurucusundan biri ve ilk başkanı, Devrimci Kadınlar Birliği'nin kurucusudur. Kadın hakları, demokrasi alanlarında mücadele etmiş bir aktivisttir
.Türk gazeteci, yazar.
Suat Derviş
Gece Postası'nda tefrika edilen Aksaray'dan Bir Perihan'da Suat Derviş, Perihan karakteri üzerinden zenginleşen, ama bir taraftan da yozlaşmakta olan toplumu eleştirir.
Aksaray'dan Bir Perihan
Kitabı okurken çocukluğumun siyah beyaz türk filmlerini okuyor gıbı hissettim, acık yalın bir dille toplumsal konuyu ustslıkla kaleme almış yazar
Uzun zamandır okumk istediğim yazarlardandı, Böylesi severek okuyacağımı düşünöeciğim için ötelediğim kitaptı..
Bizi çirkinleştiren veya utandıran şeyleri düşünmemek en hayırlısı değil miydi?