İsraf
“İSRAF”
İsraf hayatımızda en çok yaptığımız şeydir. Sözlük anlamı olarak "haddi aşma, hata, cehalet, gaflet" gibi anlamlara gelen seref kökünden türetilmiş olan isrâf genel olarak inanç, söz ve davranışta dinin, akıl veya örfün uygun gördüğü ölçülerin dışına çıkmayı, özellikle mal veya imkanları meşrû olmayan amaçlar için saçıp
"Çelişkiler Mecmuası: Kuran Müslümanlığı..."
- Kilise, tarih boyu Kur’an-ı Kerîm’le Allah Rasûlü üzerinden hesaplaştı; O’nun şahsına dair yalanlar uydurdu; sonra da o yalanları “hakikat” niyetine asırlarca ders kitaplarında okuttu. Efendimiz’e “hasta”, “yalancı peygamber”, “deccal” gibi atılan iftiralar hiç sorgulanmadan Kilise koridorlarında tekrar edildi. İslâm, doğrularıyla mahkum; Batı
sosyal izolasyona sahip ve sizi hiçbir insanın hiçbir şekilde görüp duyamayacağından emin olduğunuz bir adada olsaydınız, şu anki davranışlardan hangileri nasıl değişirdi? bu sorunun cevabını irdelerken aslında davranışlarımızın içine derinlemesine nüfuz etmiş ve artık bizim olandan, "biz"den ayırt edilemeyecek kadar benliğimizle karışmış toplumun izlerini süreriz. her ne kadar farkında olmasak ve özgür irademize gururla vurgu yaparak davranışlarımızı hür şekilde ortaya koyduğumuzu iddia etsek de, bu yazının başındaki düşünce deneyini yeterince gerçekçi yaptığınızda -ki bu deneyiniz bile toplumsal duygulardan ve kalıplaşmış düşüncelerden izole olamayacaktır- siz de fark edeceksiniz ki aslında "ben" dediğimiz toplumdan ayrı değil, "bence" dediğimizse çoğunlukla "toplumca". toplumun akışında sürüklenmeyip de ona aksi yönde giderek toplumdan etkilenmediğini söylemekse maalesef bir safdillik. topluma aykırı hareket edebilmek için yine hareket noktasının toplum olması gerekir, "aksi yönde gidilecek" bir toplum var olmalıdır ortada. 
Nikos Kazancakis'in bir sözünü getiriyor tüm bunlar aklıma: "Özgür değilsin. Senin bağlı bulunduğun ip öbür insanlarınkinden daha uzun hepsi bu kadar."
Çağ, Yok Oluş, Benlik, İslam, Roşa
_TARİH ÖNCESİ DEVİRLER_
_İnsanoğlunun ortaya çıkışıyla başlayıp, yazının icadına kadar geçen dönemdir. Taş ve Maden Devri olarak ikiye ayrılır.
_1-Taş devri_
_a)- Eski Taş – Paleolitik devir: (M.Ö.2,5 milyon - M.Ö. 12.000) (avcı ve toplayıcı). Karain, Beldibi ve Belbaşı. Paleolitik Döneme ait ilk izlere İspanya’daki Altamira, Fransa’da Laskö
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_
_Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Jozef Stalin
Anarşizm mi?
Sosyalizm mi?
[Türkçesi, "Anarchisme ou Socialisme?" (Oeuvres, t. 1, Paris 1952) adlı yazıdan "Anarşizm mi? Sosyalizm mi?" adıyla Sol Yayınları tarafından yayınlanmıştır. Birinci baskı, Kasım 1974]
İ Ç İ N D E K İ L E R
7 Sunuş
9 A n a r ş i z m m i? S o s y a l i z m m