Aktör kafası (Cem Davran)
Kitaplar duruyor dağ gibi, alttan bir tane çekip okuyorum, üstten onlarcası geliyor. Sözler de öyle, duygular da.
Sayfa 3
Reklam
Aktör Kafası
Sırayla gitmemeli hayat, öyle de olmuyor zaten. Bazen acı mutluluktan önce geliyor bazen de tam tersi.
az gelişmiş ülkenin umutsuz toplumsal bilimi
Güneş çıktı, bakkala gittim, üç şile bira istedim. Çırak şeylerimi kese kağıdına koyarken kısa boylu, geniş ağızlı, çirkin bir ihtiyarı nedense Edward G.Robinson’a benzetmeye çalıştım. Hayret, benziyordu da. İnanılmayacak gibi:Onun gibi sivri bir burnu, küçük dişleri ve yanağında da et beni var. Ama kafası kabak ve bıyıklı. İşte az gelişmiş ülkenin umutsuz toplumsal bilimi budur: elimizdeki somut yapı, kötü bir kopyası olduğu özgün yapılan ne bakımlardan ayrılıyor ?Kel bir kafa, bıyık, demokrasi ve sanayi açısından. Düzmece Edward G. Robinson ile gözgöze geliyoruz.Birden içini dökermiş:Beyefendi, bütün bir ömrü, bir başka adamın silik bir kopyası olarak geçirmek, biliyor musunuz, bana ne ağır geliyor! Karım, çocuklarım hep özgün G.Robinson’a bakıyorlar, bakıyorlar da sonra benim ona benzemeyen yanlarımı kusur diye yüzüme vuruyorlar. Ona benzememek suç mu, Allah için siz söyleyin, insan kendisi olarak kalamaz mı, ya o adam ünlü bir aktör olmasaydı ne olacaktı, o zaman bana nasıl kusuru bulacaklardı? Başka bir örnek bulur, bu sefer ona benzediğin için seni eleştirilerdi diye düşündüm.
Sayfa 191Kitabı okudu
Bir zamanlar işçi sınıfına, hele onun keşif koluna adım uydurmuş olan küçükburjuvazinin ünlü becerisini kanıksamayan bilinçli işçi bilmem kalmış mıdır? Beceri şudur: Bir küçükburjuva -sınıfça ya da asılca küçükburjuva kafası- parlak bir gönüllü çeteci olabilir. Ancak yaylımI geniş bir meydan savaşında kesin sonuca kadar siperini bırakmamaya
Reklam
Kafası entrikaya çalışan birinin diplomat ya da detektif, komedya taklidine yeteneği olanın aktör, vasıfsız olanın da adliyede kapıcı olması gerektiğini söylemek yaşama anlamsız bir yerden bakmaktır; aslında hiçbir şey de demek değildir, çünkü gün gibi aşikâr olan bir daha tekrarlanmıştır.
Sayfa 102 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları - 7. Basım - 2018 - Çeviri: Türker ArmanerKitabı okudu
Görüşme yapılan insanlar, kendilerini aktör birey olarak konumlar ve olup biteni kendi açılarından değerlendirirler. Sosyal bilimcinin vazifesi, görüşülen kişilerin söylediklerini ve söylenenlerin işaret edebilecekleri anlamları sosyal ve tarihsel bağlamlarına oturtup sınamaktır. Hipotezler bu şekilde teker teker sınanır ve o süreç içinde yeni hipotezler geliştirilir. Onlar da sınanır ve böylece devam edip gider. Tabi ki sahaya gitmeden önce kimi hipotezler oluşturmuş olursunuz. Ama sahada o hipotezlerin çok daha incelmesi, bazen değiştirilmesi gerekir. Bu da araştırmanın sizin için hazırladığı süprizdir. Bence sahada kafası karışmayan sosyal bilimci, işini iyi yapmıyor demektir.
Aktör Kafası
" Bir dönemi anlamak için sıradan insanların hikayesine bakmalı mutlaka. Çünkü o sıradanlık olan biten her şeyden etkilenmiş, dönemin bütün renklerini giyinip kuşanmış bir çıplaklık aslında. Üzerlerinde çeşitli kıyafetler oluyor o insanların ama her koşulda içleri görünüyor, derinlikleri, özlemleri, ayakta kalmak için fade ettikleri masumiyetleri. Hayat tam da böyle birşey işte. Senin mi değil mi yine sen karar veriyorsun."
Sayfa 20 - Aktör KafasıKitabı okudu
"...geniş ağızlı, çirkin bir ihtiyarı nedense Edward G. Robinson'a benzetmeye çalıştım. Hayrettir, benziyordu da. İnanılmayacak gibi: onun gibi sivri bir burnu, küçük dişleri ve yanağında da et beni var. Ama kafası kabak ve bıyıklı. İşte az gelişmiş ülkenin umutsuz toplumsal bilimi budur: Elimizdeki somut yapı kötü bir kopyası olduğu özgün yapıdan ne bakımlardan ayrılıyor? Kel bir kafa, bıyık, demokrasi ve sanayi açısından. Düzmece Edward G. Robinson ile gözgöze geliyoruz. Birden içini dökermiş: Beyefendi, bütün bir ömrü, bir başka adamın silik bir kopyası olarak geçirmek, biliyor musunuz, bana ne ağır geliyor! Karım, çocuklarım hep özgün G. Robinson'a bakı­yorlar, bakıyorlar da sonra benim ona benzemeyen yanlarımı kusur diye yüzüme vuruyorlar. Ona benzememek suç mu, Allah için siz söyleyin, insan kendisi olarak kalamaz mı, ya o adam ünlü bir aktör olmasaydı ne olacaktı, o zaman bana nasıl kusur bulacaklardı?"
Sayfa 234Kitabı okudu
Resim