Birer oyuncu olarak dışarıdaki dünyanın değerini verebilmek için onu analiz etmenin yolunu bulmak zorundasınız. Dışarıdan beslenmelisiniz. Sadece kendinizden besleniyorsanız, patolojik bir vakasınız demektir. Dışarıda olmayan hiçbir şeyde yaşam yoktur. Nesnelere zaman ayırmalısınız; sadece hizmet edebilmek için değil, onlar tarafından beslenmek için.
Sayfa 238Kitabı okudu
Metni alıp onun sizin olmasını sağlayın. Bir oyuncu yazarın fikirlerini benimseyip kendi fikirleri haline getirdiği zaman zenginleşir. Siz sadece bir oyuncu değil, orkestranın şefisiniz. İçinizde zayıf olamazsınız.
Sayfa 221Kitabı okudu
Reklam
Gücü hissedin. Güçlü olun. Oyuncular bir çeşit saldırganlık ve içten gelen güce sahip olmalıdır. Sadece tek yönlü, sevimli, iyi ve hoş olmayın. Vasat olmaktan kurtulun. İçinizdeki katili bulun.
Sayfa 220Kitabı okudu
Aristokrat insan, düşüncelerini açık seçik ifade edebilen ve aynı zamanda da yaratıcı olan bir benliğin arayışındadır. Kendisini bir grup ya da topluluğun parçası olarak değil, bir birey olarak görür. Sadece kiliseyi değil, kendisini de güzelleştirmek ister. Güçlü ve bilgili olmak ister.
Sayfa 210Kitabı okudu
Birer oyuncu olarak bizler, tamamen yenilenmiş bir duyguyla, insanın güç ve güzelliğe sahip olduğu, asil insanların kalabalık yığınlar içinde kaybolmadığı duygusunu yeniden inşa etmeliyiz.
Sayfa 208Kitabı okudu
Asil insan aynı zamanda düşmanına da saygı duymasını bilir; böyle bir saygı, sevgiye kurulan bir köprüdür. Bir aristokratın asla saygı duymadığı bir düşmanı olamaz.
Sayfa 208Kitabı okudu
Reklam
Biri hakkında düşündüğünüz şey, ona karşı nasıl davranacağınızı belirleyen bir uyarandır. Oyunculuğun bilgeliği burada yatar.
Sayfa 173Kitabı okudu
Diyalog, metni seslendirdiğinizde değil, partnerinizi anladığınız ve ona tepki verdiğiniz zaman oluşur.
Sayfa 172Kitabı okudu
"Kaygısızlık" unsuru aynı zamanda, mantıksızlık, dış dünyaya karşı sorumsuz kalma ve yaşama uyum sağlayamama gibi anlamlar içerir. Gerçekleştirdiği eylemlerde mutlaka bir amaçsızlık ritmi vardır.
Sayfa 171Kitabı okudu
Tiyatronun paradoksu şudur: Yaptığınız şeyi, ne kadar "seyirci için" yaparsanız, seyirci, onu o kadar az isteyecektir.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
İmgeleri görmek, gözünüzde canlandırmak, konuştuğunuz şeyi anlamanızı sağlar.
Sayfa 160Kitabı okudu
Oyunculuk, ancak karakter olarak kendiniz kullanmayı, kendinizi oynamayı reddettiğiniz yerde başlar.
Sayfa 154Kitabı okudu
Oyuncu, kelimelerdeki sırrı açığa çıkaran ve onları bir araya getiren kişidir.
Sayfa 153Kitabı okudu
Alaycılık gücün değil, zayıflığın bir belirtisidir. Karşı karşıya gelmekten, yüzleşmekten korkmanın bir ifadesidir.
Sayfa 147Kitabı okudu
Okul sizlere kurtulması zor alışkanlıklar kazandırır ve yeteneğinize zarar verir. İçinizden geleni değil, size söyleneni yapmanız gerekir. Sizden yeteneğinizi en üst seviyeye çıkarmanız istenmez. Bunun tam aksine okul sizi kendi seviyesine indirger.
Sayfa 141Kitabı okudu
Resim