İslam
"İçinizden sürekli hayra çağıran -İslâm'ın bir adı da hayır unutmayın çünkü hayırsız hiçbir tarafı yok, tamamı hayır- yani iyiliği yayan, ibadete teşvik eden, şirkten, küfürden, irtidaddan uzaklaştıran, haramdan, günahtan, bulaşıklardan kurtarmaya, zulümden onları alıkoymaya çalışan, gece gündüz derdi davası böyle olan çok samimi, çok ciddi topluluk bulundurun, emrediyorum!" diyor Allah (celle celâluhû) Âl-i İmrân Sûresi, 104,
Sayfa 348 - Âl-i İmrân Sûresi, 104,Kitabı okudu
Üslup
Anlattığımız şeyler doğru olsa bile onu düzgün bir üslupla anlatmak önemlidir. Oysa biz, doğru olmayan şeyleri bazen güzel olmayan bir üslupla sunuyoruz. Söylemimizi itici bir hâle getiriyoruz. Bundan sonucunda söylememizi itici bularak bizden uzaklaşanları "dinden uzaklaşmak" ile itham edebiliyoruz. Rabbimiz, insanları hayrı davet etme, iyiliği emredip kötülükten uzaklaştırma işini Ümmet içinde bu konuda özel eğitim almış, bilgili-görgülü bir gruba havale ederek şöyle buyuruyor: "Sizden, hayri çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir." (Âl-i İmrân 3/104) Dine çağırmanın gelişigüzel değil, Hikmet üzere olması gerektiğini, dine karşı çıkan kesimleri "en güzel şekilde" mukabele edilmesi gerektiğini şu şekilde belirtiyor: "Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et ve onlarla mücadeleni en güzel bir şekilde yürüt." (Nahl 16/125)
Reklam
Bir Ayet: İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. (Âl-i İmrân, 3/104)
Bir Ayet İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. (Âl-i İmrân, 3/104) Bir Hadis Şu iki göze cehennem ateşi dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz ve Allah yolunda nöbet bekleyerek geceleyen göz. (Tirmizî, "Fedâilü'l-Cihâd", 12) Bir Dua ... Rabbim! Burayı güvenli bir şehir yap, halkından Allah'a ve âhiret gününe inananları da çeşitli ürünlerle rızıklandır... (Bakara, 2/126)
#ayet
Bir Ayet: İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. (Âl-i İmrân, 3/104)
... Allah Teâlâ şöyle buyurmaktadır: "Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğe engel olan bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir." (Âl-i İmrân, 3/104) Burada iyiliği emretmenin ve kötülüğe engel olmanın farz-ı ayın değil, farz-ı kifaye olduğu ve bir grup insan tarafından bu görev yerine getirildiğinde farziyetin diğerlerinin uhdesinden düşeceği görülmektedir. Çünkü âyette yüce Allah "Hepiniz iyiliği emredin" buyurmadı, "Sizden hayra çağıran bir topluluk bulunsun" buyurdu. O hâlde bir kişi veya grup bu görevi yerine getirdiği zaman diğerleri üzerindeki sorumluluk kalkar. Ayette kurtuluş. bu görevi yerine getiren ve yapanlara tahsis edilmiştir. Eğer hiç kimse bu görevi yapmazsa elbette yapmaya gücü yetenlerin hepsi günahkâr olur.
Sayfa 591Kitabı okudu
Reklam
Âl-i İmrân, 3/ 104
"İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir."
Al-i imrân sûresi, âyet: 104
"Aranızda hayra çağıran ve iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir ümmet bulunsun. İşte kurtuluşa erenler, bunlardır."
2.Cilt
" Aranızdan iyiliğe, hayra çağıran bir topluluk bulunsun." Âl-i İmrân sûresi (3),104 Âyet-i kerîmenin tamamının anlamı şöyledir: "Sizden iyiliğe çağıran, doğruluğu emreden ve fenalıktan meneden bir topluluk olsun. İşte başarıya erişenler yalnız onlardır. " ... 4. Hayra yönelik teşkilatlanma, günümüzün vazgeçilemeyecek zaruretlerinden biridir.
Al-i imran
102. Ey iman edenler! (Gücünüz nisbetinde) Allah’ın emrine uygun yaşayın, aykırılıktan sakının ve ancak müslümanlar olarak can verin. 103. Hepiniz toptan Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın, (onu hayata hâkim kılın, ihtilaf ve tefrikaya düşüp fert fert, grup grup) parçalanıp ayrılmayın. Allah’ın üzerinizdeki (İslâm) nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman (kabileler) idiniz de (Allah) kalplerinizi (İslâm’da) birleştirdi. İşte onun (İslâm) nimetiyle (hepiniz) kardeş oldunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan sizi (İslâm ile) O kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size böylece açıklıyor ki doğru yola eresiniz. 104. İçinizden (herkesi) hayra çağıran, iyiliği (meşru şeyleri; tevhidi ve sâlih ameli) emreden ve kötü olandan men eden bir ümmet (bir topluluk) olsun; işte onlar kurtuluşa erenlerdir.
PDF
Reklam
Madde-21
Esasının İslâmî akide olması ve benimsediği hükümlerin şer'i hükümler olması şartıyla, yöneticileri muhasebe etmek veya Ümmet yoluyla yönetime ulaşmak üzere siyasi parti kurmak Müslümanların hakkıdır. Parti kurulması için hiçbir izne ihtiyaç yoktur. İslâm esası dışındaki her türlü kitleleşme ise yasaklanır. Bu maddenin delili; Allahu Teâlā'nın şu kavlidir: "Aranızda hayra (İslâm'a) davet eden, marufu emreden ve münkerden nehyeden bir ümmet (siyasi hízb/parti) bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerin tâ kendileridir!" (Âl-i İmrân 104) Bu ayetin siyasi partilerin kurulmasına dair istidlal yönü şudur ki: Allahu Teâlâ Müslümanlara, aralarında hayra yani İslâm'a davet eden ve aynı şekilde marufu emreden ve münkerden nehyeden bir cemaatin bulunmasını emretmiştir. Zira Allahu Teala'nin "Sizden bir ümmet bulunsun." kavli, Müslumanların cemaati arasından kendisine cemaat vasfını kazandıran bir kitleleşme ile kitleleşmış bir cemaatin çıkarılmasına dair bir emirdir.
Sayfa 105 - Köklü değişimKitabı okuyor
Al-i imran
‌ نَزَّلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ مُصَدِّقاً لِمَا بَيْنَ يَدَيْهِ وَاَنْزَلَ التَّوْرٰيةَ وَالْاِنْج۪يلَۙ O, sana Kitab'ı hak ve kendisinden öncekileri doğrulayıcı olarak indirdi. O, daha önce Tevrat'ı ve İncil'i insanlar için birer hidayet olarak indirmişti.Furkan'ı da indirdi. Şüphesiz, Allah'ın âyetlerini inkar
Al-i İmran Suresi 104. Ayet
İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa eren onlardır.
Sayfa 56 - Altınpost YayıncılıkKitabı okudu
Al-i İmran Suresi 104. Ayet
104. İçinizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülüğü meneden bir topluluk bulunsun. İşte onlar kurtuluşa erenlerdir. ["İyiliği emredip kötülüğü menetme” diye tercüme edilen emir bi'l-ma'rûf nehiy ani'l-münker ise dinî ve ahlâkî bütün buyruk ve yasakları içeren bir ödevdir. Allah Teâlâ Müslümanların içinde onlara önderlik edecek, birlik ve beraberliklerini sağlayacak, iyiliği emredip kötülükten sakındıracak, insanları İslâm'a çağıracak bir sosyal kontrol mekanizmasının bulunmasını istemektedir. Müfessirler böyle bir kurumu oluşturmanın farz-ı kifâye olduğunu belirtmişlerdir. Bu görev yerine getirilmediği takdirde, bütün Müslümanlar bundan sorumlu olurlar.]
Resim