Dedim: Buyurdun ki...
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ (بِسْمِ ﷲِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم ( اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ العَالَمِينَ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَآلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينْ Allah’ü Teâlâ’nın rahmetinden kovulmuş şeytanın şerrinden Allah’ü Teâlâ’ya sığınıyorum. Rahman ve Rahim Allah’ü Teâlâ’nın adıyla başlıyorum. Allah’ü
° Tevrat'ta ve Barnabas İncil'inde (Barnabas İncili 233) Rab İlyâ'ya -tıpkı Musa gibi- kendini göstermiş(1.Krallar :19:9-14) tıpkı Hanok/İdris gibi İlyâ da ölmeden önce hem bedenen hem de ruhen göğe yükseltilmiş(2.Krallar :2:1-12), bundan dolayı -tıpkı İsa gibi- yeryüzüne ineceğine inanılmaktadır.Kaldı ki Sümer mitlerinde, bir Sümer kralı olan Enmeduraki de diğerleri gibi gökyüzüne yükselmiş ve ilahî levhaları okumuştur(McCants,2012). Yine roma mitinde Romulus'un ordusunu teftiş ederken kopan bir fırtınada Romulus etrafını saran bir bulut kümesi içinde gözden kaybolmuştu. Romalılar onun tanrılarca göğe çekildiğine inandılar.Böylece Roma panteonunda ona savaş tanrısı Quirinis olarak tapılmaya başlanmıştır(Sears, 2017). Oysaki Allah Kur'an'da hiçbir insana ölümsüzlük verilmediğini vurgular(Enbiya, 34).Kaldı ki Allah demişti ki : Ey İsa, ben senin canını alacağım, seni bana yükselteceğim. (Al'i İmran, 55- Maide, 117- Enbiya 7/8-34/35) °°°
Sayfa 311
Reklam
Müfessirlerimizin büyük çoğunluğu: "Seni vefat ettirip Kendi katıma yükselteceğim"(Âl-i İmran 3/55) âyet-i kerîmesinde geçen "vefât"ın ölüm değil, diri olarak semâya yükseltme anlamında olduğunu söylemişler, buna misal olarak da şu âyet-i kerîmeyi göstermişlerdir: "Sizi geceleyin vefât ettiren (ölü gibi uyutan) O'dur."(En'am 6/60)
Sayfa 376Kitabı okudu
Müslümanı Yüzünden Tanımak
• “…Onların, rükû ve secde ederek Allah'ın lütuf ve rızasını aradıklarını görürsün. Onlar, yüzlerindeki secde izi ile tanınırlar…”1 • Rükû ve secde; namazdan, Allah Teâlâ’ya itaat ve ibadetten kinayedir. Maksat namazdır ve Allah Teâlâ’ya bütün itaatlerdir. Yani; “Onları -Allah Teâlâ için- namaz kılarken (Allah Teâlâ’ya itaat ve ibadet
“ Seni vefat ettirecek olan (benim) “( Âl-i imran 55. - Kur’an) “Beni öldürdüğünde onları gözleyen sendin” (Maide 117. - Kur’an) (… O’na kötülerin yanında bir mezar verildi, ama o öldüğünde zenginin yanındaydı” ( Yeşaya 53:9 - incil)
Kaçınılmaz gerçek ölüm
Dünya hayatı doğum ile başlayıp ölüm ile sona eren bir süreçtir. İnsan başta olmak üzere her canlı sınırlı bir ömre sahiptir. (Âl- i İmran, 3/ 185; Enbiya, 21/ 35; Ankebut, 29/ 57.) Dolayısıyla kaçınılmaz gerçek olan ölüm gelmeden ömrü en iyi şekilde değerlendirmek gerekir. Zira insan başıboş yaratılmamış olup (Kıyamet, 75/36.) hangimizin daha iyi/güzel işler yapacağını sınamak için hayat ve ölüm birer imtihan vesilesi kılınmıştır. (Mülk, 67/2.) Yüce Allah’ın takdir ettiği ömür sona erdiğinde her canlı ölümü tadacaktır. Çünkü Allah’tan başka her şey fani ve ölümlüdür. (Rahman, 55/26-27.) Ölümden kurtulup dünyada sonsuza kadar yaşama imkânı olsaydı hiç şüphesiz buna en layık olan Allah’ın seçkin ve sevdiği kulları yani peygamberler olurdu. Oysa âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz bile bu dünyadan ahirete göçmüştür. (Enbiya, 21/34; Zümer, 39/30.) Necip Fazıl bunu şöyle dile getirmiştir: “Ölüm güzel şey Budur perde ardından haber... Hiç güzel olmasaydı Ölür müydü Peygamber?” Aslında her davranışını Allah’a hesap verme bilinciyle yapan kimseye ölüm bir yok oluş değil, buluşmanın başlangıcıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) son nefesinde, “En Yüce Dost”a gitme arzusunu dile getirmiştir. (Buhari, Meğazi, 84 [4436].) Onun yolundan giden Mevlana da ölümünü “şeb-i arus” (düğün gecesi) olarak ifade etmiştir.
Reklam
109 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.