Âl-i İmrân sûresi, âyet:161
Kim emanete hıyanet eder, ganimeti aşırırsa kıyâmet günü aşırdığını boynunda taşıyarak getirir.
Reklam
Bir kişinin aldığı tedbir bir kişinin gücü gibidir. İki kişinin aldığı tedbir iki kişinin gücü gibidir. On kişinin gücü bir kişininkinden fazla olur. Şöyle bir kıyas vardır: Ademoğlundan hiçbiri Efendimizin (sallallahu aleyhi ve sellem) kadar âlim olamamıştır. Zira O,önündekini olduğu kadar arkasındakini de bilirdi; gökler ve yerler, cennet ve cehennem, sayfa ve kalem bilgisine sahipti. Hz. Cebrail (as) gelir, olmuş ve olmamıştan haber getirirdi. Sahip olduğu bunca bilgiye rağmen Yüce Allah (cc) Peygamber Efendimize (sallallahu aleyhi ve sellem), 'İş konusunda onlarla müşavere et' (Al-i İmran Sûresi 159. ayet) buyurmuştur. Peygamber Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) dahi istişare ile emredildikten sonra herkesin işini istişare ile görmesi gerekir.
Kim geceleyin Al-i İmran Sûresi'nin sonunu okursa ona, geceyi sabaha kadar ibadetle ihya etmiş gibi sevap yazılır. (Ali el-Müttakî, II, 304/4066)
Sayfa 231
Âl-i Imrân Sûresi / 160.Ayet Eğer Allah yardım ederse artık size üstün gelecek hiç kimse olamaz. Şâyet (Allah ve Resûlü’ne bağlılıktan ayrılır da) O da, sizi yardımsız bırakırsa ondan sonra size yardım edecek kim olabilir? Öyleyse mü’minler ancak Allah’a güvenip dayansınlar.
"Allah bize yeter; O ne güzel vekildir." Âl-i İmrân Sûresi, 3:173. "O ne güzel dost ve ne güzel yardımcıdır!" Enfâl Sûresi, 8:40; Hac Sûresi, 22:78.
Sayfa 220Kitabı okudu
Reklam
(Âl-i İmran Sûresi, 85)
"Kim İslâm'dan başka bir din (topyekün bir hayat nizamı) ararsa ondan asla kabul olunmaz ve o, ahirette de en büyük zarara uğrayanlardandır."
Sayfa 149 - BEYAN YAYINLARIKitabı okudu
"Rabbimiz! Hidâyete erdikten sonra kalbimizi saptırma." (Âl-i İmrân Sûresi, 3/8)
Al-i imrân sûresi, âyet:92
" Sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça iyilik etme derecesine eremezsiniz. Allah yolunda ne harcarsanız, Allah onu bilir."
3.cilt
638. Enes radıyallâhu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Müjdeleyiniz, ürkütmeyiniz.” Buhâr, İlim 11, Edeb 80, Cihâd 164; Müslim, Cihâd 6-7. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Edeb 17 ... Resûl-i Ekrem sallallâhu aleyhi ve sellem’in bu emri, İslâmiyet’le şereflenmiş
Reklam
3.cilt
2. “Allah’tan korkan kimseler, öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah iyilik edenleri sever.”  Âl-i İmrân sûresi(3), 134 Nefsin derinliklerinden köpüre köpüre gelen öfke selini durdurmak, bir adım daha öteye giderek kusur işleyeni bağışlamak büyük bir fazilettir. Şahsına karşı yapılan kabalıklara tahammül etmek, insanların hatalarını hoşgörmek üstün ahlâk sahiplerinin yapabileceği bir büyüklüktür. Peygamber Efendimiz’in sevgili torunu Hz. Hasan’ın, öfkeyi yutup suç bağışlama konusunda pek güzel bir davranışı vardır. Bir gün Hz. Hasan’ın kölesi elindeki tabağı düşürerek efendisinin elbisesini kirletmişti. Bu dikkatsizliği sebebiyle cezâ göreceğini zanneden köle, yukarıdaki âyet-i kerîmenin “Onlar ki, öfkelerini yenerler” kısmını okuyuverdi. Hz. Hasan köleye bakarak: “Yendim” dedi. Köle âyetin “Ve onlar insanları affeder” bölümünü okuyunca Hz. Hasan “Bağışladım” dedi. Buna çok sevinen köle âyeti tamamlayarak “Ve Allah iyilik edenleri sever”  deyince, Hz. Hasan: “Ben de seni âzâd ettim” dedi ve köleye 400 gümüş akçe vererek onu hürriyetine kavuşturdu. Bu olay tâbiînin büyük âlimlerinden Meymûn İbni Mihrân için de anlatılır. Öfkeyi yutmak, hatayı bağışlamak şahsa karşı işlenen suçlarda söz konusudur. Yapılan suç toplumu ilgilendiriyorsa, o zaman her şeyden önce âdil davranmak, doğruyu yanlışı ortaya koymak gerekir. Cemiyete karşı işlenen suçları bağışlamaya kimsenin yetkisi yoktur. Böyle bir suçlu bağışlanacak olursa, daha büyük haksızlıkların yapılmasına göz yumulmuş olur.
“O vakit Allah’tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi.” (Âl-i İmrân Sûresi, 159)
Al-i İmrân sûresi başından sonuna kadar "lå ilahe illallah" mücadelesi ile uğraşmaktadır.
وَمَا الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا مَتَاعُ الْغُرُورِ "Dünya hayatı, aldatıcı bir menfaatten başka bir şey değildir." Âl-i İmrân Sûresi
Sayfa 57
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.