1478. Ebû Bekir es-Sıddîk radıyallâhu anh Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e:
- Bana bir dua öğret de namazımda okuyayım, dedi. O da şöyle buyurdu:
- “Allâhumme innî zalemtü nefsî zulmen kesîran ve lâ yağfirü’z-zünûbe illâ ente, fağfir-lî mağfireten min indik, ve’rhamnî inneke ente’l-gafûru’r-rahîm: Allahım! Ben kendime çok zulmettim.
"Herkes hayır olarak ne işlemiş, kötülük olarak ne işlemişse, kıyamet gününde hepsini önünde hazır bulur. O zaman ister ki, işlediği kötülüklerle kendisi arasında büyük bir mesafe bulunsun. Allah, sizi kendisinden gelecek bir azaptan sakındırıyor. Çünkü Allah kullarına çok şefkatlidir."
Âl-i İmrân Sûresi, 3:30.
“Eğer size Uhud'da bir yara isabet etti ise, Bedir savaşında da kâfirler kavmine o kadar yara isabet etmişti. O sevinçli ve kederli günleri insanlar arasında evirip çeviririz. Bu, Allah'ın savaş meydanında ihlâslı ve azimkâr mü'minleri diğerlerinden ayırd etmesi ve sizden şehidler edinmesi içindir. Allah zalimleri sevmez”
Âl-i İmran Sûresi / 140
" Rabbimiz! Bize hidâyet verdikten sonra kalplerimizi saptırma; katından bize bir rahmet ihsan et! Şüphesiz ki sen, çok çok bağışlayansın."
Âl-i İmran sûresi: 8. Ayet
Amin!