Al-i İmran Sûresi 159 ayet
" o vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz, etrafından dağılıp giderlerdi..."
O bizlere Kur’an da, “Allah’ın ipine sımsıkı sarılın” diye buyurdu. (Âl-i İmrân Sûresi, 103. Âyet) ️
Reklam
“Gevşeklik göstermeyin, üzülmeyin. Eğer inanmışsa- nız, üstün gelecek olan sizsiniz.” (Al-i İmrân Sûresi, 139. Âyet)
Yüce Allah kitabında şöyle buyurmaktadır: «Sevdiğiniz şeylerden (Allah yolunda) harcamadıkça, gerçek iyiliğe elbette erişemezsiniz...» ( Al-i İmran Sûresi, 92. âyet )
HAZRET-İ YUNUS ibni Mettâ Alâ Nebiyyinâ ve Aleyhissalâtü Vesselâmın münâcâtı, en azîm bir münâcattır ve en mühim bir vesile-i icabe-i duadır. Hazret-i Yunus Aleyhisselâmın kıssa-i meşhuresinin hülâsası: Denize atılmış, büyük bir balık onu yutmuş. Deniz fırtınalı ve gece dağdağalı ve karanlık ve her taraftan ümit kesik bir vaziyette, Karanlıklar içinde niyaz etti: ’Senden başka ilâh yoktur. Seni her türlü noksandan tenzih ederim. Gerçekten ben kendine zulmedenlerden oldum. (Enbiyâ Sûresi: 87.) Rabbine şöyle niyaz etmişti: ’Bana gerçekten zarar dokundu. Sen ise merhametlilerin en merhametlisisin. (Enbiyâ Sûresi: 83.) Eğer senden yüz çevirecek olurlarsa de ki: Allah bana yeter. Ondan başka ibadete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ben Ona tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de Odur. (Tevbe Sûresi: 129.) Allah bana yeter; O ne güzel vekildir. (Âl-i İmrân Sûresi: 173.) Havl ve kuvvet, ancak herşeyden yüce ve nihayetsiz azamet sahibi olan Allah’a aittir. Bâkî kalan ancak sensin, ey Bâkî. [Kur’ân] iman edenler için bir hidayet rehberi ve bir şifadır. (Fussılet Sûresi: 44.) Risale-i Nur, 1. Lema
Al-i İmran Sûresi
"İnsanlara kadınlar, oğullar, yüklerle altın ve gümüş yığınları, salma atlar, davarlar, ekinler kabilinden aşırı sevgiyle bağlanılan şeyler çok süslü gösterilmiştir. Halbuki bunlar dünya hayatının geçici faydalarını sağlayan şeylerdir. Oysa varılacak yerin (edebi hayatın) bütün güzellikleri Allah katındadır.
Sayfa 48 - Altınpost Yayıncılık 2017
Reklam
“Egemenlik/hâkimiyet yalnızca Allah‟ındır.” (Yusuf Sûresi, 40) “Dikkat edin! Yaratmakta (yarattıklarına) emredip hükmetmek de sadece Allah‟a aittir.” (A‘raf Sûresi, 54) “O, egemenliğine/hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmez!” (Kehf Sûresi, 26) “Yoksa onların Allah‟ın izin vermediği şeyleri dinde kendilerine kanun yapan ortakları mı var?” (Şûra Sûresi, 21) Tüm bu ayetler hâkimiyetin, egemenliğin ve kanun koyma hakkının yalnız ve yalnız Allah‘a ait olduğunu ifade etmektedir ve hiçbir istisnası olmaksızın tüm muteber İslam âlimleri, bu hakkın yalnızca Allah‘a ait olduğunda ittifak etmiştir. Dolayısıyla bir insan ‗Lâ ilâhe illallâh‘ dediğinde aynı zamanda ―Allah‘tan başka hiçbir kanun koyucu yoktur demiş olur. 3- Allah‟tan Başka Malik Yoktur. Her şeyin sahibi Allah‘tır. Mülk O‘nundur. Yerde ve gökte var olan şeylerin hepsi O‘nun mülkündedir. Yüce Allah şöyle buyurur: “Göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin mülkü Allah‟ındır.” (Âl-i İmran Sûresi, 189) “işte Allah; Rabbiniz O‟dur. Mülk sadece O‟nundur.” (Zümer Sûresi, 6) “Mülk elinde olan Allah ne yücedir!” (Mülk Sûresi, 1) Arap Dilinde ‗Mülk‘ kelimesinin bir diğer anlamı da ‗Hâkimiyet‘tir. Buna göre mana, ikinci maddede de ifade edildiği gibi ―Allah‘tan Başka Hükmedici Yoktur demek olur.
Peygamber ve Sünnete Olan İhtiyaç
Hz Muhammed’e (a.s.v.) itaatı emreden Kur’ân-ı Kerîm’deki ayetler: “Peygamber size ne verirse onu alın, neyi yasaklarsa ondan da kaçının!” [59- Haşr sûresi - 7]. “De ki: Allah’ı seviyorsanız, bana uyunuz ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın” [3- Âl-i İmrân suresi - 31]. “Allah’a ve kıyamet gününe kavuşacağını uman sizler için Allah’ın Resûlü’nde güzel bir örnek vardır” [33- Ahzâb sûresi - 21]. “Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız, anlaşmazlığa düştüğünüz konuları Allah’a ve Resûlü’ne arz ediniz!” [4- Nisâ sûresi - 59]. “Hayır Rabbine andolsun ki onlar, aralarında çıkan anlaşmazlıklarda seni hakem tayin edip verdiğin hükmü, içlerinde hiç bir sıkıntı duymadan kabul edip teslim olmadıkları sürece tam mü’min olamazlar” [4- Nisâ sûresi - 65]. “Gerçekten sen, doğru yola, Allah’ın yoluna çağırıyorsun” [42-Şûra sûresi - 52]. “Peygamber’in emrine muhâlefet edenler, fitneye ya da can yakıcı bir azaba uğramaktan çekinsinler” [Nûr sûresi (24), 63]. “Kim Peygamber’e itaat ederse, Allah’a itaat etmiş olur” (4- Nisâ sûresi - 80)
Sayfa 9 - Erkam Yayınları
Resim