Cüz:4 Sûre:3
Âl-İ İmrân Sûresi 103. Ayet. Hepiniz birlikte Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, birbirinizden ayrılmayın ve Allah’ın üzerinizdeki nimetini düşünün! Sizler, birbirinizin düşmanları iken O, sizin kalplerinizin arasında muhabbet, sevgi meydana getirip yanaştırdı da, nimeti sayesinde uyanıp kardeş oldunuz. Hem sizler, ateşten bir çukurun tam kenarında bulunuyordunuz da O, tuttu sizi ordan kurtardı. İşte şimdi size âyetlerini böyle açıklıyor ki Allah’a doğru düzgün gidebilirsiniz.
Sayfa 64 - Merve YayınlarıKitabı okuyor
Hepiniz Allah'ın size uzattığı kurtuluş ipine sımsıkı tutunun. Sakın ayrılığa düşmeyin. (Âl-i İmrân Sûresi - 103. Ayet)
Sayfa 98 - Ankara OkuluKitabı okuyor
Reklam
Âl-i Imrân Sûresi / 103.Ayet 103. Hepiniz toptan Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın, (onu hayata hâkim kılın, ihtilaf ve tefrikaya düşüp fert fert, grup grup) parçalanıp ayrılmayın. Allah’ın üzerinizdeki (İslâm) nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman (kabileler) idiniz de (Allah) kalplerinizi (İslâm’da) birleştirdi. İşte onun (İslâm) nimetiyle (hepiniz) kardeş oldunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan sizi (İslâm ile) O kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size böylece açıklıyor ki doğru yola eresiniz.
Hep birlikte, Allah’ın yeryüzüne uzatmış olduğu Kur’an ipine ama tümüne sımsıkı sarılın; sakın ondan ayrılmayın! Âl-i İmran Sûresi, 103.Ayet
Armağan KitaplarKitabı okudu
BAĞIŞ VE BENZERİ İYİLİKLERİ BAŞA KAKMA YASAĞI Âyetler 1. "Ey iman edenler! Başa kakmak ve incitmek sûretiyle yaptığınız iyilikleri boşa çıkarmayın!" Bakara sûresi (2), 264. İyilik yapmak, sadaka vermek, ihsan ve ikramda bulunmak, muhtaçları ve düşkünleri görüp gözetmek takdirle karşılanacak güzel ve faydalı davranışlardır.
Sayfa 5 - Erkam Yayınları, İstanbul 2015Kitabı okuyor
1-    Hubb-u câh yerine, Allah'a imanın bir manası olan Rıza-i İlahîyi...    2- Havf ve vehim yerine Kadere imanı...     3- Hırs ve tama' yerine "Şüphesiz ki rızık veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan Allah'tır." Zâriyât Sûresi, 51:58. âyet-i celilesi delaletiyle KUR'AN'A, kütüb-ü İlahiyeye İMANI...    4- Menfî milliyetçilik
Reklam
Hep birlikte Allah’ın ipine (İslam’a) sımsıkı sarılın; parçalanmayın. Âl-i İmrân Sûresi 103. Ayet
Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın,ayrılığa düşmeyin. Âl-i İmrân Sûresi/103. Âyet
Sayfa 71
Âl-i Imrân Sûresi / 103.Ayet 103. Hepiniz toptan Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın, (onu hayata hâkim kılın, ihtilaf ve tefrikaya düşüp fert fert, grup grup) parçalanıp ayrılmayın. Allah’ın üzerinizdeki (İslâm) nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman (kabileler) idiniz de (Allah) kalplerinizi (İslâm’da) birleştirdi. İşte onun (İslâm) nimetiyle (hepiniz) kardeş oldunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan sizi (İslâm ile) O kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size böylece açıklıyor ki doğru yola eresiniz.
Kur’ân-ı Hakîmin tilmizlerini ve hâdimlerini hakikaten ikaz ediyor ve aldanmamaları için altı esası kendilerine bihakkın ders veriyorsunuz: 1 Hubb-u câh yerine, Allah’a imanın bir mânâsı olan rızâ-i İlâhî’yi; 2. Havf ve vehim yerine kadere imanı; 3. Hırs ve tamah yerine ("Şüphesiz ki rızık veren, mutlak kudret ve kuvvet sahibi olan Allah’tır." Zâriyât Sûresi, 51:58.) âyet-i celilesi delâletiyle Kur’ân’a, kütüb-ü İlâhiyeye imanı; 4. Menfî milliyetçilik hissi yerine, bütün cin ve inse mürsel Nebiyy-i Efham (Sallâllahu Teâlâ Aleyhi ve Sellem) Efendimiz Hazretlerinin mesleğini, ("Mü’minler kardeştirler." Hucurât Sûresi, 49:10.) ve ("Allah’ın dinine ve Kur’ân’a hep birlikte sım sıkı sarılın; ayrılığa düşüp dağılmayın." Âl-i İmran Sûresi, 3:103.) gibi âyât-ı mübarekeyi derhatır ettirmek suretiyle Peygamberlere imanı; 5. Enâniyet yerine acze, noksanımızı itiraf ve Kur’ân’ın tereşşuhatının neşr ve muhafazası bâbında hissemize düşen hizmeti yapmak ve hizmetle mükellef olduğumuzu bilerek neticeyi hesaplamamak, yani bir nevi beşeriyetten çıkmak, kütüp ve suhuf-u enbiyayı inzâle vasıta olan melâikeye benzemek suretiyle meleklere imanı; 6. Tembellik ve tenperverlik yerine vazifedarlık, kudsî ve her saati birgün ibadet hükmüne geçecek kıymette olduğuna şüphe edilmemek lâzım gelen Kur’ânî hizmete vakit bırakmayacak hallere karşı, bu hizmetin ulviyetini dahi düşünerek, elden çıkmazdan evvel gözü dört açmayı, yani ölmezden evvel hayatın kadrini bilmek gibi, kat’î bir lisanla âhirete imanı delâleten, remzen, işâreten, sarahaten ders veriyorsunuz ve ikaz lütfunda bulunuyorsunuz.
Sayfa 118 - Hulusi
Reklam
Âl-i İmran Sûresi 103.Ayet
Tercümesi: “Hepiniz birden Allah’ın kitabına sımsıkı tutununuz; birbirinizden ayrılmayınız; Cenab-ı Hakk’ın üzerinizdeki ni’metini hatırlayınız: Hani, bir zamanlar birbirinize düşman idiniz, o sizin kalblerinizi birleştirdi de onun lütfu sayesinde kardeş oldunuz; hani, bir zamanlar Cehennem uçurumunun kenarında idiniz, O sizi oradan kurtardı; işte, doğru yolu bulasınız diye Allah âyetlerini size böylece bildiriyor.” Tefsir-i Şerif: Âyet-i celîle Âl-i İmran Sûresi’ne mensubdur. ehâdîs-i sahîhaya* bakılınca âyet-i kerîmedeki Hablullah’ın Kur’an olduğu anlaşılır. Bundan maksad İslâm’dır, diyenler de olmuştur. Zaten bu iki tevcîh birbirinden ayrı değildir ki. Öyle ya, Kur’an İslâm’ın kitabı, İslâm ise o kitabın meâl-i müstetâbıdır.