Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Ya Muhammed, de ki: Ey mülkün sahibi olan Allah'ım!.. Sen, mülkü dilediğine verirsin; Sen dilediğini aziz edersin; Sen dilediğini zelil edersin, hayır yalnız Sen'in elindedir. Sen, hiç şüphe yoktur ki, her şeye kâdirsin." (Kur'ân-ı Kerim, Âl-i İmran Sûresi, 26 âyet-i kerime)
قُلِ اللّٰهُمَّ مَالِكَ الْمُلْكِ تُؤْتِي الْمُلْكَ مَنْ تَشَٓاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْكَ مِمَّنْ تَشَٓاءُۘ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَٓاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَٓاءُۜ بِيَدِكَ الْخَيْرُۜ اِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَيْءٍ قَد۪يرٌ "De ki: “Ey mülkün gerçek sahibi olan Allah! Sen dilediğine mülkü verirsin, dilediğinden mülkü çekip alırsın; dilediğini yüceltip aziz kılar, dilediğini alçaltıp zelil edersin. Bütün hayırlar yalnız senin elindedir. Şüphesiz sen, her şeye kâdirsin." Âl-i İmrân Sûresi ~ 26. Ayet
Reklam
De ki: "Ey mülkün gerçek sahibi olan Allah'ım! Mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltirsin, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Hiç kuşku yok sen her şeye kâdirsin." (Âl-i İmrân Sûresi 26. Ayet)
Sayfa 59
{Âl-i İmrân Sûresi} {26. Ayet}
(Resûlüm!) De ki: "Ey mülk ve hâkimiyet sahibi Allah'ım! Sen dilediğine mülkü verirsin, dilediğinden mülkü çekip alırsın; dilediğini yükseltir, dilediğini de alçaltırsın; (her türlü) hayır yanlız senin elindedir. Şüphesiz sen herşeye kâdirsin. "
Âl-i İmrân Sûresi, 26. Ayet
De ki: "Ey mülkün gerçek sahibi olan Allahım! Mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltirsin, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Hiç kuşku yok sen her şeye kādirsin." [Mülk kelimesi genellikle "peygamberlik, kudret, yönetme gücü, zafer, egemenlik, ilim, servet, itibar, akıl, sağlık" gibi her türlü maddî ve manevi imkân" anlamlarıyla açıklanmıştır.]
Ra’d sûresi 26. ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır: “Allah rızkı dilediğine bol verir, (dilediğine de) kısar. Onlar ise dünya hayatı ile sevinmektedirler. Hâlbuki dünya hayatı, ahiretin yanında çok az bir yararlanmadan ibarettir.” Allah Teâlâ hayatımızı devam ettirebilmemiz için ihtiyacımız olan rızkı da yaratmıştır. Rezzak olan Allah bir taraftan rızık konusunda inanan inanmayan herkese teminat verirken, öte yandan bu rızkı kime ne kadar vereceğini ancak kendisinin bildiğini hatırlatmaktadır. Allah’ın dilediğine bol dilediğine az rızık vermesinin bizim için ibret verici birçok yönü vardır (Rûm, 30/37). Rızkın bol verilmiş olması şımarıp azgınlık yapmaya değil şükrü artırmaya vesile olmalıdır. Rızkın daraltılması ise Allah’ın rahmetinden ümidi kesmeye, sabırsızlığa sebep olmamalıdır. Diğer taraftan rızkın genişliği veya darlığının inançlı veya inançsız olmakla da doğrudan bir alakası yoktur. Mü’mine de kâfire de rızkı veren Allah olduğuna göre bir kısım inkârcıların aşırı zenginlikleri bizleri aldatmamalıdır (Âl-i İmrân, 3/196). Karun’un zenginliğine özenenlerin onun helake uğramasından sonra bu arzularından vazgeçmeleri bu konuda biz mü’minlere ışık tutmalıdır (Kasas, 28/82).
Reklam
Âl-i İmrân Sûresi, 26. ayet;
"De ki: Ey hükümdarlığın sahibi Allahım! Hükümdarlığı dilediğine verir, dilediğinden de çeker alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın. Hayır yalnızca senin elindedir. Hiç kuşku yok ki, senin her şeye gücün yeter!"
Âl-İmrân sûresi, 26. Ayet-i Kerime:
Ya Muhammed, de ki: «Ey mülkün sahibi olan Allah'ım, sen mülkü dilediğine verirsin; sen mülkü dilediğinin elinden alırsın; sen dilediğini aziz edersin; sen dilediğini zelîl eder- sin, hayır yalnız senin elindedir; sen, hiç şüphe yok ki, her şeye kadirsin.>>
Sayfa 157 - MAKÜ - HAZİRAN 2021Kitabı okudu
Sultan Ahmed Han'a padişah olduğu bildirildiği zaman; "Mülkün mâliki Allahü teâlâdır. O, mülkü dilediğine verir. Dilediğine azîz, dilediğini zelil eder." (Al-i İmran sûresi:26) mealindeki âyet-i kerîmeyi okuduktan sonra; "Ben saltanata tâlib değildim. Allahü teâlâ fazlu kereminden bu âciz kuluna nasîb eyledi. Bu nîmetin şükrünü edâ edemem" dedi.
Sayfa 172 - Kelimeleri kitaptaki yazıma göre yazdım..Kitabı okudu
Alan Sensin Veren Sensin
Âl-i İmrân Sûresi 26.ayet Tercümesi «Yâ Muhammed, de ki: «Ey mülkün sâhibi olan Allah'ım, sen mülkü dilediğine verirsin; sen mülkü dilediğinin elinden alırsın; sen dilediğini azîz edersin; sen dilediğini zelîl edersin; hayır yalnız senin elindedir; sen, hiç şüphe yok ki, her şeye kadirsin.»
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
RIZKI VEREN ALLAH’TIR - Ra’d sûresi 26. ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır: “Allah rızkı dilediğine bol verir, (dilediğine de) kısar. Onlar ise dünya hayatı ile sevinmektedirler. Hâlbuki dünya hayatı, ahiretin yanında çok az bir yararlanmadan ibarettir.” Allah Teâlâ hayatımızı devam ettirebilmemiz için ihtiyacımız olan rızkı da yaratmıştır. Rezzak olan Allah bir taraftan rızık konusunda inanan inanmayan herkese teminat verirken, öte yandan bu rızkı kime ne kadar vereceğini ancak kendisinin bildiğini hatırlatmaktadır. Allah’ın dilediğine bol dilediğine az rızık vermesinin bizim için ibret verici birçok yönü vardır (Rûm, 30/37). Rızkın bol verilmiş olması şımarıp azgınlık yapmaya değil şükrü artırmaya vesile olmalıdır. Rızkın daraltılması ise Allah’ın rahmetinden ümidi kesmeye, sabırsızlığa sebep olmamalıdır. Diğer taraftan rızkın genişliği veya darlığının inançlı veya inançsız olmakla da doğrudan bir alakası yoktur. Mü’mine de kâfire de rızkı veren Allah olduğuna göre bir kısım inkârcıların aşırı zenginlikleri bizleri aldatmamalıdır (Âl-i İmrân, 3/196). Karun’un zenginliğine özenenlerin onun helake uğramasından sonra bu arzularından vazgeçmeleri bu konuda biz mü’minlere ışık tutmalıdır (Kasas, 28/82).
Âl-i Imrân Sûresi / 26.Ayet
(Resûlüm!) De ki: “Ey mülk ve hâkimiyet sahibi Allah’ım! Sen dilediğine mülkü verirsin, dilediğinden mülkü çekip alırsın; dilediğini yükseltir, dilediğini de alçaltırsın; (her türlü) hayır yalnız senin elindedir. Şüphesiz sen her şeye kâdirsin.”
Sayfa 52
ÂL'İ İMRÂN SÛRESİ 3.cüz 26.ayet
De ki: "Ey mülkün sahibi Allah'ım, dilediğine mülk verirsin, dilediğinden de mülkü çeker alırsın.Dilediğini yüceltir, dilediğini alçaltırsın.İyilik, sadece senin elindedir. Sen, her şeye kadirsin."
TARİHSELCİLİĞİN ÇÖKÜŞÜ'
(alıntı) Kur’ân ayetlerinde ahlaki sorunlar bulunduğu (!) iddiası Tarihselcilik diye anılan anlayışın sonunda gelip vardığı nokta, Kur’ân’ı -en azından onun belirsiz bir kısmını- bir insan sözü saymak oldu. Gerekçesi ise bu sonuçtan daha vahimdi. Tarihselciliğin çıkarımına göre, bazı ayetler ahlaken sorunluydu ve bunlar Allah’ın ahlakına
RIZKI VEREN ALLAH’TIR - Ra’d sûresi 26. ayet-i kerimede şöyle buyrulmaktadır: “Allah rızkı dilediğine bol verir, (dilediğine de) kısar. Onlar ise dünya hayatı ile sevinmektedirler. Hâlbuki dünya hayatı, ahiretin yanında çok az bir yararlanmadan ibarettir.” Allah Teâlâ hayatımızı devam ettirebilmemiz için ihtiyacımız olan rızkı da yaratmıştır. Rezzak olan Allah bir taraftan rızık konusunda inanan inanmayan herkese teminat verirken, öte yandan bu rızkı kime ne kadar vereceğini ancak kendisinin bildiğini hatırlatmaktadır. Allah’ın dilediğine bol dilediğine az rızık vermesinin bizim için ibret verici birçok yönü vardır (Rûm, 30/37). Rızkın bol verilmiş olması şımarıp azgınlık yapmaya değil şükrü artırmaya vesile olmalıdır. Rızkın daraltılması ise Allah’ın rahmetinden ümidi kesmeye, sabırsızlığa sebep olmamalıdır. Diğer taraftan rızkın genişliği veya darlığının inançlı veya inançsız olmakla da doğrudan bir alakası yoktur. Mü’mine de kâfire de rızkı veren Allah olduğuna göre bir kısım inkârcıların aşırı zenginlikleri bizleri aldatmamalıdır (Âl-i İmrân, 3/196). Karun’un zenginliğine özenenlerin onun helake uğramasından sonra bu arzularından vazgeçmeleri bu konuda biz mü’minlere ışık tutmalıdır (Kasas, 28/82).
73 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.