Yazacaklarımızı, rahatımız bozulmasın diye yazmıyorsak ya da rahatımız devam etsin diye yazıyorsak, vay o yazıya, vay o yazana! Alaaddin Karaca
“Adım, Hasankeyf. 12000 yaşındayım. Henüz Asurlular yokken, Urartular yokken, Sümerler, Babilliler, Gutiler, Hurriler, bunların hiçbiri yokken ben vardım. Daha İbrahim doğmamışken, Zerdüşt doğmamışken, Yunus, Musa, İsa ve Muhammed doğmamışken, ben vardım. Avesta yokken, Tevrât yokken, İncil ve Kur’ân yokken, ben vardım. İnsanlar
Reklam
HASANKEYF DENİLEN BİR YER Adım, Hasankeyf. 12000 yaşındayım. Henüz Asurlular yokken, Urartular yokken, Sümerler, Babilliler, Gutiler, Hurriler, bunların hiçbiri yokken ben vardım. Daha İbrahim doğmamışken, Zerdüşt doğmamışken, Yunus, Musa, İsa ve hz Muhammed doğmamışken, ben vardım. Avesta yokken, Tevrât yokken, İncil ve Kur’ân yokken, ben
Tûtî-i mu'cize-gûyem ne desem lâf değil Çerh ile söyleşemem âyînesi sâf değil Ehl-i dildir diyemem sînesi sâf olmayana Ehl-i dil birbirini bilmemek insâf değil Yine endîşe bilir kadr-i dür-i güftârım Rûzigâr ise denî dehr ise sarrâf değil Girdi miftâh-ı der-i genc-i ma'ânî elime Âleme bez-i güher eylesem itlâf değil Levh-i mahfûz-ı suhandir dil-i pâk-i Nef'î Tab'-ı yârân gibi dükkânçe-i sahhâf değil Beste: Buhurîzade Zâde Mustafa Itri Güfte: Nefi Ömer Efendi Makam: Segâh Usûl: Yürük Semai Seslendiren: Alâaddin Yavaşça
427 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.