Yine bir başkası e kitap arşivi paylaşmış....
Evet arkadaşlar yine büyük ve çok düzenli bir arşiv. Buyrun... yadi.sk/d/pYKocmqq3KJrJa mobi formatında düzenlenmiş eklemeler yapılarak güncellenmiş arşivi paylaşıyorum. Tam 4967 e mobi kitap... Yazar ismine göre harf harf arşivlenmiş... Paylaşan kişi: Alaaddin Alptekin / Facebook
''Neden kitap okuyorsun bu kadar?'' diye sorup duruyor insanlar bana ve diğer okuyuculara. Bakıyorum da etrafımdaki okuyucuların birçoğunun verdiği cevaplar aşağı yukarı şöyle; -Bilgilenmek için, -Kendimi geliştirmek için, -Genel kültürümü arttırmak için, -Sınavlara hazırlanmak için, -Empati kurabilmek için, -Bakış açımı değiştirebilmek için vs. ''Okumayı seviyorum'' deyip geçiştirdiğim bu soru canımı yakıyor hep benim. Çünkü ben bunlardan hiçbiri için okumaya başlamadım. Bunlar için okumuyorum. Ben hep kaçmak için okudum. Kendi hayatımdan, çevremin varlığından, kendi bedenimden uzaklaşmak için. Okul ev arası bilmem kaç metrekarelik yaşam alanımdan çıkmak için okudum. Başkalarını anlamak için değil, kendimi anlamak için. Başka hayatlar yaşamak için. Bu yüzden en çok roman okudum. İçlerinde eriyebildiğim onlar vardı çünkü. Hep satır aralarına saklandım ben. O zamanlar da hiç kendim olmadım. ''C'' oldum çoğu zaman. Bazen ''Katya Treville'' bazen ''Alaaddin''. Hep kitaplara üzüldüm. Başkalarının üzüntüsü daha kolay taşınıyor çünkü. Kendimle başa çıkacak gücüm yoktu. Okudukça kapanmıyor içimizdeki yaralar. Dolmuyor boşluklar. Okudukça dert sahibi oluyormuş insan. Genel kültürüm arttı mı, karşımdakini daha mı iyi anlıyorum artık bilmiyorum. Ama kendime aşinayım. Aklımı mutlu olmakla bozmuyorum. Nasıl tanımlanırsa tanımlansın istediğimin mutluluk olmadığını biliyorum. Ben hâlâ yukarıda sıralananlar için okumuyorum. Benim intihar biçimim bu. Ben kendimi kanatmak için okuyorum. Ama gel gör ki ''Neden okuyorsun?'' sorusuna hâlâ gülümseyerek ''Okumayı seviyorum'' deyip kaçıyorum. ALINTI
Reklam
''EYLÜL AYI ÇEKİLİŞİ'' KİTAP KAZANANLAR
Çekiliş sona ermiştir. Kitap kazanan arkadaşları tebrik ederim. Keyifli bir çekiliş oldu. ''Kitap kazanan kişilerle, kitabı gönderecek bağışçı, en kısa sürede iletişime geçecektir.'' Öncelikle bu çekilişe bağışladığı kitaplarla, emekleriyle, paylaşımlarıyla katkıda bulunan herkese çok teşekkür ederim. Sizlerin sayenizde çok daha güzellerini
youtu.be/5RApGdPc3Nk "Başka söz söylemem aşktan yana ben, Yaralı bir kuşum battım kana ben..." Beste: Alaaddin Yavaşça Güfte: Baki Süha Edipoğlu Makam: Kürdili Hicazkâr
Konya'daki Alaaddin tepesi'ni hemen hemen bütün Konya'lılar bilir.. Hatta Konya'ya gezmeye giden herkes bilir.. Bu tepeyi, milyonlarca ton toprağı üst üste yığdırarak, Anadolu Selçuklu imparatoru Sultan Alaaddin yaptırmıştır... Sultan Alaaddin sanılanın aksine orada bir tepe oluşsun diye değil, farklı bir sebepten yaptırmıştır. Çünkü zaten Konya'nın etrafı tepelik ve muhtelif dağlarla doludur.. Hayır burada farklı boyutlara açılan mistik bir kapı vardır. Zaten Konya'nın bütün mistik ve egzotik büyüsü bu tepenin altından yayılan frekansla oluşur... Bu boyut kapısının hemen yanında farklı mistik boyutlara nasıl açılım gösterilenileceği hususunda bir bilgelik eğitim okulu da vardır... Mevlana ve Şems'ler Konya'dan tesadüfen çıkmamıştır.. Bu boyut kapısı ve kadim bilgelik okulu, binlerce yıllık kadim uygarlıklar zamanından beri zaten hali hazırda hep oradaydı.. Kötülüğün yayılmaya başlamasıyla birlikte Sultan Alaaddin burayı koruma altına almak amacıyla milyonlarca ton toprakla kapattırmış Sultan Alaaddin tepesi oluşmuştur.. Eğer o tepede bir kez olsun çay içerseniz ya da içmişseniz, Ruhunuzun dalacağı mistik hülyalı denizlerle birlikte, neyin ne olduğunu hissedecek anlayacaksınız...
"Cauhar" merasimi...
"Tarihen Hindistanda "cauhar" adlı eski dövüş töreni mevcuttu. Bu eski adete göre mağlubiyyet tehlikesi insanların başının üstünü aldıkta, en tehlikeli bir anda erkeklerin hepsi kaladan çıkarak dövüş meydanında son nefesedek vuruşmalı, kadınlarsa kendilerini yakmalıydılar. Cauhar mağlubiyyeti gerçekleştiği anda yukarı tabakanı tamsil eden kadınların iştirakıyla gerçekleştiriliyordu. Kadınlar için acımasız olan bu adet Racestan bölgesinin Çitor şehrinde geniş yayılmıştı. Bu kadınlar hakarete uğramak, esir düşmektense canlarından geçmeye razıydılar. Tarihi kaynaklara esasen, Çitot ehli 1303 yılında Dehli sultanı Alaaddin Hilçi, 1535 yılında (O zaman kadınlar için özel sayılan tarih martın sekizinde) Qucaratlı Bahadur şah, 1568 yılında Moğol hükmdarı Akber şaha karşı vuruşurken bu merasimi icra etmiştir. Bunlar en meşhur Cauhar tarihleridir. 2018 yılında Hindistan Alaaddin Hilçinin yürüyüşü zamanı bu olayı en güzel anlatan film çekdi..linki paylaştım bakılması gereken son derece güzel bir filmdir. google.com/url?sa=t&source...
Reklam
434 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.