Fantastik ve heyacanlı bir hikaye. Okullarımızın kütüphanesinde bulunmalıdır. Çünkü çocukların gelişim özellikleri nedeniyle zevkle okuyacağı bir kurguya sahip.
Irkçılık üzerine kurulan dostluk bağları, bütün anlamıyla din ve akide unsurlarını yok etmektedir.
Bu, İslam'ın şiddetle sakındırdığı câhiliyye bağlarındandır.
"Böylece Firavun 𝙝𝙪𝙠𝙪𝙠 𝙫𝙚 𝙝𝙪𝙠𝙪𝙠 𝙠𝙤𝙮𝙪𝙘𝙪𝙡𝙪ğ𝙪 𝙠𝙚𝙣𝙙𝙞 𝙮𝙖𝙥𝙖𝙧𝙢ış, ne isterse o olurmuş, hükmünü ve idaresini bozacak bir üst makam yokmuş gibi gösteriyor. Bu sebepten insanlar onun idaresine boyun eğmekten başka bir şey tanımasınlar."
Alaaddin'i kaldırıyorum tahtaya. Hem say, hem de yaz, diyorum.
Hem sayıyor, hem yazıyor:
1,2,3,4,5,p,7,8,9,10, 101
Dur, diyorum. Bu ne?
On bir.
Yirmi bir yaz, diyorum.
Yazıyor: 201
Otuz bir yaz.
Yazıyor: 301
Kırk bir yaz.
Yazıyor: 401
Dur, diyorum.
Öbür çocuklara dönüyorum. Doğru mu yazıyor?
Hep bir ağızdan bağırıyorlar: Doğruuu!
Peki, yüz yaz diyorum. Yazıyor: 100
Yüz bir yaz, diyorum.
Yazıyor: 1001
Anladım. Bir yanlışlık değil söz konusu olan. Bir başka mantık. Şimdi, görevim gereği, bu mantığı değiştirmem gerek. (Onlara öğretirken ben de öğreniyorum. Hem öğretmen, hem öğrenci olduğunu unutma, diyorum kendi kendime.