kaç savaştan korudum seni? kaç hüzünden ve kaç istiladan, seni göremediğim her andan, yüzyıllardan. ben seni kaç zamanda korudum? öfkeden, nefretten hardan ve gürden. ben seni kaç kez senden korudum? dünyaya sırtını döndüğünde dünyadan, Allah'la aran bozuk olduğunda Allah'tan; ben seni kaç duayla korudum? ağzımı bıçak açmazdı,
380 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bir ülkede yoksulluk varsa onu yazmayan yazar, yazar değil insan bile olamaz.
Bereketli topraklar üzerinde yaşıyoruz ama neden yoksulluk çekiyoruz?.. Sivasın köyünden ,yoksul biçare olan 3 arkadaş ,Adana’nın bereketli topraklarında umar ararlar.. Topraklar bereketli olmasına bereketli, taş eksen boy verir…Ama ırgatın payına düşen ne ? Kimsede durumu sorgulayamaz, başkaldıran işsiz kalır. Bu düzene uymak zorundadırlar ..Birileri daha zengin , fabrika sahibi olsun diye.. Oysa dünyada herkese yetecek kadar yiyecekte var içecekte , ayağına giyecek ayakkabı da var ..Çalmasalar ,hak yemeseler , herkes payına düşeni alabilse…. İnsanlar bu kadar acımasız , merhametsiz olmasa ..Kitapta beni en sarsan ırgatların paralarını alabilmek için taş köprüye o sıcakta yaya gitmeleriydi ( o zamanlar tarlalar şehir merkezine en az 10km uzakta olmalı) Kitap çok etkileyici ,ben ağlayarak okudum…Orhan Kemal’in edebi dilini çok sevdim , diğer eserlerini de okuyacağım . İyi okumalar..
Bereketli Topraklar Üzerinde
Bereketli Topraklar ÜzerindeOrhan Kemal · Everest Yayınları · 20205,8bin okunma
Reklam
Ağabeylerden biri hastanenin bahçesinde dolaştırdı beni. Sonra ne gördüm bil bakalim! Bir uçurtma! İlk kez senle birlikte görmüştüm geçen yıl. Ben ne olduğunu bilememiştim de sen demiştin uçurtma diye. Kocamandı senle gördüğümüz. Bizim gögümüzdeydi hem. Bu seferki o kadar büyük değildi. Ama maviydi onun gibi. Ağabeye dedim ki: "Bak, uçurtma kaçmış!" "Hani bakayım! Nereden kaçmış?" "Bizim göğümüzden kaçmış. Ama sakın onu vur-ma!" Ağabeyin gözleri doldu ben böyle deyince. Bana simit aldi. Babam gibi. Ağabey uçurtmayı vurmadı. Belki annemi de vurmazdı. O uçurtma nasil kaçmış İnci?
Sayfa 85 - Can YayınlarıKitabı okudu
116 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Akif İnan ağabeyin "Hicret" ve "Tenha Sözler" adındaki şiir kitaplarına alınmamış, ismiyle müsemma olarak bazı dergi ve gazetelerde yani "Dışarıda Bırakılmış Şiirler"inden müteşekkil bir kitap. Ben, Ağabeyin "Hicret" kitabını okudum. Ona göre biraz zayıf kalsa da yine de abinin vurucu dizeleri gönle tesir ediyor. Ayrıca kitabın sonunda "Tercüme Şiirler" başlığı altında tercümeleri de bulunmakta. Alla, ağabeye gani gani rahmet eylesin, âmin.
Dışarıda Bırakılmış Şiirler
Dışarıda Bırakılmış ŞiirlerAkif İnan · Eğitim Bir Sen Yayınları · 201980 okunma
192 syf.
10/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Fikret Mualla
"Renklerle coşan,acılarla boğuşan bir ressamın hikâyesi..." Bir kitap okuduktan sonra Kafka'nın dediği gibi bizleri sarsmalı. Eseri okuduktan sonra yüreğim sızladı, yapılan kötü muameleler, yoksulluk, akıl hastanesine yatırılma günleri... Daha önce adını duyduğum ama çok da tanımadığım Hıfzı Topuz tarafından yazılan, tam biyografi olmasa da Fikret Mualla'yı anlatan muhteşem bir kitap. Eser biterken aklıma Oğuz Atay'ın bir cümlesi geldi: " Beni anlamıyorlardı,zararı yok.Beni daha kimler anlamadı." Anlaşılamamak ne kadar acı. Fikret Mualla da maalesef yaşadığı zamanda çok anlaşılamamış,eserlerinin kıymeti bilinememiş bir ressam. Picasso'dan hediye bir tablo alabilen ama ülkesinde değeri ne yazık ki ölene kadar bilinemeyen bir ressam. İyi ki Fikret Muallan'ın Abidin Dino, Avni Arbaş, Bedri Rahmi Eyüboğlu ve Hıfzı Topuz gibi güzel arkadaşları olmuş.Yoksa hayatı daha da çekilmez olurdu diye düşünüyorum.Benim gibi ressamların hayatına dair merakınız varsa okumanızı tavsiye ederim.
Paris'te bir Türk Ressam
Paris'te bir Türk RessamHıfzı Topuz · Remzi Kitabevi · 201471 okunma
415 syf.
5/10 puan verdi
. Adı çokça duyulmuş Yahudi ünlü bir tıp doktoru Josef Breuer. Yine bir aşk yine bir çelişki. Hem hastasında hem de doktorunda. Adı ümitsizlik hastalığı. Friedrich Nietzsche; yalnız, yersiz, yurtsuz, fazla yükü olmayan sürekli yer değiştiren bir düşünür. Filozof. Henüz iki kitabı yayımlanmış fakat kimsenin tanımadığı birisi. Ve yine kadın 21 yaşında genç ve güzel. Lou Salomé. Erkeklerin başını döndüren istediğini alabilen çekici ancak evliliğe inanmayan, özgür bir genç kadın. Sigmund Freud, Breuer’ in arkadaşı. Henüz genç o da 2o’ li yaşların başında tıp eğitimine devam ediyor. Hem de Breuer’ erin öğrencisi. ‘’ Hayır Doktor Breuer, ben ümitsizlik içinde, kendi canına kıyma gibi ciddi bir tehlike içinde olan bir dostumdan söz etmiştim. Sizden iyileştirmenizi istediğim Nietzsche’ nin bedeni değil, ümitsizliğidir.’’ diyerek Lou Salomé Nietzsche’ nin hastalığını Breuer’ e anlatmaya çalışmıştır. Fräulein Salomé, ümitsizliklere ilaç, ruhlara doktor yoktur …‘’ diyerek Nietzsche’ nin hastalığına çözüm bulamayacağını söyleyerek olay örüntüsü başlamıştır. İşte burada her şey tersine döner hastanın doktor doktorun hasta olduğu yaşantılardır. Ve farklı tedavi yöntemi ortaya çıkar. Yazar Yalom kitabın sonunda tüm gerçekleri ortaya çıkarır. Ancak Nietzsche’ nin ümitsizliği gerçektir. Olay 1882 yılında gerçekleşir. Paul Ree, Nietzsche ile Salome’ yi tanıştırır ve Nietzsche birkaç ay boyunca onunla kısa, yoğun ve lekesiz bir aşk yaşar. Romanda geçen mektupların bir kısmı gerçektir. Freud romanda olduğu gibi gerçek hayatta da sık sık Breuer ‘in evine gider. Onun hem dostu hem de öğrencisidir.
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,8bin okunma
Reklam
tutsak olsak bile maviden uçurtmamız var bizim ..
İlk kez senle birlikte görmüştüm geçen yıl. Ben ne olduğunu bilememiştim de sen demiştin uçurtma diye. Kocamandı senle gördüğümüz. Bizim göğümüzdeydi hem. Bu sefer ki o kadar büyük değildi. Ama maviydi onun gibi. Ağabeye dedim ki: "Bak, uçurtma kaçmış!" "Hani bakayım! Nereden kaçmış?" "Bizim göğümüzden kaçmış. Ama sakın onu vurma!" Ağabeyin gözleri doldu ben böyle deyince. Bana simit aldı. Babam gibi. Ağabey uçurtmayı vurmadı. Belki annemi de vurmazdı. O uçurtma nasıl kaçmış İnci?
Sayfa 82 - Can YayınlarıKitabı okudu
600 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Karanlık Orman, Üç Cisim Problemi serisinin ikinci kitabı. Genel bir kabul var, üç serilik kitaplarda ikinci kitaplar genelde zayıf olur ve sadece bir geçiş hikâyesi içerirler. Başlangıç ve sonun heyecanı arasında bir merdiven vazifesi görürler. Ancak Karanlık Orman böyle değil. Temeli atılmış bir başlangıcın devamından ziyade, bambaşka fikirler
Karanlık Orman
Karanlık OrmanCixin Liu · İthaki Yayınları · 2019297 okunma
Önemli Bulduğum Bazı Kavramlar (Bilmek Ve Olmak adlı kitabımdan alıntıdır) Bir insanın kendini geliştirmesi ve gerçekleştirmesi için bazı kavramları ve olguları bilmesini zorunlu görüyorum. Bunlardan bazılarını aşağıda açıklıyorum. Özbilinç: özbilinç en genel anlamıyla kişinin kendi duygu düşünce ve davranışlarından haberdar olma halidir.
"Bir insanın kriz zamanlarında ne yapacağı onun hayat felsefesine bağlıdır ve bu felsefe bir olaydan dolayı değiştirilemez. Kriz zamanında bir kişinin hiçbir felsefesi yoksa kararı onun yerine başkaları verir. " Zira vazgeçemeyeceği erdemlerin farkında olan biri, kriz zamanında kendisi için en doğru kararı hızla alabilme avantajına sahip olur.
Reklam
415 syf.
9/10 puan verdi
·
46 günde okudu
Nietzsche Ağladığında kitabını elime alırken tereddüt ederek okudum . Başlarda sıkıcı gibi gelip ilerlemezken 200.sayfadan sonra her şey baştan aşağı değişiyor . Ve bitiğinde diyorsunuz ki MÜKEMMEL. Hayata bakış açısını değiştiren ,içinde birikmiş duyguların nasıl dışa aktarılması gerektiğini olay örgüsü içinde çok iyi ifade etmiş yazar. Biraz
Nietzsche Ağladığında
Nietzsche AğladığındaIrvin D. Yalom · Ayrıntı Yayınları · 202351,8bin okunma
Duyguları yorumlayabilen "duygusal olarak zeki" konuşma yapay zekası oluşturmak için 2021'de kurulan yapay zeka girişimi Hume, 50 milyon dolar topladığını duyurdu. Kuruluşundan bu yana, SoftBank ve Lawyer.com dahil olmak üzere 1.000'den fazla geliştirici ve 1.000 şirket, sesin ritmi, tonu ve tınısının yanı sıra iç çekmeler, "umms" ve "ahhs" gibi yönler aracılığıyla insan konuşmasındaki çok çeşitli duygusal sinyalleri alabilen ve ölçebilen yapay zeka tabanlı uygulamalar oluşturmak için Hume'un API'sini kullandı.
"Unuttuğunda cahil olacağı için, kitaplardan bazı şeyler ezberleyen kimselere alim denmez. Hakiki alim, öğrenmeden ve ezberlemeden, dilediği anda Hak'tan ilim alabilen kimsedir." - Beyazid-i Bestami
Acaba insan bir mucize değil mi? İnsan... Tanrı'yı alt eden, dünyayı zincire vuran, zindanları dağıtan bir şeytan— Dağları yırtmış, denizleri yenmiş, ateşleri içmiş, suları kül etmiş. İnsan... Bu adil Tanrı'nın eşkıyalığı! Şaşırtıcı, kendini beğenmiş! İnsan... Aşkın en büyük sultanı, en büyük inzivâ sultanı. İnsan... Bu büyük şehriyar kendi sırlarının hareminde bulunuyor, kendi isyancı azametiyle tabiatın ve kendi tanrılarının saklandığı yere yanaşıyor! İnsan! Ben gediksiz gecemi aydınlatan bu kadınla, bu oğlanla, bu ağabeyle, gecenin kilimini penceresiz zindanımın damından toplayan bu güneşle, aşk olmadan, hayat olmadan, aşktan, hayattan nasıl söz ettim? Acaba insan bir mucize mi?
Son İnziva GazeliKitabı okudu
1.160 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.