Eğer Muhammed'in dediği gibi rızkı dağıtan Tanrı ise ve Tanrı bu rızkı, kimine az, kimine çok olmak üzere dağıtıyor ise, bu takdirde toplum düzenindeki bozukluklardan, azgınlıklardan sorumlu olanın sadece Tanrı olması gerekmez mi? Eğer Tanrı herkese bol rızk vermiş olsaydı, kuşku edilemez ki, hiç kimse sefalet ve açlık içerisinde kalmayacak ve dolayısıyla başkasının rızkına ve varlığına göz dikmeyecek, böylece yeryüzünde düzensizlik sürmeyecek, toplum düzeni bozulmayacaktı. Ne var ki Muhammed'in söylemesine göre, "İnsanlar ancak ihtiyaç içerisinde kaldıkça, ihtiyaçlarını giderebilecekleri kimseye karşı yalvar yakar olurlar. Eğer Tanrı eşitlik sağlama üzere herkese bol rızk dağıtmış olsa idi, bu takdirde kişiler kendilerini Tanrı'ya karşı muhtaç durumda bulmazlar ve yalvar yakar olmazlardı". (Bu konuda Muhammed'in Kur'an'a koyduğu ayetlerden bazıları için bkz. Şûrâ Suresi, ayet 27; Alak Suresi, ayet 6-7; Zuhruf Suresi, ayet 32)
Sayfa 136Kitabı okudu
"Allah rızk verirken kiminizi diğerlerine üstün tutmuştur." (Nahl Suresi, ayet 71; ayrıca bkz. Zuhruf Suresi, ayet 32) "Neden böyle yapmıştır Tanrı?" diye sorulacak olursa, bunun yanıtını Tanrı (yine Muhammed'in söylemesine göre) şöyle vermekte: "Eğer Allah bütün kullarına bol rızk verseydi, yer(yüzünde) muhakkak ki azgınlık eder, azarlardı. Ama O, dilediğine, bir ölçüye göre verir." (Şûrâ Suresi, ayet 27) "Neden herkese bol rızk verilseydi yeryüzünde azgınlık olurdu?" diye sorulacak olursa bunun da yanıtı şöyle verilmekte: Eğer kişi bol rızka sahip olacak olursa, bu takdirde kendi kendisine yeterli bulur ve bunun sonucu olarak kendisini, Tanrı'ya muhtaç olmaktan uzak görür ve azar. Kur'an'da şöyle yazılı: "Çünkü insan muhakkak azar: kendisini ihtiyaçtan vareste gördü diye..." (Alak Suresi, ayet 6-7) Görülüyor ki Muhammed'in Tanrısı'nın anlatışına göre rızk bolluğu insanların Tanrı'dan uzaklaştırır, Tanrı ile olan bağlarını koparır; Tanrı'ya bağlılık azalınca insanlar arasında azgınlıklar başlar, âlemin düzeni bozulur. Oysa rızk eşitsizliği, Tanrı'ya muhtaç olma durumunu sağlar; bu nedenle "eşitsizlik" toplum düzenin sürdürülmesi bakımından koşuldur.
Sayfa 135Kitabı okudu
Reklam
Kuran'dan Ayetler - 633 (Alak Suresi)
﴾6-7﴿ Hayır! Gerçek şu ki insan, kendini kendine yeterli gördüğü için çizgiyi aşar. ﴾8﴿ Oysa (kuldaki) her şey yalnız rabbine aittir (O’na dönecektir).
Alak Süresi
6. Okumamaktan sakın! Çünkü, insan muhakkak azgınlık eder. 7. Bu kendini müstağni görmesindendir! 8. Şüphesiz dönüş Rabbinedir.
Alak Suresi
1. Yaratan Rabbinin adıyla oku! 2. O, insanı alaktan, ilişken ve yapışkan bir maddeden yarattı. 3. Oku, Rabbin en cömert olandır. 4. O, kalemle öğretendir. 5. O, insana bilmediği şeyleri öğretti. 6. Sakın okumamazlık etme, çünkü insan muhakkak azıp haddini aşar. 7. Kendini müstağni görmekle.
Reklam
Eşitsizlikten doğuyor zaten toplumsal felaketler.Tanrı mantığına ters
"Neden herkese bol nzık verilseydi yeryüzünde azgınlık olur­du?" diye sorulacak olursa bunun da yanıtı şöyle verilmekte: Eğer kişi bol rızka sahip olacak olursa, bu takdirde kendini kendisine yeterli bulur ve bunun sonucu olarak kendisini, Tanrı'ya muhtaç olmaktan uzak görür ve azar. Kur'an'da şöyle yazılı: "Çünkü insan muhakkak azar: kendisini ihtiyaçtan vareste gördü diye... " (Alak Suresi, ayet 6-7.)
"Tanrı" herkesi eşit yaratmamış
Tanrı, eğer herkese bol rızık ver­miş olsaymış, bu takdirde kullar azgınlık yaparlar ve bu yüzden toplum düzenini sağlamak mümkün olmaz imiş; ve işte güya kullarının azgınlık yapmalarından endişe ettiği içindir ki Tanrı, rızık eşitsizliği yaratmış imiş (bkz. Alak Suresi, ayet 6-7; Şura Suresi, ayet 27).
Alak suresi, 96:6-7
"Hayır! Gerçek şu ki insan, kendini kendine yeterli görerek çizgiyi aşar."
Sayfa 144 - Çelik Yayınevi
İnsan acizliğinin farkında mı?
“Gerçek şu ki, insan kendini kendine yeterli görerek çizgiyi aşar.” (96/Alak Suresi, 6-7.Ayetler)
Reklam
İnsana kalemle yazmayı öğretenin kelâmından.
Hayır ! Gerçek şu ki insan, kendini kendine yeterli gördüğü için çizgiyi aşar. Alak suresi/6-7
Kur'an-ı Kerim'de tilavet secdelerinin bulunduğu yerler: Kur'an-ı Kerim'de secde yerleri (ayetleri) on beş yerdedir. Bunlar aşağıdaki sirasıyla şöyledir: 1- Araf suresinin sonu (206/ayet). 2- Rad suresi (15/ayet) 3- Nahl suresi (49-50/ayet)
Sayfa 112
Çünkü insan biraz zengin olduğunu görünce tuğyan eder.(Alâk suresi 6-7)
Şüphesiz ki insan kendini kendine yeterli görerek çizgiyi aşar. (Alak Suresi 6-7 )
son cümleye imzamı atıyorum
Ne var ki Muhammed'in söylemesine göre, "İnsanlar ancak ihtiyaç içerisinde kaldıkça, ihtiyaçlarını giderebilecekleri kim­seye karşı yalvar yakar olurlar. Eğer Tanrı eşitlik sağlama üze­re herkese bol rızık dağıtmış olsa idi, bu takdirde kişiler kendi­lerini Tanrı'ya karşı muhtaç durumda bulmazlar ve yalvar yakar olmazlardı." (Bu konuda Muhammed'in Kur'an'a koyduğu ayetlerden bazıları için bkz. Şûrâ Suresi, ayet 27; Alak Suresi, ayet 6-7; Zuhruf Suresi, ayet 32.) Daha başka bir deyimle Tanrı, sırf insanlar ihtiyaç içinde ka­lıp kendisine yalvar yakar olsunlar, duada bulunsunlar ve emir­lerini yerine getirsinler diye rızık eşitsizliğini uygun bulmuştur. Pek güzel ama, bu iddia karşısında yine şunu sormak gerekmez mi: Eğer Tanrı, insanları kendisine yalvartmak, duacı kılmak için rızık eşitsizliğine gerek görüyor ise, bu takdirde sadece bir kısım insanların değil, bütün insanların rızkını az tutmalı değil miydi? Söylemeye yine gerek yoktur ki, yukardaki gerekçelerle eşitsizliği uygun bulan bir Tanrı anlayışına, akılcı yoldan yanaş­mak ve bu gerekçeleri Tanrı'nın yüceliği fikriyle bağdaştırmak olası değildir. Öte yandan insan denilen varlık, kendisini ihtiyaç içinde kıvrandıran ve bu yoldan yalvartan bir Tanrı'ya karşı da gerçek anlamda sevgi ve saygı duyamaz.
56 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.