Mutluluk bile istemiyoruz sadece biraz daha az acı..
. Kendinizi toparlamak, dağılmaktan on kat daha fazla zaman alır. . . .
Reklam
Benim bahardaki karahindibaya ihtiyacım vardı. Yıkım yerine yeniden doğuşu müjdeleyen parlak sarıya. Kayıplarımız ne kadar kötü olursa olsun, hayatın devam edebildiği vaadine. Her şeyin yeniden iyi olabileceğini bilmeye.
İhtiyaç duyduğum şey bahar aylarındaki karahindibaydı. Yıkım değil yeniden doğuşu simgeleyen o parlak sarı renge ihtiyacım vardı. Kayıplarımız ne denli ağır olursa olsun hayatın devam edebileceğine... Her şeyin yeniden iyi olabileceğine... Bunu bana yalnızca Peeta verebilirdi. Bu yüzden Peeta, "Beni seviyorsun. Gerçek mi, değil mi?" diye fısıldadığında, bunu düşünmeme gerek yoktu. "Gerçek."
Sayfa 364
"Fakat kolektif düşünce genellikle kısa ömürlüdür. Bizler, hafızası zayıf, kendimizi yok etmeye yönelik sonsuz bir arzu duyan, dönek, aptal yaratıklarız."
Sayfa 356
"Seni benden almasına izin verme." Zihnindeki kâbuslarla mücadele eden Peeta zorlukla nefes alıyordu. "Hayır. Ben..." Ellerini canını yakacak kadar sıkı tutuyordum. "Benimle kal." .. "Her zaman,"
Sayfa 296
Reklam
"Hâlâ beni korumaya çalışıyorsun," diye fısıldadı. "Gerçek mi değil mi?" "Gerçek." ... "Çünkü sen de ben de bunu yaparız. Birbirimizi koruruz."
Sayfa 286
"En sevdiğin renk... yeşildi, değil mi?" "Doğru. Seninki de turuncuydu.:
Sayfa 257
"Görür görmez Annie'ye aşık olmuş muydun Finnick?" "Hayır." Uzun bir sessizliğin ardından ekledi. "Zamanla içime işledi."
Sayfa 169
Onları tanıyorum. Kötü yada acımasız insanlar değiller. Hatta zeki bile sayılmazlar. Onları incitmek, çocukları incitmekten farksız. Göremiyorlar... Demek istediğim, bilmiyorlar...
Reklam
Bu şartlarda elde edebileceğim mutluluk ancak bu kadar olabilirdi.
Onlara karşı takındığım en sert tavır, nezaketten uzak düşüncelerimdi...
Gerçek bir çözümün ardından gelen türden bir rahatlama hissediyordum.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.