Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Said Nursi'nin medrese hayatı
Ciddi bir şevk ile tahsili gözüne aldı ve bu niyetle nahiyeleri İsparit Ocağı dahilinde bulunan Tağ Köyünde Molla Mehmed Emin Efendi'nin medresesine gitti fakat fazla duramadı. Hâle-i fitriyeleri icabı, daima izzetini koruması ve hatta amirâne söylenen küçük bir söze dahi tahammül edememesi; medreseden ayrılmasına sebeb oldu. Tekrar
Sayfa 28 - Süleymaniye vakfıKitabı okuyor
4.cilt
“Allah’ın has kulları o kimselerdir ki, yeryüzünde sükûnetle yürürler ve câhiller kendilerine laf attığı zaman, “Selâmetle” deyip geçerler.”  Furkân sûresi (25), 63 Âyet-i kerîmede, iyi bir mü’minin en belirgin özelliklerinden birinin tevâzu, sükûnet ve ağırbaşlılık olduğu belirtilmektedir. Mü’min her haliyle başkalarından fark edilen kimsedir. Onun kendine has bir duruşu, oturuşu ve yürüyüşü vardır. Sâkin, yumuşak ve alçak gönüllü tavrıyla etrafına güven ve huzur verir. Kibirli, saygısız, kaba ve haşin kimseler gibi gürültü patırtı çıkarmaz, yürüyüşleriyle başkalarını rahatsız etmez, kimseye sıkıntı vermez. Kendini bilmez kişiler söz ve davranışlarıyla onu rahatsız etmeye kalkınca, bu câhillere uymaz. "Bana ilişme, haydi yoluna git, selâmetle" diyerek onların seviyesine inmez.
Reklam
Kur'an öğretmeni öğrencilerine karşı kibirlenmemeli, tam aksine onlara yumuşak davranmalı ve alçak gönüllü olmalıdır. Herkese tevazu gösterilmesi hakkında pek çok hadis-i şerîf varken, Kur'an öğretmeni evladı yerindeki talebesine tevāzu göstermez olur mu? Üstelik onlar Kur'ân-ı Kerîm ile meşgul olmakta, yanına gelip gitmekte ve aralarında sohbet hakkı bulunmaktadır.
Asıl büyüklük yumuşak huylu ve selim olmakta ve aşağısında bulunanlara alçak gönüllü olmakta ve tevazu göstermektedir.
Allah rasülü'nün tevazu üzerine sözü .
"Kim Allah Teâlâ Hazretleri'nin rızası için bir derece tevâzû gösterirse (alçak gönüllü olur- sa), Allah onu bu sebeple bir derece yüksel- tir. Kim de Allâh'a bir derece kibirde bulunur- sa, Allah da onu bu sebeple bir derece alçaltır, böylece onu esfel-i sâfilîne (aşağıların aşağısına) atar." (İbn-i Mace, Zühd, 16)
Sayfa 37 - ErkamKitabı okudu
Kendini çok beğenmek
Ülkemizde çok var Türklüğünu beğenen yani nefsini kendisini varlığıni özünu bedenini kanını cinsini yani atomlarını beğenen ve kendisi ile övünen milyonlar var Türklüğünü beğenen birçok kişi var sadec Türk olduğu için kendisini şerefli sayan Türk olduğu için üstün sayan Türk olduğu için en asil sayan milyonlar var . Kibir ego enaniyet kendini
Reklam
Merhûm Mehmed Zâhid Kotku rha Hazretlerinin hadîs derslerinde tutulan notlardan bir derleme: ● Az ye. ● Az uyu. ● Az konuş. ● Cömert ol. ● Nefsine muhâlefet et. ● Tevâzu'lu, alçak gönüllü ol. ● Güler yüzlü ol.
Hz İsa (aleyhisselam) şöyle derdi: Dünyada alçak gönüllü olanlara müjdeler olsun kıyamet gününde nurların sahibi onlardır, dünyada insanların arasına bulanlara müjdeler olsun kıyamet gününde Firdevs cennetinin sahibi onlardır, dünyada kalpleri temiz olanlara müjdeler olsun kıyamet gününde Allah'ın cemalini bunlar göreceklerdir.
Sayfa 63 - Ocak Yayıncılık
Hasan el-Basrî Allahu teâla’nın “Onlar ki yürürken tevazu ile yürürler” ayetini okuyup şöyle dedi: “Müminler alçak gönüllü kimselerdir. Vallahi onların işitmeleri,görmeleri ve azaları öyle bir boyun eğmiştir ki onları gören cahiller kendilerini hasta zanneder. Ama vallahi onlar hasta değiller. Şüphesiz ki onlar en sıhhatli kalplerin sahipleridir, ancak onların kalplerine başka bir kimsenin kalbine girmeyen Allah korkusu girmiştir. Ahirete ait bilgileri onları dünyadan uzaklaştırmıştır. Onlar şöyle derler. Bizden hüznü gideren Allah’a hamd olsun.” ‘Vallahi insanları hüzünlendiren şeyler onları hüzünlendirmez. Kendisiyle cenneti talep ettikleri şeyler nefislerinde büyümemiştir. Cehennem korkusu onları ağlatmıştır. Her kim Allah ile teselli bulmazsa dünya hasretleri ile nefsi parçalanır. Her kim yeme ve içme dışında Allah’ın üzerinde bir nimeti olduğunu görmezse , onun ilmi az ve azabı da yanı başında demektir.’
Fanatiklerin en ateşlileri genellikle, doğuştan gelen kusurları nedeniyle veya dış koşulların sonucunda, kendilerine güvenlerini kaybetmek zorunda kalmış bencil kişilerdir. Bu kişiler, bencilliklerinin kusursuz aracını aciz benliklerinden ayırıp bunu herhangi bir kutsal davanın hizmetine yönlendirirler. Benimsedikleri şey her ne kadar bir sevgi ve tevazu taraftarlığı şeklinde görünse de, bu kişiler için sevmek veya alçak gönüllü olmak imkansızdır.
Reklam
Aşırı Benciller
Benimsedikleri şey her ne kadar bir sevgi ve tevazu taraftarlığı şeklinde görünse de, bu kişiler için sevmek veya alçak gönüllü olmak imkânsızdır.
Sayfa 69
İnsan, ibadellere devam ettiğinden ve hiç kaçırmadığından dolayı kendini beğenmekten kaçınmalıdır. Çünkü bu insanı Allah'ın gözünden düşürür, Allah'tan (cc) uzaklaştınr. Manevi hali körelir. Basiret nuru ve ibadellerindeki daha önce aldığı lezzet kaybolur. Marifet saflığı kirlenir. İşte o zaman ameli yüzüne çarpılır ve kabul olmaz. Çünkü
57. Bölüm: Tevazu ve Kanaatin Fazileti
Peygamberimiz (s.a.v) buyuruyor ki; "Ulu Allah, karşısındakinin kusurunu hoş görenin itibarını yükseltir, Allah için alçak gönüllü davrananın, Allah derecesini yükseltir."
Sayfa 365 - Müslim, 2588; Dârimî, 1676; Ahmed b. Hanbel 8996Kitabı okudu
202 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.