Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla dünyanın olanca gizemini aydınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalancı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler, görülebilirliğin içindeki tutarsızlıklar.
Sayfa 202Kitabı okudu
Doğruluyorum, kendi içimde bedenimi doğrultuyorum ve çatıları tepeden gören pencereye gidiyorum, yeni başlamış bir sessizliğin içinde , usulca uykuya akan şehri görebilirim oradan. Bembeyaz bir beyazlıktaki koca ay, bina cephelerini birbirinden ayıran, özenle gizlenmiş farkları hüzünle açığa vuruyor. Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla dünyanın olanca gizemini aydınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalancı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler, görülebilirliğin içindeki tutarsızlıklar. Hiç rüzgar esmiyor ve esrar şimdi daha büyük görünüyor.
Sayfa 202Kitabı okudu
Reklam
Sakın çok aldatıcı (şeytan), Allah hakkında sizi aldatmasın. Fatır, 35:5 Giriş Bölümü Yeryüzünün bütün aldatma hikayelerinin temelinde bir aldanma korkusu vardır. Kendisini aldatmadan başkasını aldatamaz insan. Kendini ikna etmeli beşer, önce vicdanından gelen sesi susturmalı, içindeki ahlak kanununu yasal boşluklardan faydalanarak
Sayfa 37 - ketebeKitabı okudu
Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla dünyanın olanca gizemini ay­dınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalan­cı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler, görülebilirliğin içindeki tutarsız­lıklar. Hiç rüzgâr esmiyor ve esrar şimdi daha büyük gö­rünüyor.
Ben ümitsiz ve kederli, emellerimizin, arzularımızın, ihtiraslarımızın, mutlak ölümlülüğümüz karşısındaki trajik anlamsızlığını hatırlıyor; boşluklar... sonsuz ve açık seçik boşluklarla, karanlık ve bilinmez yokluklarla derinleşen bu korkunç uçurumun başında kayıtsız ve şen, aldananlar için, yalancı rüyaların heyecanlı ve aldatıcı beşiğinde mutlu ve habersiz oyalananlar için... ah zavallı kendimiz için acı ve zehirli gözyaşlarıyla sonsuza dek ağlamak istiyorum!
·
Puan vermedi
Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti, Eco’nun konferans metinlerinden oluşuyor. Eco'nun her denemesinde öne çıkan realite, bilgi ve önerilerle sarmalanarak okura yeni bakış açıları sunuyor. “Nasıl iyi okur olunur?” konusunu böylesine irdeleyen, metinler üzerindeki çözümlemelerin ilginçliği üzerine düşündüren, bir metni açıklayıp
Anlatı Ormanlarında Altı Gezinti
Anlatı Ormanlarında Altı GezintiUmberto Eco · Can Yayınları · 2017351 okunma
Reklam
Ben ümitsiz ve kederli, emellerimizin, arzularımızın, ihtiraslarımızın, mutlak ölümlülüğümüz karşısındaki trajik anlamsızlığını hatırlıyor; boşluklar... sonsuz ve açık seçik boşluklarla, karanlık ve bilinmez yokluklarla derinleşen bu korkunç uçurumun başında kayıtsız ve şen, aldananlar için, yalancı rüyaların heyecanlı ve aldatıcı beşiğinde mutlu ve habersiz oyalananlar için... ah zavallı kendimiz için acı ve zehirli gözyaşlarıyla sonsuza dek ağlamak istiyorum!..
Sayfa 77 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla dünyanın olanca gizemini aydınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalancı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler, görülebilirliğin içindeki tutarsızlıklar.
Bembeyaz bir beyazlıktaki koca ay, bina cephelerini birbirinden ayıran, özenle gizlenmiş farkları hüzünle açığa çıkarıyor. Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla dünyanın olanca gizemini aydınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalancı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler, görülebilirliğin içindeki tutarsızlıklar. Hiç rüzgâr esmiyor ve esrar şimdi daha büyük görünüyor. Soyut düşünce bulantıları hissediyorum. Kendimi ya da herhangi bir şeyi göz önüne seren yazılar yazmayacağım asla. İncecik bir bulut ayın tepesinde, gizli bir sığınak gibi, belli belirsiz salınıyor. Ben de bilmezden geliyorum, tıpkı şu çatılar gibi. Tıpkı bütün doğa gibi, ben de karaya oturmuşum.
Ağlamak istiyorum.
Ben ümitsiz ve kederli, emellerimizin, arzularımızın, ihtiraslarımızın, mutlak ölümlülüğümüz karşısındaki trajik anlamsızlığını hatırlıyor; boşluklar...sonsuz ve açık seçik boşluklarla, karanlık ve bilinmez yokluklarla derinleşen bu korkunç uçurumun başında kayıtsız ve şen, aldananlar için, yalancı rüyaların heyecanlı ve aldatıcı beşiğinde mutlu ve habersiz oyalananlar için.. ah zavallı kendimiz için acı ve zehirli gözyaşlarıyla sonsuza dek ağlamak istiyorum..!
Reklam
Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla dünyanın olanca gizemini aydınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalancı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler, görülebilirliğin içindeki tutarsızlıklar.
Sayfa 202Kitabı okudu
İnsan pek çok kez tanımlanmış, genellikle de hayvanın tersi olarak ele alınmıştır. Bu nedenle insan tanımları arasında, ortasına bir sıfat gelen, “İnsan... bir hayvandır,” türünden cümlelerle sık sık karşılarız ya da “İnsan... yapan bir hayvandır,” arkasından da neyi yapabildiği söylenir. Rousseau “İnsan hasta bir hayvandır,” der ve bu kısmen
HEP MERDİVENİN İLK BASAMAĞINDA BEKLETİLMİŞ ADAM VECİHİ TİMUROĞLU (...) Ona milletvekilliği vaadedilmiş, ama merdivenin ilk basamağında bekletilmiştir. Cevdet Kerim İncedayı, onun CHP İçindeki yandaşıdır. Ona yardımlar sağlar, Recep Peker'le tanıştırır. Recep Peker, ona güdümlü yazılar yazmasını âdeta telkin eder. Anlattığına göre, ödün
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.