Aldatıcı boşluklar
bak, bak, dini bir resmi nasıl da beklenmedik girişleri ve çıkışları olan bir tiyatro sahnesine çevirmişler, ...... hayali ışıklardan oluşan cismani sahneleri nasıl yaptıklarını bir baksana.
Sayfa 292Kitabı okudu
“Hakiki tevhit öncelikle kalbin yaşadığıdır. Beynin onayladığı ve dilin söylediği ise tevhidin taklidinden ibarettir. ‘Akılcı tevhit’ bu taklidin ‘tahkik’e dönüşmesi yönünde, yanlış bir yol tutmak demektir. Bu tevhidin ilk aşaması olan ‘taklit’ten ileride, ‘tahkik’ten geride bir konumdur. Fakat ‘tahkik’ yolunda aldatıcı oyalaması yüzünden, belki başlangıç aşaması olan ‘taklit’ durumundan bile geridir. Çünkü bu yolun önünde sayısız boşluklar, hatta tehlikeler bulunmaktadır. Bir kere ‘akılcı tevhit’ ile yola çıkan kişinin, ardı ardına gelecek ve birbirini doğuracak sayısız ‘niçin’ler karşısında zihnen tıkanması kaçınılmazdır. .. Her söz bir akıl yürütme denemesidir; sebep-sonuç bağı aratır. Tek boyutlu bir tutarlılık gerektirir. Fakat ‘tek boyutlu tutarlılık’ ne kadar kesin bir kuraldır, kime ve neye göredir, niçin zorunluluktur, ne derece zorunluluktur? . ‘Tutarlı’ olma hırsının içinde sinsi bir ‘küstahlık’ vardır. Çünkü bu tavır için için ‘Ey Tanrı, senin yaptığın ve yapacağın her işi anlayabilirim. Benden bir şeyi saklayamazsın,’ dercesine bir diklenme tazammun eder.”
Reklam
Ben ümitsiz ve kederli, emellerimizin, arzularımızın, ihtiraslarımızın, mutlak ölümlülüğümüz karşısındaki trajik anlamsızlığını hatırlıyor; boşluklar... sonsuz ve açık seçik boşluklarla, karanlık ve bilinmez yokluklarla derinleşen bu korkunç uçurumun başında kayıtsız ve şen, aldananlar için, yalancı rüyaların heyecanlı ve aldatıcı beşiğinde mutlu ve habersiz oyalananlar için... ah zavallı kendimiz için acı ve zehirli gözyaşlarıyla sonsuza dek ağlamak istiyorum!..
Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla kdünyanın olanca gizemini aydınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalancı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler görülebilir liğin içindeki tutarsızlıklar...
Sayfa 338Kitabı okudu
Ben ümitsiz ve kederli, emellerimizin, arzularımızın, ihtiraslarımızın, mutlak ölümlülüğümüz karşısındaki trajik anlamsızlığını hatırlıyor; boşluklar... sonsuz ve açık seçik boşluklarla, karanlık ve bilinmez yokluklarla derinleşen bu korkunç uçurumun başında kayıtsız ve şen, aldananlar için, yalancı rüyaların heyecanlı ve aldatıcı beşiğinde mutlu ve habersiz oyalananlar için... ah zavallı kendimiz için acı ve zehir gözyaşlarıyla sonsuza dek ağlamak istiyorum!..
DOKUNULMAZLAR Rusyada kendisine bu derece verimli bir toprak bulmuş olan, hatta devlet başkanının bile konuşmalarında kullandığı suç dünyasının jargonuna başvurarak şöyle diyebiliriz: Fedulevin grubunun gelişiyle birlikte Urallarda belirli kurallar çerçevesinde yaşamak denen şey sona erdi. Yekaterinburg sokaklarında insanlara en çok kime saygı
Reklam
"Dışardan, uykulu ufukların garip uzaklıklarından gelen tek tük ve hicran dolu bülbül sesleri, kurbağaların zincirleme, metalik tınılı ahenklerine karışıyor, saf şarap gibi kokan rüzgar hissedilmeyen ve görülmeyen parıltılarla masanın üzerinde, ayın beyaz ışığı altında parlayan notları, kitap yapraklarını titretiyor, sanki demin yaşayan, çırpınan zavallı ölülerin nezih ve nazik matemini gizli ve sır dolu kanatlarıyla yelpazeliyor... Ben ümitsiz ve kederli emellerimizin, arzularımızın, ihtiraslarımızın, mutlak ölümlülüğümüz karşısındaki trajik anlamsızlığını hatırlıyor; boşluklar... Sonsuz ve açık seçik boşluklarla, karanlık ve bilinmez yokluklarla derinleşen bu korkunç uçurumun başında kayıtsız ve şen, aldananlar için, yalancı rüyaların heyecanlı ve aldatıcı beşiğinde mutlu ve habersiz oyalananlar için... Ah zavallı kendimiz için acı ve zehirli gözyaşlarıyla sonsuza dek ağlamak istiyorum..!
"Dışardan, uykulu ufukların garip uzaklıklarından gelen tek tük ve hicran dolu bülbül sesleri, kurbağaların zincirleme, metalik tınılı ahenklerine karışıyor, saf şarap gibi kokan rüzgar hissedilmeyen ve görülmeyen parıltılarla masanın üzerinde, ayın beyaz ışığı altında parlayan notları, kitap yapraklarını titretiyor, sanki demin yaşayan, çırpınan zavallı ölülerin nezih ve nazik matemini gizli ve sır dolu kanatlarıyla yelpazeliyor... Ben ümitsiz ve kederli emellerimizin, arzularımızın, ihtiraslarımızın, mutlak ölümlülüğümüz karşısındaki trajik anlamsızlığını hatırlıyor; boşluklar... Sonsuz ve açık seçik boşluklarla, karanlık ve bilinmez yokluklarla derinleşen bu korkunç uçurumun başında kayıtsız ve şen, aldananlar için, yalancı rüyaların heyecanlı ve aldatıcı beşiğinde mutlu ve habersiz oyalananlar için... Ah zavallı kendimiz için acı ve zehirli gözyaşlarıyla sonsuza dek ağlamak istiyorum!..."
Sayfa 77 - iş bankasıKitabı okudu
24 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.