Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla dünyanın olanca gizemini ay­dınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalan­cı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler, görülebilirliğin içindeki tutarsız­lıklar. Hiç rüzgâr esmiyor ve esrar şimdi daha büyük gö­rünüyor.
Ben ümitsiz ve kederli, emellerimizin, arzularımızın, ihtiraslarımızın, mutlak ölümlülüğümüz karşısındaki trajik anlamsızlığını hatırlıyor; boşluklar... sonsuz ve açık seçik boşluklarla, karanlık ve bilinmez yokluklarla derinleşen bu korkunç uçurumun başında kayıtsız ve şen, aldananlar için, yalancı rüyaların heyecanlı ve aldatıcı beşiğinde mutlu ve habersiz oyalananlar için... ah zavallı kendimiz için acı ve zehirli gözyaşlarıyla sonsuza dek ağlamak istiyorum!
Reklam
Kûy-i Yâr’da Bir Mûrg
Şubat Ayı Öykü Etkinligi (Tema: Yeni Hayat) İnsanlar uzaklaşıyor gözlerimden, yüreğimden, derimden, içimden... Ruhumda yalnızlıkların türküsünü söylüyor; üşüten, ürperten rüzgarlar. Yalnızlıklar boy boy, çeşit çeşit yanı başımda. Bir tek onlar terk etmiyor benliğimi… Aynı yöne giden gemilerimiz ne çoktu tanıştığımızda. Aşkla dolu, hayaller,
Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla dünyanın olanca gizemini aydınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalancı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler, görülebilirliğin içindeki tutarsızlıklar.
Sayfa 202Kitabı okudu
Ağlamak istiyorum.
Ben ümitsiz ve kederli, emellerimizin, arzularımızın, ihtiraslarımızın, mutlak ölümlülüğümüz karşısındaki trajik anlamsızlığını hatırlıyor; boşluklar...sonsuz ve açık seçik boşluklarla, karanlık ve bilinmez yokluklarla derinleşen bu korkunç uçurumun başında kayıtsız ve şen, aldananlar için, yalancı rüyaların heyecanlı ve aldatıcı beşiğinde mutlu ve habersiz oyalananlar için.. ah zavallı kendimiz için acı ve zehirli gözyaşlarıyla sonsuza dek ağlamak istiyorum..!
Bembeyaz bir beyazlıktaki koca ay, bina cephelerini birbirinden ayıran, özenle gizlenmiş farkları hüzünle açığa çıkarıyor. Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla dünyanın olanca gizemini aydınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalancı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler, görülebilirliğin içindeki tutarsızlıklar. Hiç rüzgâr esmiyor ve esrar şimdi daha büyük görünüyor. Soyut düşünce bulantıları hissediyorum. Kendimi ya da herhangi bir şeyi göz önüne seren yazılar yazmayacağım asla. İncecik bir bulut ayın tepesinde, gizli bir sığınak gibi, belli belirsiz salınıyor. Ben de bilmezden geliyorum, tıpkı şu çatılar gibi. Tıpkı bütün doğa gibi, ben de karaya oturmuşum.
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
AYNAMDAKİ YABANCI
Bu kitap beni karanlık yanlarımla karşılaştırdı. Bu yüzden sözcüklere dökerken zorlanıyorum. Bir yerden tutayım, tutunayım isterken karşılaştığın o korkunç boşluklar... Hepsinin de dev ağızlı ejdarha niteliğinde olması... Geçmişin, şimdinin ve geleceğin aldatıcı bir düşsel imge olmaktan öteye gidememesi... Bütün bu gerçekliğin yavanlığına
Değişen Kafalar
Değişen KafalarThomas Mann · Can Yayınları · 2011774 okunma
Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla dünyanın olanca gizemini aydınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalancı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler, görülebilirliğin içindeki tutarsızlıklar.
Sayfa 202Kitabı okudu
Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla kdünyanın olanca gizemini aydınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalancı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler görülebilir liğin içindeki tutarsızlıklar...
Sayfa 338Kitabı okudu
Elf ve cücenin çelişkili savaşı
Orman elfi çok umursamaz davranıyordu. Karşındaki rakibi ancak bu derece küçümseyebilirdi. Cüce çok haşin ve öfkeliydi. Baltası o kadar geniş ve ağırdı ki elfe isabet etmesi durumunda tek hamlede ortadan ikiye ayırabilirdi. Elfler, özellikle uzak diyardan gelmiş orman elfleri çok çevik ve hızlıydı. Mağaradan çıkmış gibi ışığa bakan cüce baltasını
Reklam
Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla dünyanın olanca gizemini aydınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalancı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler, görülebilirliğin içindeki tutarsızlıklar.
Doğruluyorum, kendi içimde bedenimi doğrultuyorum ve çatıları tepeden gören pencereye gidiyorum, yeni başlamış bir sessizliğin içinde , usulca uykuya akan şehri görebilirim oradan. Bembeyaz bir beyazlıktaki koca ay, bina cephelerini birbirinden ayıran, özenle gizlenmiş farkları hüzünle açığa vuruyor. Ay ışığı, buzlu beyazlığıyla dünyanın olanca gizemini aydınlatıyor gibi. Her şeyi gösteriyor sanırsınız, oysa yalancı ışıklarla parçalanan gölgeler bunlar, aldatıcı boşluklar, saçma sapan engebeler, görülebilirliğin içindeki tutarsızlıklar. Hiç rüzgar esmiyor ve esrar şimdi daha büyük görünüyor.
Sayfa 202Kitabı okudu
İnsan pek çok kez tanımlanmış, genellikle de hayvanın tersi olarak ele alınmıştır. Bu nedenle insan tanımları arasında, ortasına bir sıfat gelen, “İnsan... bir hayvandır,” türünden cümlelerle sık sık karşılarız ya da “İnsan... yapan bir hayvandır,” arkasından da neyi yapabildiği söylenir. Rousseau “İnsan hasta bir hayvandır,” der ve bu kısmen
Ben ümitsiz ve kederli, emellerimizin, arzularımızın, ihtiraslarımızın, mutlak ölümlülüğümüz karşısındaki trajik anlamsızlığını hatırlıyor; boşluklar... sonsuz ve açık seçik boşluklarla, karanlık ve bilinmez yokluklarla derinleşen bu korkunç uçurumun başında kayıtsız ve şen, aldananlar için, yalancı rüyaların heyecanlı ve aldatıcı beşiğinde mutlu ve habersiz oyalananlar için... ah zavallı kendimiz için acı ve zehirli gözyaşlarıyla sonsuza dek ağlamak istiyorum!..
Sayfa 77 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Aldatıcı boşluklar
bak, bak, dini bir resmi nasıl da beklenmedik girişleri ve çıkışları olan bir tiyatro sahnesine çevirmişler, ...... hayali ışıklardan oluşan cismani sahneleri nasıl yaptıklarını bir baksana.
Sayfa 292Kitabı okudu
Resim