Nazım... Ezbere dilimden öylesine dökülen şiirlerin, şiir tanışıklığımın, şarkı yerine açıp dinledigim ruh enerjim,telefonumun kapak fotoğrafı o.. Öyle yoğun bir kitap ki ve öyle muazzam bir şey ki Nazım'ın Pirayesi olmak.. Ben her sayfaya bir gözyaşı,her okuyuş kalbime bir yıldız bıraktı.
Aşka aşık bir adam nazıma aşık bir piraye...aslında bu her şeyi açıklıyor. Içimde bir nazım yatıyor dediğimde haksız değildim. Kızamıyor insan kendine böylesine zarar veren bir adamın hissettirdiği o güzel hislere kıyamıyor yaşadığı tüm haksızlıklara rağmen. Dönüş hep aynı durak. Dönüş hep Nazım. Haksız da sayılmaz güzel seven bir adam oyle herkesin başına gelebilecek bir şey değil. Bir armağan o bir ödül o. Diyor ya Piraye' tükenmeden tükenen hayatımızın içinde aşkın ile sonsuz olmaktır piraye olmak ' diye hayaldir işte Nazım'ın kalbinde olabilmek.. hangi kadını diğerinden daha çok sevdiğinin hic bir önemi yok ruhuna dokunduğu her insana çiçek açtırabiliyorsa ve güzel hatırlanabiliyorsa.
Şiir ruhlu Pirayemm. Seni öyle anladım öyle ortak oldum ki sana,çıkamıyorum bende oluşturduğun kalp acısından sanki onca şeyi,cok sevmeyi,aldatılmayı hemde defalarca.. yaşadığın ikilemden,kendin oluşundan,kendinden vazgeçişinden ve en mühimi Nazımla iliskilendirdigin aşktan çıkamıyorum.
Artık eminim insanin kapısını yalnızca bir kez çalar aşk dediğimiz... .