Duyduğuma göre bir adam çok sinirlenmiş. O kadar sinirlendi ki karısını kuyuya attı. Karısı öldü. Şaşırdım. Bir Jain keşişi köye gelmiş, ona gitmiş, ayaklarına kapanmış ve benden inisiyatif almamı istemişti. Jain Muni dedi ki: Çok erken inisiyasyon! Dedi ki: Bu sefer ver. Jain Muni dedi ki: Pratik yapabilecek misin? Benim yapamadığımı
 Ve insan yalnız kalmıştı. Hüznün derinliklerinde yüzüyordu. Etrafındaki tüm hayvanlar ona yaklaştı ve şöyle dediler: ‘Seni bu kadar üzgün görmek istemiyoruz, ne dilersen dile, senin için gerçekleştirelim.’ İnsan dedi ki; 'Daha iyi görmek istiyorum.’ Akbaba dedi ki; 'Görüşüm senin olsun, al. İnsan dedi ki; 'Daha güçlü olmak istiyorum.’ Jaguar cevapladı; 'Benim kadar güçlü olacaksın.’ Sonra insan dedi ki; 'Yeryüzünün sırlarını öğrenmek istiyorum.’ Yılan dedi ki; 'Hepsini sana ben göstereceğim.’ Böylece, insan hayvanlardan aldığı bütün özelliklerle beraber gitti. Onun ardından baykuş, geride kalan hayvanlara dönerek şöyle dedi: 'Artık insan daha çok şey biliyor ve daha çok şey yapabilir. Artık ondan korkmaya başladım.’ Geyik şöyle cevapladı onu; 'İnsan, ne istediyse aldı. Artık üzüntüsü bitecek. Ancak baykuş böyle düşünmüyordu: 'İnsanda hiçbir zaman dolduramayacağı bir boşluk gördüm. Onu üzen ve devamlı istemesine sebep olan şey işte bu boşluk. O almaya devam edecek. Ta ki yeryüzü ona şöyle diyene dek; “Artık bende sana verecek hiçbir şey kalmadı.” 
Reklam
Bir fakir ölürken, müridine bak, bir şeye dikkat et, kedi tutma dedi. O fakir sadece bunu söyleyerek öldü. Açıklamadı bile. Öğrenci çok üzüldü. Kediniz olmasın, son mesaj! Birinin Brahmagyan hakkında konuşması gerekiyordu. Bu salağa tüm hayatı boyunca hizmet etti ve ölümünün sonunda bir kediyi tutmadığı söylendi! Neden bir kedimiz olsun ki!
Zaten Yok Olmak  Hamza… Okula diye çıkıp okula gitmediği günlerin birinde, okula diye çıkıp okula gitmediği diğer günlerde olduğu gibi caminin karşısındaki kahvehanede, kapıdan girince sağda kalan pencerenin önündeki pencereye en yakın masanın pencereye dönük sandalyesinde oturmuş, çayını içiyordu. Ona bakanlar öğrenci olduğunu anlasınlar diye
Hiç evlenmemiş ve çocuğu olmayan Franz Kafka (1883-1924), Berlin'de bir parkta yürürken, en sevdiği oyuncak bebeğini kaybettiği için ağlayan, küçük bir kız çocuğuyla tanıştı. Kafka çocukla birlikte, bebeği başarısız bir şekilde aradı. Ertesi gün onunla, bebeğini aramak için yeniden buluşmayı istediğini söyledi. Fakat bebeği bulamadılar. Kafka, kıza bebek tarafından yazılmış bir mektup verdi. Mektupta "Lütfen ağlama, dünyayı görmek için bir geziye çıktım. Sana maceralarım hakkında yazacağım", diyordu. Böylece, Kafka'nın yaşamının sonuna kadar devam edecek bir hikâye başladı. Kafka küçük kıza, bebeğin maceralarının yazılmış olduğu mektuplarını okur ve akabinde çocuğun çok güzel bulduğu konuşmalar yapardı. Sonunda Kafka, Berlin'e dönmeden önce oyuncak bebeği (bir tane satın aldı) geri getirdi. "Hiç bebeğime benzemiyor," dedi kız. Kafka, bebeğin yazdığı bir başka mektup daha verdi: "Seyahatlerim beni değiştirdi." Küçük kız yeni bebeği kucakladı ve onunla mutlu bir şekilde evine gitti. Bir yıl sonra Kafka öldü. Yıllar sonra, bir yetişkin olan kız, bebeğin içinde bir mektup buldu; mektupta şöyle yazıyordu: 💜"Sevdiğin her şey muhtemelen kaybolacak, ama sonunda sevgi başka bir şekilde geri dönecek."💜
Zengin bir adam Miami ' de bir bara girdi. İçeri girer girmez bir Afrikalı (siyahi) bir kadının köşede oturduğunu fark etti. Tezgaha gitti, cüzdanını aldı ve bağırdı: ′′ Barmen Bu bardaki herkese içki alıyorum, şuradaki siyahikadın hariç!" Barmen parayı topladı ve Afrikalı kadın hariç herkese bedava içki vermeye başladı. Kızmak yerine siyahi kadın adama bakıp ′′ Teşekkürler ′′ diye bağırdı. Bu zengin adamı kızdırdı Sonra bir kez daha cüzdanını çıkardı ve bağırdı: ′′ Garson Bu sefer köşede oturan Afrikalı kadın hariç herkes için şarap ve ekstra yemek alıyorum!" Garson adamın parasını topladı ve Afrikalı hariç bardaki herkese bedava yemek ve şarap ikram etmeye başladı . Garson yemek ve içecek servisi bitirdiğinde Afrikalı kadın adama gülümsedi ve ′′ Teşekkürler ′′ dedi. Bu da onu kızdırdı. Tezgahın üzerine eğilip barmene sordu: ′′ Bu siyahi kadının nesi var Bu bardaki herkese yiyecek ve içecek aldım, kızmak yerine orada oturdu ve bana gülümsedi ve bağırdı: ′′ Teşekkürler!" ′′ O deli mi?" Barmen zengin adama gülümsedi ve ′′ Hayır deli değil ′′ dedi.... Bu yerin sahibi o...
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.